Ergenlik yılları: Lyra Pramuk 

Fotoğraf: Joseph Kadow

Sese dans ettiren, bedenlere şarkı söyleten müzisyen ve prodüktör Lyra Pramuk, Echoluminescence isimli performansıyla geçtiğimiz haftalarda Sónar İstanbul’daydı. Birçok yayın tarafından “fütürist folk müziği” olarak tanımlanan üretimlerini; klasik müzik, rave ve kulüp kültürü, trans olarak deneyimledikleri ve insan bedeninin sınırları şekillendiriyor.

Son olarak 2021’de Delta albümünü yayımlayan Lyra Pramuk, müzisyenlerin büyürken dinlediği müzikleri ve bu müziklerin üzerlerinde bıraktığı tesiri kurcaladığımız Ergenlik Yılları köşemizin konuğu. 13-15 yaşlarından itibaren içine hangi seslerin işlediğini Pramuk’tan dinledik; Missy Elliot’tan Björk’e, Diablo II’den Avrupa sinemasına uzandık.

YAŞ: 13-15

O zamanlar en sevdiğin iki müzisyen/grup (ya da albüm) neydi?

Bu dönemde çok fazla kayıtlı müzik dinlemiyordum, ama pop radyolarını yoğun bir şekilde dinliyor, MTV ve VH1’da müzik videoları izliyor ve müzik icra ediyordum. Bu zamanlar en fazla dinlediğim albümler muhtemelen Beyoncé’nin Dangerously in Love’ı ve Missy Elliott’ın The Cookbook’u gibileriydi.

Bu müziklerle nasıl tanışmıştın? 

2000’den 2005’e kadarki zaman dilimi gerçekten Amerikan popunun altın çağlarından biriydi. Radyo, televizyon hep hit parçalarla doluydu. Her birinde şarkı yazımı ve rap konusunda beni bugüne kadar etkilemeye devam eden oyuncu yaklaşımlar vardı.

Üzerinde nasıl bir etki bıraktıklarını düşünüyorsun?

Missy Elliott gibi biri şarkı sözlerindeki tabirlerini tamamen anlaşılmaz bir şeye çeviriyordu. Kelimeler olmadan söylenen çok fazla materyal ve tüm kültürlerin bir arada var olmasını sağlayan çok “evrensel” bir tını vardı. Sanırım tüm bunlar beni şarkı, şarkı sözleri ve prodüksiyona yaklaşımımda çok oyuncu ve açık fikirli olmak konusunda etkiledi; beni müziği yeni ufuklara doğru ilerletmekle ilgili rahat hissettiğim bir yere getirdi.

Şu an dönüp baktığında hayatınının nasıl bir dönemini temsil ediyorlar?

Hayatımın zor ama müzikal olarak son derece etki bırakan bir dönemiydi.

Hayatının bu döneminde senin için önemli olan diğer şeyler nelerdi?

Bundan kısa süre önce Philip Pullman’ın His Dark Materials üçlemesine çok ilgi duyuyordum. Yılanlar ve online multiplayer video oyunları çok ilgimi çekiyordu. Diablo II, Ragnarok Online, Warcraft III, World of Warcraft, City of Heroes, online chat, livejournal, MySpace… Son derece online bir çocuktum.

YAŞ: 16-18

O zamanlar en sevdiğin iki müzisyen/grup (ya da albüm) neydi?

M.I.A. – Kala
Joanna Newsom – Ys

Bu müziklerle nasıl tanışmıştın? 

Bu noktada Pitchfork ve daha fazla müzik yazarlığı okuyordum. M.I.A.’in Arular’ını MTV’de keşfettim ve Kala çıktığında çalışmalarını takip ediyordum. Joanna Newsom’ı da Pitchfork’ta keşfettiğime eminim.

Üzerinde nasıl bir etki bıraktıklarını düşünüyorsun?

Nereden başlasam bilemiyorum. M.I.A.’in Kala’sı çok ihtiraslı ve eğlenceli, çok elektronik, çok seksi, çok çılgındı; müziğin ne olması gerektiğinde dair düşüncelerimi tamamen yeniden şekillendirdi. Elektronik müziği hep erkek ve beyaz insan hâkimiyeti olan bir alan olarak algılamıştım, M.I.A. bu algımı değiştirdi ve kendimi daha önce hayal edemediğim bir elektronik müzik sanatçısı olarak düşünebilmemi sağladı. Missy Elliott diskografisi ile ilgili sevdiğim şeyleri politik ve duygusal olarak yeni alanlara taşıdı. Çok fazla harika parça vardı. 

Joanna Newsom’ın Ys’si şu ana kadar bulduğum en gösterişli müzikal şiirlerden biri. O muhteşem yaylı aranjmanları ve sıra dışı siren sesi ile tuhaf bir kahin gibi bizi pek çok fikir ve duygunun içinden geçiriyor. Benim yaptıklarım çok daha fizikî yapılı ama bu albümdeki dekoratif detaylar benim için yine de çok önemli.

Şu an dönüp baktığında hayatınının nasıl bir dönemini temsil ediyorlar?

Müzikal hayatımın başlangıcını!

Hayatının bu döneminde senin için önemli olan diğer şeyler nelerdi?

Aynı zamanda klasik müzikle çok ilgilenmeye başladım. Müzik teorisi. Ed Banger ve Fransız elektronik müziği. Avrupa sineması. Soyut ekspresyonist resimler ve sürrealizm.

YAŞ: 19-20

O zamanlar en sevdiğin iki müzisyen/grup (ya da albüm) neydi?

Bu noktada konservatuarda okuyordum ve müzikal pratiğe derince gömülmüş hâldeydim. Aynı zamanda çok fazla Björk dinlemeye başladım. Bu dönemde Homogenic ve Post dışında pek birşey dinlemediğimi biliyorum. Sanırım sadece ses ve müzik teorisi çalışıyor ve Björk dinliyordum.

Bu müziklerle nasıl tanışmıştın? 

Björk’ü bir süredir biliyordum fakat ancak erkek kardeşim bana indirmem için yardım ettiğinde tüm diskografisini dinlemeye başladım. Daha derine gitmem ve her şeyi keşfetmem gerektiğini biliyordum, o yüzden öyle yaptım. 2-3 yıllık bir süreç içerisinde yayımladığı her şeyi dinlediğimi düşünüyorum. Sonra da New York’ta Biophilia turnesini izlemeye gittim.

Üzerinde nasıl bir etki bıraktıklarını düşünüyorsun?

Kelimelerin ötesinde bir etki! Hayatımı ölçülemez şekillerde biçimlendirdi. Duygulanmadan bu konu hakkında konuşamıyorum. Onun müziği bizim birçoğumuz için çok özel. Daha sonra açıklamanın bir yolunu bulurum!

Şu an dönüp baktığında hayatınının nasıl bir dönemini temsil ediyorlar?

Müzikal eğitimimin temelinin atıldığı dönemi.

Hayatının bu döneminde senin için önemli olan diğer şeyler nelerdi?

Bolca deneysel klasik müzik ve çağdaş sanat müziği, Alman 20.yüzyıl sanatı, politik sanat.

Çeviri: Deniz Tümer