"And Then We Danced"in yönetmeninden bir İstanbul hikâyesi: "Passage"

Geçtiğimiz sinema yılının en güzel sürprizlerinden And Then We Danced, Gürcistan gibi tanıdık bir coğrafyada halk dansı icra eden iki erkek arasındaki aşkı anlatıyor; köklü gelenekler, homofobi ve maskülanite hakkında önemli cümleler söylüyordu. Film, uluslararası festivallerde övgüyle karşılanmış, lakin ülkesinde radikal sağ gruplar ve Ortodoks Kilisesi’nin öfkesine maruz kalmıştı. Gösterilerin bir kısmına düzenlenen saldırılar, bazı seyircilerin yaralanmasına dahi sebep olmuştu.

Filmin Gürcistan asıllı İsveçli yönetmeni Levan Akin, Passage adını taşıyan yeni projesini, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından duyurdu. Türkiye ve Gürcistan’ı mesken tutacak senaryo, “Aşk ve bir yere ait olma hasreti üzerine bir öykü” olarak tanımlanıyor. Biyolojik ailelerinde yer bulamayan insanlar ve kurdukları seçilmiş aileler, Passage’ın merkezinde yer alacak.

Akin, And Then We Danced’in çekimleri esnasında birçok öykü duyduğunu, özellikle bir tanesinin kendisinde büyük yankı uyandırdığını söylüyor. “Tiflis’ten İstanbul’a bir yolculuk” olarak betimlediği proje, çocukluğundan beri İsveç-Gürcistan arası mekik dokuyan ve sık sık Türkiye’yi ziyaret eden yönetmen için kişisel bir öneme sahipmiş. Kendisinin en büyük ilham kaynağı ise, bu topraklardan çıkmış müzisyenler… Akin, projeyi geliştirirken dinlediği şarkıları Spotify hesabından paylaşıyor. Listede Sezen Aksu, Selda Bağcan, Mabel Matiz, Gaye Su Akyol gibi tanıdık isimler var.

Şu an İstanbul’da olan Akin’in, senaryo yazım sürecinde olduğu ve araştırmalarına devam ettiği biliniyor. İsveç Film Enstitüsü tarafından desteklenen projenin yapımcıları arasında Liman Film’den Nadir Öperli ve Bir Film’den Ersan Çongar da yer alıyor. Passage‘ın prodüksiyon çalışmalarına, Eylül 2021’de başlanması bekleniyor.

Yazı: Merdan Çaba Geçer