3 soruda Çağla Ulusoy ve kendi başlarına var olabilen resimleri

Tuval yüzeyinde biriken renk katmanlarıyla muğlak alanlar yaratan Çağla Ulusoy; soyut, karmaşık ve canlandırıcı bir etkiye sahip resimler yapıyor. İşlerini 10 Nisan’a dek devam edecek Artweeks@Akaretler kapsamında, Akaretler Sıraevler No.17’de Versus Art Project’in sergi alanında görebilirsiniz.

İşlerinin ardındakilere dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı Çağla Ulusoy.

Jelly Belly, 2021, Tuval üzeri yağlıboya, 100 x 60 cm

İşlerinde dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir?

Resimlerin yapım sürecinde görsel ve mekânsal birtakım referanslar oluşuyor. Bu müphem referansların sürtüşmesi bende merak uyandırıyor, süreci zenginleştiriyor.

Sürtüşmeler rahatsızlık yaratırken bir yandan da işlerin cazibesini oluşturduğunu düşünüyorum. Uyum ile sürtüşmeyi aynı yüzeyde var etmeye çalışıyorum. Dolayısıyla, rahatsızlık, merak ve aşinalık duygularının hâkim olduğunu söyleyebilirim.

İnsanların senin ve/veya çalışmaların hakkında bilmesini istediğin bir şey.

İşlerimi oluştururken onlarla diyalog hâlinde oluyorum. Anne-çocuk ilişkisi gibi. Kendi olmak istedikleri gibi şekilleniyorlar; ben de buna kulak verip o yönde onları güçlendirmeye çalışıyorum. Kendi başına var olabilen, kendi dışındaki referansları sindirmiş, karakteri oturmuş bireyler olduklarına inanana dek değişimlerine yardımcı oluyorum. Bittiklerinde, ben bile şaşırmalıyım hâllerine.

Bu yüzden bir işi önceden planlamak, tekrar etmek veya aynı görsel dilde bir iterasyon hâline dönüştürmek benim resme olan inancıma çok ters. 

“İlham” mutlak gerekli mi, yoksa bir söylenti mi?

Bence ilham gerekli ama tesadüf değil. Kendi beslediğimiz bir kaynak. Ne kadar çeşitlilik ile beslersek bu kaynağı, bir o kadar zenginleşip ansızın beliriyor.

Ripe, 2021, Tuval üzeri yağlıboya, 70 x 50 cm
Spots and Straws, 2021, Tuval üzeri yağlıboya, 180 x 130 cm
Çağla Ulusoy

Çağla Ulusoy (d.1989, İstanbul) lisans eğitimini Paris’te CREAPOLE ESDI Akademisi Görsel İletişim ve Multimedya Bölümü’nde tamamladı. Lise ve üniversite yıllarını Paris’te geçiren sanatçı, daha sonrasında New York, The Art Student’s League’de resim üzerine eğitim gördü, 2018 yılında London Royal College of Art Resim Bölümü’nden yüksek lisans derecesini aldı. 

Üç farklı kültürde yaşayan ve hem doğunun hem de batının tarihini ve geleneklerini deneyimleyen sanatçının üretimleri, çoğunlukla içinde bulunduğu kültürlerin çatışmasından esinlenir. Soyut ve karmaşık kompozisyonlarında bilincini etkileyen anıları ve görüntüleri yeniden yorumlar ve oluşturur.