Cannes günlükleri -3

Cannes’da tüm yarışmalı bölümlerin açılıp gösterimlerin hız kazandığı bu üçüncü günde, yarışma dışı gösterilen Woody Allen filmi Irrational Man ve Dogtooth‘la adını duyuran, Yunanistan sinemasının son yıllarda çıkardığı en büyük isme dönüşen Yorgos Lanthimos’un Lobster‘ı günün öne çıkan filmleriydi…

Yazı: Melikşah Altuntaş

Ayrıca yarışmadaki tek ilk film olan Son of Saul‘un da prömiyeri yapıldı ve film pek sevildi. Bu yılki jüriden The Lobster’a Grand Prix ya da senaryo ödülü, Son of Saul‘a ise küçük bir başka ödül çıkması şaşırtmayacak gibi.

https://www.youtube.com/watch?v=0jhCVQjNTMg

Un Certain Regard (Belirli Bir Bakış) bölümü ise bu yıl pek de harika sayılmaz. Filmler yeni dönmeye başladı ama bir sürpriz çıkmazsa, çok da ilginç bir şey izleyemeyeceğiz gibi. Sabah seyirci karşısına çıkan ve jüri üyelerinden Tahar Rahim’in (A Prophet, The Cut) de tüm karizmasıyla birkaç yan koltuğumda derin düşüncelere dalarak izlediği Romanya yapımı One Floor Below ne yazık ki fazlasıyla eski model bir filmdi… Son 20 dakikasına kadar, son 20 dakikasındaki gelişmelerin olmasını bekleyen ve insanın doğasına dair daha önce defalarca kez çok daha iyi örneklerini izlediğimiz cümleler kurmaya çalışan film, asla kötü değildi ancak yeni bir şey söylemekten oldukça uzaktı.

Dün yarışma filmlerinin ilki olarak seyirci karşısına çıkan Matteo Garrone imzalı, çok katmanlı masal Tale of Tales ise tam bir gariplik abidesiydi. 400 kişilik salonda uyuyakalmayan ve salondan çıkmamayı başaranların sabırla takip ettiği film, Avrupalı usta yönetmenlerin göstermeci bir üslup ve yönetmenlik başarılarını kanıtlama çabası amacı güden, kendilerine birkaç gömlek fazla kaçan epik denemelerin son eseri. Elbette üzerine yazılıp çizilebilecek çok şey var ancak genel itibari ile hayalkırıklığı yarattığı söylenebilir.

Asıl gerçek hayalkırıklığı ise Tahar Rahim ve Blue is the Warmest Color‘ın Adele’inin başrollerini paylaştığı ve 80 yaş üstü eski Fransız direnişçiler dışında kimse için heyecan verici olması mümkün olmayan The Anarchists. Gerçekten adından fazlasını vaat etmeyen plot’u, yersiz uzunluğu ve akmayan rejisiyle, üçüncü günü zindan eden filmlerdendi kendisi.

Festivalde bugün neler var?

Bugün oldukça çılgın bir gün, zira Nanni Moretti’nin Mia Madre‘si ve Gus Van Sant’ın dün geceki basın gösteriminden yüzü sirke satarak çıkan seyirciden ve içeriden yuhalama sesleri geldiği rivayetinden anladığımız kadarıyla pek umut vaat etmeyen The Sea of Trees prömiyer yapacak. Ayrıca ben Woody Allen’ın Irrational Man‘i ile Miguel Gomes’in Arabian Nights üçlemesinin ilk filmini izleyeceğim. Bakalım dünü unutturabilecekler mi?