Bir adım daha yakından: emir taha

Yazı: Eylül Ege

R&B ve leftfield electronica elementlerini Anadolu motifleri ve Türkçe – İngilizce karışık sözlerle yoğuran tınıların mimarı emir taha, Hoppa ve MAZZA MEZZE EP’lerinin ardından 19 Nisan’da yayımlanan ilk albümü E.T. Phone Home’u canlı canlı çalmaya hazırlanıyor. Feel Real Presents: emir taha – St Patrick’s Day gecesi kapsamında 26 Nisan’da Babylon’a uğrayacak Londra’da yerleşik müzisyen, bu kez uzandığı çinili tabakların üzerinden kalkıp, Turist Ömer misali uzaya yolculuk ediyor. Biletler burada.

emir taha’nın müzikal yolculuğuna bir adım daha yakından baktık.


*Antalya doğumlu emir taha müzikle haşır neşir olmaya, hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Ankara’da başladı. Erken yaşlarda kendi kendine müzik prodüksiyonunu öğrenip, önce Los Angeles’ın, sonra Londra’nın yolunu tutmasıyla önünde, şarkılarını geniş kitlelere duyurmasını sağlayacak pek çok kapı açıldı.

*Tüm bu şehir değişiklikleri, müzisyenin hiçbir yere ev diyememesine ancak o da, müziğine bu tema üzerinden bir çatı kurmasına vesile olmuş. Şarkılarının ortak yönünü “Hep bir valizin içinde olmakla ilgili. Hep oradan oraya.” diye tarif ediyor.

*Sınırlardan bağımsız bir müzik üreten emir taha, bunu şöyle açıklıyor: “Müziğimi bir janra sokamıyorum. Alternatif R&B esintileri var, trap altyapıları var. Psikedelik Anadolu esintileri var. Aslında sevdiğim, beni heyecanlandıran yerlere yöneliyorum. Bir sürü yerden ilham alan eklektik bir tarz yani.”

*Müziğindeki anlatıları hem Türkçe hem de İngilizce kelimelerle kuruluyor emir taha. Ona bu fikri verense “Kendine Gel” parçası olmuş. Şarkıyı yazdığı esnada “get back to yourself” yerine “kendine gel” demek isteyince kendini tutmamış. “Oradaki fikirlerin geçişine izin verdim. Uzun zamandır ‘Bu olmaz, bu olmaz’ diye belki kafamda şartladığım şeyleri o gün yıktım. ‘Bu doğru hissettiriyor.’ dedim. O yüzden ‘Kendine Gel’i yazdıktan sonra şarkı yazma biçimim değişti, hatta karakterime bile etki etti diyebilirim.” sözleriyle anlatıyor yaşadığı kırılmayı.

*Bu çift dilli üretim, Londra’da yaşarken daha çok kendi gibi hissetmesini, daha rahat olmasını sağlamış zira dilini kullanmaya başladıkça kültürünü de etrafıyla daha çok paylaşabildiğini görmüş. Bunun görsel dünyaya da etki ettiğini, dilleri karıştırınca kültürlerin de birleştiğini düşünüyor. Onun evreninde sıkça rastladığımız çiniler, nazar boncukları aslında hep bu yaklaşımın birer yansıması.

*emir taha’yı hep gitarıyla görmüş olabilirsiniz ama kendisi bağlamayla da epey vakit geçirmiş. Yurt dışında yaşamanın getirdiği aidiyet boşluğuyla gurbet türkülerini dinleyerek, araştırarak baş ettiği bir dönemde Instagram’dan aldığı bir mesaj üzerine Kuzey Londra’da bir bağlama atölyesine düşmüş yolu; hikâye böyle başlıyor. Orada tanıştığı bağlama yapımcısı Aydın ustayla ahbap olmuş, hatta ona çıraklık etmiş; hem ahşapla oynayıp hem enstrümanı çalmayı öğrendiği günlerde ustadan ödünç alıp eve getirdiği bağlama, “Kalp Çare Arar” şarkısının melodisini vermiş ona.

*İdollerinden birisi: Barış Manço. Bırakalım, kendisi açıklasın: “Ondan çok ilham alıyorum. O, müziğe veya yaratıcılığa nasıl yaklaştıysa ben de öyle yanaşmayı heyecan verici buluyorum. Müziğe sadece düşüncelerimi, aklımdakini gerçekleştirebileceğim bir kanal olarak bakıyorum. Onun etrafına bir dünya kurmayı daha heyecanlı buluyorum.”

*Bugüne dek pek çok ışıltılı ortaklığın parçası olan emir taha’nın çalıştığı prodüktörlerden bazıları Brixton’da evini paylaştığı Jay Moon ve Pablo Bowman, Detonate (Sia, Diplo, Labrinth), Felix Joseph (Pa Salieu, Mahalia) ve Al Shux (SZA).

*Müzisyenin; R&B ezgileri, funk, psikedelik Anadolu tınıları, elektronik unsurlar, lo-fi sesleri, trap altyapısı ve yumuşak vokalleriyle ördüğü bir sonik karnaval etkisindeki tazecik ilk albümü E.T. Phone Home, yıllar sonra Türkiye’ye döndüğünde yaşadıkları üzerinden “ev” hakkında geliştirdiği yeni bakışları bir araya getiriyor. Bağımsız olarak yayımlanan uzunçaların, emir taha’yı minyatür çizgilerinde gördüğümüz nefis kapak görseli Murat Palta imzalı.