Hav Hav!, Panda Bear ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, Tuana Özcan, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal - Fotoğraf: Okan Çimen

Hav Hav!, ikinci albümü Mezarımda Parti Var’la aramızda. Panda Bear, yeni albüm için işaret fişeğini Cindy Lee eşlikli “Defense”le çaktı. Kelly Lee Owens, eşsiz bir öfori yaşatan yeni albümüyle 2024 listelerinin üst sıralarına şimdiden demir attı.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.


ALBÜM: Hav Hav! – Mezarımda Parti Var
(Bağımsız)

Mert Tugen, Ozan Uzunsoy, Emir Aktunç ve Caner Akcan’dan oluşan Hav Hav!, salaş garaj, rock’n’roll ve punk sularında gönlünce gezinmeye devam ediyor. Bugün, burada bir genç olarak yaşamanın beraberinde getirdiklerini kurcalayan şarkılardan oluşan ikinci albüm Mezarımda Parti Var, adından anlaşıldığı üzere ölüm olgusuna da sık sık temas ediyor. Her zamanki gibi catchy, dolaysız bir anlatım ön planda. Sürprizli yollara sapmadan, yapmayı sevdiği şeyin izini süren bir grup olmaya devam ediyor Hav Hav!. Prodüktörlüğünü Taner Yücel’in üstlendiği koleksiyonun mastering işlemleri de Görkem Karabudak tarafından yapıldı. Mert Tugen’in yönettiği “Mezarımda Parti Var” klibi de işte burada.

ALBÜM: Phantogram – Memory of a Day
(Neon Gold Records)

New York’tan Sarah Barthel ve Josh Carter’dan oluşan Phantogram‘ın tarihi artık 20 yıla yaklaşıyor. Veteran bir grup oldular. Bünyesinde Charli XCX, HAIM gibi revaçta isimleri bulunduran Neon Gold Records’tan yayımladıkları ilk albüm olan Memory of a Day, farklı dönemlere ve akımlara ikilyle özdeşleşen düşsel filtreden bakış attığımız kesitleri bir araya getiriyor. 80’ler ve 90’lar referansları albümün geneline yayılmış durumda. Her parçanın tekrar döndürme isteği uyandırdığını söylemek güç ama bir bütün olarak kararlı bir akış olduğunu söyleyebiliriz.

TEKLİ: Panda Bear – Defense ft. Cindy Lee
(Domino Recording Co. / GRGDN Müzik)

Noah Lennox, neo-psikedelik yatak odasına  Women’ın eski gitaristi ve solisti Kanadalı müzisyen ve drag queen Patrick Flegel’in hipnogojik pop projesi Cindy Lee’yi konuk etmiş. Parıltılı armoniler ve romantik bir enstrümantasyona sahip “Defense”, Panda Bear’in sıradaki albümü Sinister Grift’ten dinlemeye açılan ilk parça. Animal Collective camiasının vazgeçilmez üyelerinden Danny Perez’in ellerinden çıkan videosu, mor ve yeşil rüyalara davet ediyor. 

ALBÜM: Kelly Lee Owens – Dreamstate
(dh2)

Galli müzisyenin Dirty Hit’in elektronik müzik baskısı dh2’dan çıkan ilk; zamanında David Avery, James Greenwood gibilerince kutsanmış kariyerinin ise dördüncü albümü. İki gözünü de göğe çevirmiş, üçüncüyle de içeriye bakmaya devam eden bir kayıt. Hedef öfori, zirve, hayal, hayat, rüya… Çok daha iddialı ama bir o kadar kendiye barışık bir fazda. Innersong (2020) ve LP. 8 (2022) ardından melankolik ambient’tan coşkulu techno tınılarına şimdiden dillere destan bir edayla eksen değiştirmiş Owens. Minimal ve sabırlı build-up’lara sırtını tembelce değil; kararlılıkla dayıyor. Sakin sakin ama inatla kendi bildiğini okuyan biri zaten ama bu albümde tanıştığımız; Owens’ın en hür, en kaygısızca rahat hâli. 

