Başvuruların sürdüğü Arter Araştırma Programı’nın 2020-2021 dönemini yürütücüleriyle konuştuk

Yol haritası katılımcıları tarafından şekillendirilecek Arter Araştırma Programı, ikinci dönemi için açık çağrıya çıktı. Programa başvurular 19 Temmuz saat 18:00’e kadar sürüyor. Farklı alanlarda çalışan kültür üreticilerinin araştırma yöntemlerini, bakış açılarını ve ifade biçimlerini geliştirmelerine destek olmayı amaçlayan, Ekim 2020-Mayıs 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek programa başvurmak için detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Geçen dönemin katılımcıları ve program yürütücülerinin ortaklığında şekillendirilmiş program; katılımcıların birbiriyle bilgi, deneyim ve yöntemlerini paylaşacağı seminer ve atölye çalışmalarından oluşacak ortak bir müfredat, bireysel araştırma projelerine dair bir tartışma zemini yaratmayı amaçlayan değerlendirme toplantıları ve bu süreçte oluşan diyalogların yön vereceği bir yayın gibi farklı ayaklara sahip. Süreç ayrıca, Arter Araştırma Programı yürütücüsü Merve Ünsal, program koordinatörü İz Öztat ve davet edilen misafir yürütücülerin de geribildirimleriyle katkı sağlayacakları değerlendirme toplantıları ve mentörlüğü temel alan paylaşımlar üzerinden ilerleyecek. Davet edilecek sekiz katılımcının en az ikisi İstanbul dışından olacak ve Arter’in misafirhanesinde konaklayabilecek.

Arter Araştırma Programı’nda geride bırakılan ilk dönemin ardından programın nasıl yapılandırıldığını, yaklaşımlarının temelinde neler olduğunu programın yürütücüsü Merve Ünsal ve program koordinatörü İz Öztat’tan dinledik.

Arter Araştırma Programı’nın süreç odaklı yapısının altını özellikle çiziyorsunuz. Sanat alanındaki diyalog ve pratiklerin geliştirilmesinde son ürüne odaklanmayan bu yapı nasıl katkılar sağlıyor?

İz Öztat: Katılımcıların birbirleriyle kurdukları ilişkileri, birlikte ve birbirlerinden öğrenmelerini, süreci kendi ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirirken inisiyatif almalarını önemseyen bir yaklaşım benimsiyoruz. Bu yaklaşım, bir hedefe doğru yol almaktansa nereye gideceğini tam kestiremediğimiz patikalara sapabilmeyi, diyalog ve müzakereye alan açmayı gerektiriyor. Böyle bir süreçten birlikte geçen katılımcılar, kısa ve uzun vadede pratikleri için ihtiyaç duydukları altyapıları, koşulları ve ilişkileri oluşturmada deneyim ediniyorlar.

Merve Ünsal: Sanatçı olarak başka türlü bir yapı hayal edemiyorum! Sanatçıların, farklı mecra ve araçları kullanan kültür üreticilerinin süreçlerini destekleyebilmek için ürün ya da sonuç değil, süreç odaklı yapıları yaratmanın, desteklemenin her zamankinden daha çok önem taşıdığına inanıyorum. Burada Nancy Atakan’ın ‘diyalog olarak sanat’ kavramının da üretimime sirayet etmiş olduğunu söylemem gerekiyor: Diyalog olarak sanat farklı bir çaba ve angajman gerektirse de uzun vadede bir kültür-sanat üretim alanının sürekliliği ve devamlılığı için elzem.

Programın ilk dönemi 2019-2020’de gerçekleşti. Bu seneki başvuruların değerlendirilip katılımcıların belirlenmesinde ilk dönemden farklılaşan kriterler/yöntemler uygulanacak mı?

