BFI Flare 2022: Kuir sinemadan 5 kısa film

Alanında Avrupa’nın en büyük etkinliği olan BFI Flare: Londra LGBTİ+ Film Festivali, 36 senedir LGBTİ+ların varlığını, deneyimlerini ve kuir sinemayı kutlayan bir medyuma dönüşmüş durumda. Festivalin gölgede kalmış kuir tarihi ile o tarihin öncü isimlerin ilham verici hikâyelerine saygı duruşunda bulunan bu yılki ayağı, 56 uzun ve 84 kısa film gösterimiyle 16-27 Mart’ta gerçekleşti. 

Çoğunluğu genç yönetmenlerin ilk çalışmalarından oluşan dopdolu kısa film seçkisinden “Özgürlük için 5 film”, her sene olduğu gibi bu sene de British Council Arts’ın YouTube hesabından ücretsiz izlemeye açıktı. Zaman, mekân ve beden üçgeninde birbirlerinden ayrılsalar dahi aşk, aidiyet ve dönüşüm kavramları ekseninde ortaklaşmayı başaran bu beş kısa metraj işe dair izlenimlerimizi aktardık.

Fiziksel gösterimler 27 Mart’ta son bulsa da bahsini geçirdiğimiz beş kısa filme YouTube üzerinden, an itibariyle erişmek mümkün.

Sunday

Yönetmen: Arun Fulara

Yönetmenin ilk filmi Sunday, orta yaşlardaki Kamble’ın bir pazar günü gerçekleşen berber ziyaretine odaklanıyor. 12 dakikalık öykü; karakterin berberde çalışan Jaan’a karşı beslediği, dile dökülmesi güç hislere ışık tutuyor. Kameranın Kamble’ın gözünden Jaan’a atılan kaçamak bakışları takip eden açılar ile film boyunca sıkça karşımıza çıkan yakın plan çekimler, Sunday’in duygusal yoğunluğunun sacayakları niteliğinde. 

“Şimdilerde genç insanların arzuları üzerine düşünmelerine olanak tanıyan bir lügat mümkün, ama aynı lügat 80’ler veya 90’larda büyüyen insanlar için yoktu” demiş Fulara, baş karakter olarak orta yaşlarda bir erkek seçmesi üzerine konuşurken. Yönetmenin dediği gibi Kamble’ın ne büyüdüğü coğrafya ne de gençliğini geçirdiği yıllar hislerini diyaloğa açması adına bir zemin sunuyor; Sunday de Kamble’ın gizli tutmaya zorlandığı hisler yığınını güçlü bir gerçeklikle perdeye döküyor. İzleyenin kişisel geçmişinden bir şeyler yakalaması çok muhtemel bu platoniklik anlatısı, Flare’in kısa film seçkisinde hayatta nerede olduğunu anlamlandırmaya çalışan kuir erkeklerin hikâyelerinin toplandığı “Everything Changes” bölümünde ağırlanıyor.

Buradan izlenebilir. 

Frozen Out

Yönetmen: Hao Zhou

Iowa’dan karlı kış manzaralarını ve Çin taşralarındaki yeşilliklerle dolu bir patikayı odağa alan kareler, Frozen Out’ta yönetmenin aidiyetsizlik fikrini irdeleme araçlarına dönüşüyor. Hao Zhou, kamera arkasına geçtiği ve 2021’de Öğrenci Akademi Ödülleri Oscar’ına uzanmasını sağlayan ilk kısa metrajında, göçmen kimliğiyle hissettiklerini taze bir dille yorumlama niyetinde. 