TEKLİ: The Ringo Jets – Yolun Sonunda
(FERMENT RECORDS)

Sosyal medya hesaplarında bir süredir “87’de ne olmuştu?” sorusu ekseninde paylaşımlar yapan İstanbul’un rock’n’roll üçlüsü The Ringo Jets, tematik bir yayın hazırlamış. Üç parçadan oluşacağı anlaşılan koleksiyondan ilk tadımlık olarak paylaşılan “Yolun Sonunda”, grubun bugüne dek yayımladığı en parlak prodüksiyonlardan biri. Synth bas groove’unu temeline alan bir boogie numarası “Yolun Sonunda”. Devamı da yolda, “Bile Bile” adlı tekli 25 Ekim Cuma günü yayımlanıyor.

ALBÜM: Dorian Electra – Fanfare: The Lost Demos
(Bağımsız)

2023 sonbaharında yayımlanan Dorian Electra albümü Fanfare’in bu genişletilmiş versiyonu, daha önce dinlemediğimiz dört parçanın demo kayıtlarıyla açılıyor. Miks, mastering vb prodüksiyon işlemleri için çok zaman harcanmamış; parçaları müzik âleminin heyecan verici kaçıklarından birinin zihninde ilk canlandığı hâllerine yakın bir şekilde deneyimleme imkânı sunuyor. Avangart ve yapıbozumcu bir estetikle işlediği pop güzelliklerinden “Only Got Your Number”ın ritmine kapılmak epey zevkli.

ALBÜM: Bogdan Raczynski – You’re Only Young Once but You Can Be Stupid Forever
(Disciples)

Jungle, drill‘n’bass, IDM, braindance gibi çeşitli janrları kapsayan diskografisiyle zihin açan Bogdan Raczynski, 15 yıllık molasını sonlandırdığı 2022’den bu yana yeni bir yaratıcı dürtüyle üretmeye devam ediyor sanki. Muhteşem bir başlığa sahip yeni albümü, kısa ve kafanızı şişirmeden kana karışan 18 parçanın bir birleşimi. Lo-fi beatler, tuhaf synth sarmalları ve koyu baslarla kana karışan akış için “mükemmel minyatürlerin albümü” tanımı yapılmış. Raczynski’nin zihninin ve bu albümün derinliklerine dalmak isteyenler de albüm kapağındaki karekodu tarayabilir.

EP: Bon Iver – SABLE,
(Jagjaguwar)

Uzun süredir solo işlerinden ziyade Taylor Swift, Kanye West, ve Charli XCX gibi kendi stilinden uzak işlerde adını gördüğümüz Bon Iver (Justin Vernon) bu molaya üç şarkılık bir kısaçalarla son veriyor. Geçtiğimiz senelerde ruhsal problemleri fiziksel engellere dönen müzisyen, üretmeyi bırakmanın eşiğindeyken, pandemi sırasında yavaş yavaş iyileşmeye başlayınca müzik yapmaya geri dönecek gücü de kendinde bulmuş. SABLE, eski albümlerinden de bildiğimiz gibi bize Justin Vernon’ın en çıplak, hassas ve duygusal ânında parladığını bize hatırlatıyor. Bon Iver, çaresizlik ve yalnızlık arasında mekik dokuyan üç parçada kendine ve bize karşı dürüst olmaktan kaçınmıyor.

TEKLİ: Cymande – Chasing An Empty Dream
(Cymande Ltd. / BMG Rights Management) 

2012’den beri tekrardan aktif hâlde varlığını sürdüren İngiliz kolektif Cymande; funk, caz, Afrika müzikleri, calypso, reggae ve soul unsurlarını birbirine katarak lezzetli kokteyller yapıyor. Müzikleri için kendi tbirleri de “nyah rock”. Yeni Cymande teklisi, hafif hafif esrarengiz ama en nihayetinde umutlu, mesajı belirgin bir şarkı. Sıradaki işleri Renascence’den buyurdukları ilk parça dönemdaşları Parliament’a çakılan ince bir selam. Uzayın derinliklerinden gelmiş gibi tınlayan bir bas hattıyla açılıyor. Genelinde ise sakil bir akışta ama sağlam ve tutarlı bir groove’u var. Tınısı belki alışıldık ama yine de çekici bir atmosfer: Draması yüksek, gizemi fazla. Yalnızca keşke o acele fade out’la kapanmasa… 