İz: Arter Araştırma Programı 2019-2020 dönemi katılımcıları, Arter sergi ve öğrenme programı ekiplerinin Türkiye odaklı saha araştırmaları sonucunda önerdikleri kişiler arasından, araştırma konularında tamamlayıcı bir çeşitlilik, ortak aciliyetler ve besleyici bir tartışma ortamı yaratmayı gözeterek davet edildi. Programın ikinci yılında, daha geniş bir kitleye ulaşabilmek amacıyla açık çağrı yöntemini tercih ettik. Son başvuru tarihi olan 19 Temmuz saat 18:00’e kadar iletilen başvurular iki aşamada değerlendirilecek. Birinci aşama, Arter ekibinden ben, Merve Ünsal, Eda Berkmen ve Arter Araştırma Programı 2019–2020 katılımcılarından Gizem Karakaş, Sarp Renk Özer ve Nora Tataryan tarafından başvuru içeriği esas alınarak tamamlanacak. Birinci aşamanın sonunda belirlenen kişilerle ben, Merve Ünsal ve Arter küratör ekibinden Eda Berkmen’in katılımıyla yapılacak çevrimiçi görüşmeler sonucunda, programa katılacak sekiz kişi belirlenecek. Değerlendirme sürecinde, açık çağrı metninde belirtilen aşağıdaki kriterler dikkate alınacak:

– Arter Araştırma Programı’nın sunduğu imkânlarla kendi araştırma ve üretim süreçlerine faydalı olabilecek şekilde ilişkilenme potansiyeli;
– Araştırma sürecini yapılandırma ve üretimde yetkinlik;
– Birlikte düşünmeye ve öğrenmeye istekli olma;
– Araştırma konuları, yöntemleri ve pratikleri birbirini besleyebilecek kişileri bir araya getirmek.

Arter Araştırma Programı’nın yeni dönemine yön vermede, genel anlamda, ilk dönemin çıktıları üzerinden gidilen başka yenilikler oldu mu?

Merve ve İz: Arter Araştırma Programı’nın ilk dönemini ‘pilot’ yılı olarak konumlandırırken birlikte öğreneceğimizi, Araştırma Programı’nın ihtiyaçlarını birlikte kavrayacağımızı öngörmüştük ki öyle de oldu. İkinci senede ortaya çıkan yapıyı, pilot yılı katılımcılarının değerlendirmelerinden yola çıkılarak şekillendirdik.

Arter Araştırma Programı 2020-2021 döneminin ilk aylarında müfredatı, katılımcıların araştırma konularını dikkate alarak ve ortak bir tartışma zemini oluşturmayı amaçlayarak yapılandıracağız. Değerlendirme toplantıları ile katılımcıların birbirlerinin araştırma süreçlerinden öğrenmesini ve yapıcı bir eleştirel ortamın oluşmasını amaçlıyoruz.  Düzenli bireysel görüşmeler ise her katılımcının pratiğiyle yakından ilişkilenmemizi ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek önerileri oluşturmamızı mümkün kılacak. Bu süreçlerde oluşan enerjinin, birlikte düşünme kapasitesinin ve sürdürülen araştırmaların biçim alacağı bir mecraya, uygulamaya geçilebilecek bir sahaya ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle, geçen yılki katılımcıların bir yayın yapma kararını ve Arter’in bu alandaki birikimini göz önünde bulundurarak, program sonunda ortaya çıkacak bir yayını yapıya dahil ettik.

Sanatı bir araştırma alanı ve ortaya çıkan ürünleri birer bilgi üretimi olarak tanımlamanın bilimselliği üzerine birçok tartışma süregelmiştir. Sanat pratiklerinin nasıl ve ne zaman araştırma alanı olarak tanımlanabileceğine yönelik sizin görüşleriniz neler?
İz:
Sanatsal araştırmanın farklı bağlamlarda şekillenen ve birbiriyle çelişen tanımları var. Yükseköğretim kurumlarındaki sanatsal araştırma tartışmaları, Bolonya süreci gibi yapısal değişikliklerle yöntem ve çıktıların standartlaştırılmasına yönelik baskılarla ilişki içerisinde şekilleniyor. Sanatın nasıl bir bilgi ürettiğine dair tartışmalar, yaratıcı endüstrilerin yükselişiyle bilginin kâra dönüştürüldüğü ekonomik sektörlerin genişlediği bir ortamda kaçınılmaz hâle geliyor.

