Batman: Caped Crusader, Kabahat ve bu hafta başka ne izlesek?

2024-08-04 12:00:00 2024-08-04 12:00:00

Yazı: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde film noir tadında Bruce Timm projesi Batman: Caped Crusader, 29. Adana Altın Koza Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü ile ayrılan Kabahat, Tribeca Film Festivali Uluslararası kategorisinde En İyi Sinematografi ve En İyi Performans ödüllerinin sahibi Some Rain Must Fall ve çok daha fazlası yer alıyor.

Batman: Caped Crusader (Prime Video, 1 Ağustos)

Nedir: Batman hayranları nezdinde bir kültürel değer, bir yaşayan efsane olan Bruce Timm’in yaratıcısı olduğu animasyon seri, Gotham’ın tanıdık karakterlerinin psikolojisine derin bir dalış vadediyor. Bruce Wayne’in trajedi ile şekillenen, suçluları dize getirip düzeni sağlama personasının derinlikli bir keşfi demek de mümkün. Yapımda Harley Quinn’in kişiliğinin iki yüzü de birbiriyle daha bağlantılıymış. Bu versiyonun, süper kötüye evrilişinin ardından Dr. Quinzel kimliğini terketmek yerine psikiyatriyi bir koz, bir silah olarak kullandığı belirtiliyor.

Neye benzer: Yaratıcı zihin Timm’in 1994’te Eisner ve Harvey ödüllerine uzandığı tek basımlık çizgi romanı Batman Adventures: Mad Love. Macera, ilerleyen yıllarda The New Batman Adventures‘ın bir bölümü olarak da uyarlanmıştı.

Kimler var: Yapımcılar arasında şu sıralar DC ile epey haşır neşir olan J.J. Abrams ve Robert Pattinson’lı The Batman filminin yönetmeni Matt Reeves var. Uzun yıllar Batman’i “konuşan” Kevin Conroy’un Kasım 2022’deki vefatının ardından Bruce Wayne’in sesi olarak Midnight Mass, Manhunt gibi işlerinden hatırlayacağımız Hamish Linklater mikrofon başına geçmiş.

Kabahat (MUBI, 3 Ağustos)

Nedir: Ümran Safter’in kendi yaşanmışlıklarından kaleme alıp büyük oranda kendi büyüdüğü köy evinde çektiği; toplumsal baskı ve cinsiyet eşitsizliğini iliklerine kadar hisseden 13 yaşındaki Reyhan ve arkadaşı Şükran üzerinden kadınlığa geçiş sancılarını tattırdığı ilk uzun metrajı. İlk reglini olabilecek en talihsiz ortamda, yaz tatilini geçirmek üzere gittiği babaannesinin tabularla bezeli köyünde deneyimleyen Reyhan filmin odak noktası.

Neye benzer: Ekseriyetle kadın meseleleri üzerine eğilen gazeteci, yapımcı ve yönetmen Safter’in 2018 tarihli belgeseli Kadın Olmanın Günahı.

Kimler var: Doğal ve yer yer doğaçlama oyunculukları ile dikkatleri çeken, buhranlarını birlikte tecrübe ettiğimiz başrollere hayat veren Mina Demirtaş ve Ece Demirtürk de Adana Altın Koza Film Festivali’nden Umut Veren Genç Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini almış.

BUNLAR DA VAR!

Gözden kaçmasın

Las Azules / Women in Blue (Apple Tv+, 31 Temmuz)

Dönemin muhafazakâr normlarına meydan okuyan, Meksika’nın ilk kadın polis timine mensup dört kadını izleyen suç draması. Fernando Rovzar ve Pablo Aramendi tarafından yaratılan gerçek olaylara dayalı dizi; 70’ler Mexico City’sinde gelenek bozan bir atak ile polis kuvvetlerine katıldıklarını sanan dörtlünün, bunun “medyanın dikkatini, kontrolünü kaybetmiş bir seri katilden uzaklaştırma” hamlesi olduğunu keşfetmeleri ve katili adalete teslim etme girişimleri ekseninde şekilleniyor.

A Good Girl’s Guide to Murder (Netflix, 1 Ağustos)

Holly Jackson’ın aynı adlı romanından Poppy Cogan tarafından uyarlanan seri, 17 yaşındaki Pippa Fitz-Amobi’nin (Emma Myers) beş yıl önce öldürülen bir lise öğrencisinin kapanan cinayet davasının üzerine gitmesini konu alıyor. Inside Man, The Outlaws, The Completely Made-Up Adventures of Dick Turpin’deki nüanslı oyunculuklarıyla anımsayacağımız aktör ve yazar Dolly Wells yönetmenlik koltuğunu Tom Vaughan ile paylaşmış.

Kong fang jian li de nv ren / Some Rain Must Fall (Vizyon, 2 Ağustos)

Prömiyerini Berlinale’de yapan, bol ödüllü yönetmen Qiu Yang’ın yazıp yönettiği ilk uzun metrajı. Kızının basketbol maçındaki garip vukuatının ardından geçmişinin katmanlarını ve kişiliğinin kuytulardaki yönlerini yavaş yavaş ortaya dökmeye başlayan Cai’yi takip ediyor. Yapım, daha fazlasını arzulayan bir kadın vasıtasıyla yalnızca sınıfsal sorunlar ve aile kavramı değil; varoluşsal sorgulamalar ve benliğin ayrıntılarının da peşine düşüyor. Filme ruhunu kazandıran en büyük unsurlardan biri şüphesiz Almanyalı görüntü yönetmeni Constanze Schmitt sinematografisi ve Yu Aier’e En İyi Performans ödülünü getiren incelikli karakter inşası.

Elizabeth Taylor: The Lost Tapes (HBO Max, 3 Ağustos)

Nanette Burstein’ın Cannes Film Festivali’nde prömiyer yapan belgeseli, Oscar ödüllü ikonik oyuncu Elizabeth Taylor’ın hayatı, kariyeri ve maruz kaldığı kadın düşmanlığına kendi sözleri üzerinden yeni bir bakış sunuyor. Taylor’ın kişisel arşivinin yanı sıra Life dergisi editörü gazeteci – yazar Richard Meryman ile yaptığı, yeni gün yüzüne çıkan röportajları temel alan yapım; ekranda güçlü ve iradeli kadınları canlandırarak dönemin beklentilerine meydan okurken özünde saygı ve temsiliyet özlemi çeken oyuncunun dünyasını samimi bir şekilde resmetmiş.