TEKLİ: Bîdar – SORDUĞU KADAR
(Bağımsız)

Bağımsız müzik sahnesinin kendine özgü besteci ve yorumcularından biri olan Bîdar, tematik şarkılarında kurgular yaratmaktan heyecan duyan bir müzik insanı. Geçtiğimzi yıl Kafamın İçi adlı EP’siyle bunu ispatlamıştı. Yeni teklisi “SORDUĞU KADAR” da sonik çehresiyle yeni bir sayfa açarken, hayatta bizi biz yapanın bitmeyen sorgulamalarımız olduğunu anımsatıyor. Mehmet Korkmaz’ın prodüktörlüğünü üstlendiği parçanın kapak görseli de Tunç Olcay imzası taşıyor.

ALBÜM: Christopher Owens –  I Wanna Run Barefoot Through Your Hair
(True Panther)

2010’ların ilk yarısında Christopher Owens için her şey iyi gidiyordu. Grubu Girls ve solo işleriyle güzel eleştiriler alıyor, YSL ve H&M gibi markaların kampanya yüzü oluyordu. Sonra hayatı tepetaklak gitmeye başladı. Önce bir motosiklet kazası, eşinden ayrılışı, işsizlik -ki bir dönem arabasında bile yatmak zorunda kalmış- ve Girls’ten grup arkadaşı Chet “JR” White’ın ölümüyle sarsıcı yıllar geçirdi. 9 yıldan sonra gelen yeni solosu bu zor dönemleri anlatan etkileyici bir albüm. Country-vari, samimi bir yaklaşımla yer yer John Lennon ve Harry Nilsson’un 70’lerdeki işlerini hatırlatıyor. Yılın en iyilerinden. Umarız bundan sonra işleri yolunda gider.

TEKLİ: Snõõper – Relay
(Bağımsız)

Nashville çıkışlı egg-punk grubu Snõõper, ABD turnesinde öncesinde paylaştığı “Relay” ile âdeta ısınma turuna başlıyor. Kısa ama etkileyici bir çarpışma gibi gelen bu parçanın kaydı, evde bir Tascam 388 ile yapılmış. Parçanın sürükleyici yapısı, grup için alışıldık olan dağınık ve neşeli ruhun en iyi örneklerinden biri. Snõõper’ın müzik evreninde bir an durup soluklanmak yok. Hızlı yapısıyla yerinde duramayan bu şarkı, tam bir sahne coşkusu yaratma hedefinde.  

ALBÜM: Karate – Make It Fit
(Numero Group)

90’lar sonları, 2000’ler başları alternatif müzik âleminin en kendine özgü, en özel gruplarından biriydi Karate. Davul-gitar-bas üçlüsü olarak kurguladıkları janrlar ötesi külliyatla 20 yıldır demir atmış konumdaydı Boston çıkışlı grup. Ne mutlu ki “bugün oldukları yeri belgeleyecek” bir albümle hikâyelerini devam ettiriyorlar. Geoff Farina’nın mikrofon başına ilk günkü heyecanla geçtiğini ânında hissettiren albümün ilk yarısı biraz daha dingin, melankolik parçalardan oluşuyor. “Fall to Grace”le birlikte kendi garaj stüdyosunda takılan bir gruba eşlik eder bir kıvama bürünüyor. Karate’yi Karate yapan bu doğrudanlık, 2024’te de kesinlikle iyi çalışıyor.

TEKLİ: Tyler, The Creator – Noid 
(Columbia Records)

28 Ekim’e tarihlenen CHROMAKOPIA’ya bir hafta kala yayımladığı tekliyle “Bu yine devrime gitmiş ya…” dedirtiyor Tyler, The Creator.  IGOR’dan (2019) daha rustik veya yaşanmış enerjide bir iş olacağa benzer albümden hard rock ve Zambia’dan Chewa dilini birlikte sunarak tadına doyum olmayan bir dikotomi yaşatıyor. Kendisinin Bart-Simpsonesk bir parodisine benzeyen hâliyle kamusal bir denetim ya da linçle uğraşır gibi. Kali Uchis’in yine vokallere, Ayo Edebiri’ninse klibe konuk olduğu parçanın 1 dakika 10. saniyesinde salıverdiği dizelere de dikkat. Sinematografide Luis “Panch” Perez, rejide ise Tyler, The Creator’ın ta kendisi bulunan klibi siyah beyazın -bu durumda gri-bej demek gerekir- rap camiasında trend oluşunu tescillemiş sayılmalı. 

