Bant Mag.'e göre 2013'ün en iyi 50 filmi!
Her yıl olduğu gibi bu yıla da, vizyon ve vizyondışı ayırt etmeksizin, genel bir bakış atıyor, Türkiye’deki ve tüm dünyadaki festivallerde seyirci karşısına çıkmış, vizyona girmiş filmlerden favorilerimizi sıralıyoruz.
Değerlendirme: Leyla Aksu, Melikşah Altuntaş, Senem Aytaç, Begüm Birgören, Deniz Cuylan, James Hakan Dedeoğlu, Engin Ertan, Aylin Güngör, Selin Gürel, Kaan Karsan, Nil Kural, Gözde Naiboğlu, Zeynep Ocak, Caner Özyurtlu, Uygar Şirin, Erdem Tepegöz, Eray Yıldız, Fırat Yücel
İllüstrasyon: Sedat Girgin
NOT: Bu yılki listelerde, Türkiye’de bu yıl gösterime giren ancak Bant Mag.’in 2012 listesine girmiş olan filmlerden Beasts of the Southern Wild, Tabu, Holy Motors, Beyond the Hills, Pieta, Passion gibi filmlere yer vermedik.
Provakatif filmlerin yönetmeni Bruno Dumont’un, izleyicisini bu kez epey dingin bir atmosfere hapsettiği son filmi, Juliette Binoche’un aklını dinlendiren Claudel yorumuyla da göz kamaştırıyordu.
Uzun zamandır yeni filmini merakla beklediğimiz Wong Kar-Wai’nin Ip Man efsanesini didiklediği epik filmi, büyüleyici görüntü yönetimiyle akıllarda yer etti.
İngiliz sinemasının son yıllarda çıkardığı en delişmen yeteneklerden Ben Wheatley’den, izleyicisini asit kafalı karakterleriyle siyah-beyaz bir tarlanın ortasına hapsettiği kâbusvarî bir çılgınlık!
Uzun zaman sonra bağımsız köklerine dönüş yapan David Gordon-Green’e Berlin Film Festivali’nde en iyi yönetmen ödülü kazandıran bu minik otoban rehabilitasyonu, müzikleriyle de kalbimizi fethetti.
46. GOLTZIUS AND THE PELICAN COMPANY
Seyircisini gerçeküstü sularda dolandırmaktan hiçbir zaman çekinmeyen Peter Greenaway gözümüzün önünde, dünyanın en sıkıcı biyografilerinden birini alıp, soluksuz bir gösteriye dönüştürdü.
Gomorrah ile güçlü bir çıkış yakalayan Matteo Garrone, bu yılki Cannes Film Festivali’nden Jüri Büyük Ödülü ile ayrılan son filminde, bir televizyon formatı üzerinden başarılı bir taşlamaya girişti.
Kuir sinemanın bazı önemli filmlerine imza atmış Sebastien Lifshitz’in belgeselinde, eşcinsellerin dışlandığı bir dönemde Fransa’da açık yaşayan bir grup gey ve lezbiyen kendi ağzından o günleri anlatıyordu.
Korku sinemasına getirdiği nostaljik solukla epey tüyler ürpertici işlere imza atan James Wan’ınInsidious’tan sonraki yeni korku harikası, hem gişede, hem eleştirmenler nezdinde epey başarılı oldu.
Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’ne konuk da olan Carlos Reygadas’ın son marifeti, çok sayıda garip ana evsahipliği yaparak izleyicisinin kafasına kazındı. En çok da antolojik baş ağrısı sahnesiyle…
Shotgun Stories ve Take Shelter gibi çok başarılı iki filmden sonra, yoluna son derece sağlam bir diğer filmle devam eden Jeff Nichols’ın Mud’daki çocuk oyuncu yönetimi, âdeta ders niteliğindeydi.
Cannes Film Festivali’nden bu yana seyirciyi ve eleştirmenleri ikiye bölen bu nostaljik vampir filmi, özellikle Jim Jarmusch hayranlarının önemli bir kısmından geçer not almayı başardı.
Listenin geri kalanı için buraya, ilk 10 film içinse buraya tıklamanız yeterli.