Florent Herry ile hangi film?
Fransa’da eğitim alıp setlere girmesinin ardından, Reha Erdem filmi Kaç Para Kaç (1999) ile ilk defa bir uzun metraj filmin görüntü yönetmenliğini üstlenen Florent Herry; bu ilk iş birliğinin ardından Erdem’in yönettiği tüm filmlerde çalışmaya ve birçok festivalde ödüle uzanmaya devam etti. Sinematografilerinde kendisinin imzası bulunan yakın dönem yapımlar arasında Selcen Ergun’dan Kar ve Ayı, Eylem Kaftan’ın Bir Gün, 365 Saat’i ve Nehir Tuna filmi Yurt var.
Hangi Film? köşemizin bu haftaki konuğu Florent Herry yanıtlıyor: İzlerken diyaloglarına eşlik edebildiğin film? Müziğine tutulduğun bir film? Şu sıralar en çok merak ettiğin film?
İzlerken diyaloglarına eşlik edebildiğin film?
60’lar Fransa’sından Les tontons flingueurs / Crooks in Clover (1963, Georges Lautner) isimli bir film. Diyalogları ve replikleri Fransız popüler kültüründe efsaneleşmiş durumda ki içlerinden bazıları Jacques Audiard’ın babası Michel Audiard imzalı. Çok ama çok komik bir gangster filmi.

Bugüne dek aklında en çok yer işgal eden film?
Apocalypse Now (1979, Francis Ford Coppola). Gençliğimde keşfetmiştim, bu işi yapmak istememi sağladı diyebilirim. “Bu sadece bir film değil, bir deneyim” dedirtmişti. O günden beri, bir filmden daha fazlasıymış gibi hissettiren; bir gün, bir ay, bir yıl ya da bir hayat boyunca size eşlik eden yapımlar beni hep cezbetti.
Coppola, sinemada görmekten hoşlandığım her şeyi Apocalypse Now’da bir araya getiriyor: İyi bir kitabın iyi bir uyarlaması, hayattan daha gerçek ve daha büyük duran kompleks karakterler, bir dolu görsel efekt ile ses efekti ve hem tamamen beklenmedik hem de arkadaşlarınızla üzerine konuşarak güzel bir akşam geçirmenizi sağlayacak bir final.

“İzlemekte geç kaldım” dediğin bir film?
Persona (1966, Ingmar Bergman)

Hiç sevmedim, seveni de sorguladım dediğin film?
Elbette sevmediğim bazı popüler filmler var ama başkalarının zevklerini sorgulamam genelde. Filmlere ilgi duyulmasının birçok farklı nedeni var; sinemanın güzelliği de bu. İnsanlar filmlerden keyif almalı ve sinemaya gitmeli.
Müziğine tutulduğun bir film?
Philip Glass’ın müziklerini yaptığı Koyaanisqatsi (1982, Godfrey Reggio) ki hâlâ aşık olduğum bir filmdir. Furyo / Merry Christmas Mr. Lawrence’ın (1983, Nagisa Ôshima) Ryuichi Sakamoto tarafından bestelenmiş müziklerini de ekleyebilirim, çok güzeller.
Bir görüntü yönetmeni olarak, müziğin bir filmde yarattığım görüntüyü ve atmosferi yükselten önemli bir araç olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Fellini ve Nino Rota’nın sinerjisi gibi…

Dizisi olmalı dediğin bir film?
Napoleon (2023). Gerçek hikâye birkaç saatte anlatılamayacak kadar büyük.

Önden kendini hazırlamayı gerektiren bir film?
Çoğunlukla tüm korku filmleri. Bu his, A Nightmare on Elm Street’i (1984, Wes Craven) izlediğimde başlamıştı.

İçmiyorsan bile sigara yaktırma potansiyeli taşıyan bir film?
Casablanca (1942, Michael Curtiz). Tüm zamanların sigarayı en iyi içen çifti!

Şu sıralar en çok merak ettiğin film?
Megalopolis (2024, Francis Ford Coppola). Yönetmenin son filmi, bu yılki Cannes’da gösterildi.
Florent Herry fotoğrafı: Selcen Ergun