ALBÜM: Palestine Solidarity Compilation Vol​.​2
(Bağımsız)

Goblin Daycare’in kürasyonunu üstlendiği, Filistin’le dayanışma amaçlı toplama albüm serisinin ikinci edisyonu artık yayında. Albüm, bölgede yardım çalışmalarını sürdüren farklı kuruluşlara destek olma amacını taşıyor. İlk albümde olduğu gibi 27 parçadan oluşan toplamada Meksika’dan Belçika’ya, dünyanın dört bir yanından grup ve müzisyenler yer alıyor. KEG, Uranium Club, Stuck, Carrion Kids, Spread Joy, Plexi Stad gibi günümüz punk sahnesinin kendine özgü grupları yeni kayıtlar, demolar ya da coverlarla Goblin Daycare’in çağrısına yanıt vermiş. Ayrıca 90’ların kült gruplarından Six Finger Satellite’tan 1993’te canlı kaydedilmiş bir The Stooges yorumu da albümde.

ALBÜM: High Vis – Guided Tour
(Dais Records)

Londralı punk grubu High Vis, üçüncü albümü Guided Tour ile öfkenin sadece bireysel bir dışavurum olmadığını gösteriyor. Hardcore’un sert tınıları ve Britpop melodileri arasında gidip gelen Guided Tour, öfkeli ama daha derininde dayanışma ve topluluk ruhu hâkim. Graham Sayle’in vokallerindeki yoğun duygu yükü, gitar riffleriyle birlikte zaman zaman patlamalarla bir yandan iç burkucu gerçekliklerle yüzleşirken, bir yandan da umut arayışında.

TEKLİ: Heartworms – Warplane
(Speedy Wunderground / [PIAS] / GRGDN Müzik)

Jojo Orme namıdiğer Heartworms’un yeni teklisinin arkasındaki ilham sizi şaşırtabilir ama savaş uçakları, müzisyenin aslında en büyük ilgi alanlarından biriymiş. Hızlı bir davul yürüyüşüyle şeklini alan elektronik güzelliğin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor Orme: “Açılış sözleri havada bir it dalaşına sahne olurken, siviller de buna tanıklık ediyor. Hayal gücüm her zaman kontrolüm dışındaydı ve Spitfire’lara olan sevgim kontrolümün daha bile dışında. Bu yüzden bu şarkıyı bir Spitfire pilotu hakkında yapmaktan kendimi alamadım.” İlerledikçe âdeta bir marş gibi hissettiren ve heyecanı gittikçe yükselen parçanın sonunu, düşen Spitfire’ın onda yarattığı etkiye benzetmek istemiş müzisyen, “olağanüstü kanatlarını kaybeden bir melek” gibi diyor “Warplane”in finali hakkında.

TEKLİ: In Hoodies – Uniform
(HOOD Base)

Indie rock geleneklerinden beslenen parçalarıyla 2010’ların ikinci yarısında hayli aktif olan In Hoodies, bir süredir pek ortalıkta değildi. 2024’teki ilk In Hoodies parçası “Uniform” ile bundan birkaç yıl önce yayımladığı “Planetarium / Set Sail Sinking” teklisiyle dümeni kırdığı elektronik sularda bu kez daha keskin kulaçlar attığına tanık oluyoruz. Bu sefer daha gergin, hatta distopik olarak tanımlayabileceğimiz bir atmosferdeyiz. Ece Latifaoğlu yönetmenliğinde çekilen klibi de buradan izlenebilir. Ufukta yeni bir albüm var mı, şimdilik beklemedeyiz.