Arter Araştırma Programı bağlamında “araştırma” kelimesini sahiplenirken hâkim bilgi üretim yöntemlerini, çeşitli epistemolojiler arasındaki hiyerarşiyi, bilginin içinde üretildiği koşulları sorguluyoruz. Farklı disiplinlerin araştırma yöntemleriyle karşılaşarak her disiplinin ürettiği bilgi ile kurduğu güç ilişkilerini, konvansiyonlarını tartışmayı amaçlıyoruz. Araştırmayı, çeşitli deneyimlerden beslenen, içerik ve biçim arasındaki ilişkilere odaklanan bir süreç olarak değerlendiriyoruz.

Pandemi sürecinin program üzerinde ne gibi etkileri olabileceğine yönelik öngörüleriniz var mı?

Merve: Pandemi sürecinin programlama, plan yapma konusunda hepimizi mütevazılaştırdığını düşünüyorum. Bu yüzden plan yaparken farklı hassasiyetleri ve birlikte olma biçimlerini tam olarak öngöremesek de esnek olabilmenin önemli olduğuna inanıyorum. Eğer fiziksel olarak buluşmak toplum sağlığı nedenleriyle mümkün olmazsa, programı aynı tarihler içerisinde hayata geçirmeye ve çevrimiçi buluşmaları da kapsayan birlikte olma yöntemlerini birlikte düşünmeye, yani programı ertelemeden gerçekleştirmeye karar verdik.

Program katılımcılarının birbirleriyle ilişkilenmesini güçlendirmek adına ne gibi adımlar takip edilecek?

Merve ve İz: Programın katılımcılar tarafından şekillendirilmesi bizim için çok önemli. Bu yüzden de bu ilişkileri katılımcıların kendi ihtiyaçları bağlamında oluşturacağını öngörüyoruz. Kolaylaştırıcı-yürütücü olarak bizim yapmaya çalışacağımız şey, bir altyapı kurmak. Diğer bir deyişle, katılımcıların birbirleriyle vakit geçirecekleri, paylaşacakları, konuşacakları, tartışacakları ortamı yaratabilmek için gerekli organizasyonu yapmak, gözlemlediğimiz ihtiyaçlara cevap veren öneriler getirmek. Yukarıda bahsettiğimiz süreçlerin herkesin kendi konfor alanından çıkabileceği, kırılgan olabileceği ve desteklendiğini hissettiği bir ortamı sağlayacağını, katılımcılar ve pratikleri arasındaki bağlantıların da böyle bir ortamdan besleneceğini umuyoruz. 

Bu yeni dönem için süreç içerisinde üzerinde durulan konular ve katılımcıların bireysel projelerinden yola çıkacak bir yayın yapmayı da hedefliyorsunuz. Katılımcı, ortak, dayanışmacı ve diyalog odaklı bir programın yayınını hazırlarken bu yaklaşımları takip etmek adına nasıl bir yol izlenecek?

Merve ve İz: Yayın, doğası itibariyle süreç içinde evrilen bir üretim biçimi. Bu yüzden Arter Araştırma Programı’nın ilk senesinde sürecin kaydını tutan bir mecra olarak yayının iyi işlediğini düşünüyoruz. Yayın, farklı pratikleri ve yöntemleri bir arada tutabilen bir mecra. Ortak müfredat ve bireysel araştırma süreçlerini yapılandırırken böyle bir üretim alanına ihtiyaç olduğunu gördüğümüz ve yayını birlikte şekillendirme sürecini program süresine yayabilmek için, programın ikinci senesinde yayını yapıya dahil ettik. Yayını şekillendirirken tüm kararların katılımcılarla birlikte verilmesini önemsedik ve önümüzdeki yıl da bu yaklaşımı devam ettireceğiz.  

Arter Araştırma Programı 2020-2021 dönemi başvuru detaylarını görmek için tıklayın.


bilgi üretimi