Bir röportajda, Çin’den çok daha uzak ve farklı bir ülkeye, ABD’ye yaptığı göçün, üzerine bir hikâye inşa edeceği yegane temeli kendisine sunduğundan bahsediyor Zhou. “Çoğu zaman beni ben yapan mekânlar, insanlar ve anılarla bağımın nasıl koptuğu üzerine düşünüyorum.” diyor. Coğrafi bir “yerinden ediliş”in yanında tutucu bir toplumda eşcinsel bir erkek olma gerçeğiyle verdiği mücadele ise filmin kayda aldığı aidiyet arayışının bir başka noktasına eklemlenmiş. İlk bakışta birbirinden kopuk görünen kareler arasında ortak bir patika çizmesi sebebiyle bir şiiri de andıran bu belgesel / kısa film, BFI’in kuir sanatçıların hayatlarına ve sanatlarına dair mini-belgesellerin ağırlandığı “Drawn Together” bölümündeydi.

Buradan izlenebilir. 

Birthday Boy

Yönetmen: Judith Corro

Panama asıllı genç yönetmen Judith Corro’nun senaryosunu da kaleme aldığı Birthday Boy, izleyiciyi planlandığı rotadan sapan bir doğum günü gecesine konuk ediyor. Doğduğu bedene ait hissetmeyen Cesar, 18. yaş gününün kutlandığı akşam ailesinin beklentileri ve gerçek kimliği arasında her şeyi değiştirecek bir seçim yapmak zorunda kalıyor. 

Film, Cesar’ın mücadelesini görece sade bir anlatımla aynalıyor; gecenin en kritik anlarında ekran, ikili cinsiyet sisteminin başat temsiline gönderme yapacak biçimde pembe ve maviye boyanıyor. Bu cesaret yüklü, ilham verici başkaldırı öyküsü, aile kavramını farklı biçimlerde odak noktasına alan kısa metrajların ağırlandığı “Family Affairs” bölümünde yer aldı.

Buradan izlenebilir.

All Those Sensations in My Belly

Yönetmen: Marko Djeska

All Those Sensations in My Belly, trans kadın Matia’nın mücadelesini minimal ama çarpıcı bir çizim stiliyle yeniden yaratıyor. Film, ergenliğinin başlarında dudaklarına götürdüğü kırmızı rujun alyuvarlara dönüşerek, Matia’ya farklı bir hayat bahşetmesiyle açılıyor. Onun için dönüm noktası olan anlarda, gerçekdışılaşan çizgiler sebebiyle zaman zaman acayip bir rüyaya tanık oluyormuş hissi veriyor All Those Sensations in My Belly

Yaşadığı şehirdeki birkaç gay kulübüne yapılan saldırılar ve sıkça tartışılan kürtaj hakkı meselesi, Hırvatistanlı yönetmen Marko Djeska’yı harekete geçiren unsurlar olmuş. Diğer kısa metraj trans ve akışkan cinsiyet öyküleriyle birlikte bu film de BFI’ın “There is No Place Like Home” kategorisinde, yuva kavramını sorguluyor.

Buradan izlenebilir. 

For Love

Yönetmen: Joy Gharoro-Akpojotor

Gharoro-Akpojotor’a göre film yapmak, kendini görünür kılmakla eşdeğer: İngiltere’de yaşayan Siyah ve kuir bir kadın olarak büyürken ekranda kendini görmeye duyduğu açlık, onu film üretmeye iten başat unsur olmuş

Azınlık temsiliyetinin peşinde yönettiği ilk kısa metraj işi For Love’ın baş karakteri Nkechi, birlikte yaşadığı Marta’ya duyduğu sevginin yanı sıra meraklı gözlerden bir şeyi daha saklama ihtiyacı hissediyor: Varlığını. Nijeryalı bu çiftin hikâyesi, göçmenlerin evlerine düzenli aralıklarla baskınlarda bulunan polisin gölgesinde gelişiyor; böylelikle film seçkinin diğer üyeleri gibi aşkı ve aidiyeti keşfe çıkarken, İngiltere’nin katı göçmen politikasına da bir çuvaldız batırıyor. Nkechi ve Marta’nın 12 dakika sonunda buruk bir bilinmezlikle baş başa bırakan ilişkisi, BFI Flare’deki “Out Here Livin’” bölümünün diğer Siyah kuir öyküleriyle yan yanaydı.

Buradan izlenebilir. 

Yazı: Eylül Başkaya