ALBÜM: Porridge Radio – Clouds In The Sky They Will Always Be There For Me
(Secretly Canadian)

Porridge Radio bir grup olarak ve solist Dana Margolin bir hikâye anlatıcısı olarak epey olgunlaşmış. Albümün sözleri ilk andan göze çarpan savunmasızlığını öfke ve aşka yakın duyguların uzantılarıyla tamamlıyor. Clouds In The Sky They Will Always Be There For Me’de büyük ve kalabalık olmaktan korkmayan alternatif rock parçaları ve daha sessiz ve minimal akustik güzelliklerin iyi bir dengesi yakalanmış. Özellikle grup üyelerinin beraber ne kadar iyi işlediğine, şarkı yazarlıklarını toptan ne kadar geliştirdiklerine hayran olmamak elde değil. Margolin duygularının götürdüğü bütün tepelere ve çukurlara gitmeye hazır ve grubu da tam arkasında onu takip ediyor. 

EP: The Armed – Everlasting Gaze
(Sargent House)

Detroitli yarı-anonim hardcore punk ekibi The Armed’ın bu taptaze kısaçaları geçen yaz dinlediğimiz LP’leri Perfect Saviors’tan “Sport of Forma sırasıyla Water From Your Eyes, Model/Actriz ve IDLES’ın yaptığı remiksleri de içeriyor. Blogger/podcaster Adam Vallely -meğer aslında bu hayranlarından birinin adıymış – ya da artık Tony Wolski’nin altı kişilik ekibi metal, post-hardcore dolaylarında takılırken, sol köşe yapıp The Flaming Lips damarında toyca ruhani “Puzzler”la açılış yapıyor. Sonra davul atakları bol çıkış teklisi “New! Christianity” ve yüksek tansiyonlu saksafon şovu “Martyr Song”, The Armed’dan aşina olduğumuz yerlerden geliyor.

TEKLİ: Nilüfer Yanya – Just A Western (Boy Harsher Remix)
(Ninja Tune / GRGDN Müzik)

Nilüfer Yanya, Ninja Tune etiketli üçüncü albümü My Method Actor’ı geçtiğimiz ay yayımlamıştı. Kendine dönük çıkarımları nokta atışı bir sembolizmle şarkılaştırdığı koleksiyondan beş şarkıya yapılmış remikslerden oluşan bir EP de hazırlanmış. Boy Harsher’ın “Just A Western” için yaptığı 80’ler dolgulu remiksle duyurulan My Method Actor Remix EP, 22 Kasım’da dinlemeye açılacak.

ALBÜM: Jerry Cantrell – I Want Blood
(Double J)

Grunge’ın belirleyici grubu Alice in Chains’i düşününce akla ilk gelen genç yaşta kaybettiğimiz Layne Staley’nin etkileyici vokali olsa da grubun beyni şarkı yazarı, vokalist ve gitaristi Jerry Cantrell’di. Cantrell 2010’larda grubu saygın sayılabilecek şekilde yeniden yarattıktan sonra; eli yüzü düzgün solo çalışmalarla da kariyerine tam gaz devam ediyor. I Want Blood, grubun zirvedeki zamanları olan 90’lardaki soundlarına yakın yüklü distortion ve groove’lar ile Alice in Chains severleri de mutlu edecektir. Grubun da devam ettiğini, yeni bir albüm beklendiğini hatırlatalım. 

TEKLİ: Lambrini Girls – Big Dick Energy
(City Slang)

Phoebe Lunny ve Lilly Macieira ikilisinden oluşan Lambiri Girls, 2022’de “Help Me I’m Gay” ile hayatımıza girdikten sonra, dinlerken doğal olarak ter içinde kaldığımız yüksek enerjili punk güzellikleri savurmaya devam etmişti. Sıra artık ilk albümde. 2025’in ilk günlerinde yayımlanacak Who Let the Dogs Out, Gilla Band üyesi Daniel Fox eşliğinde kaydedilmiş. İkinci tekli “Big Dick Energy”, toksik masküliniteyi bir sakız gibi çiğneme motivasyonuyla yazılmış bir şarkı.

TEKLİ: Nick Offerman – You Better Vote
(MRI)

Oyuncu Nick Offerman, ABD seçimleri yaklaşırken, dinleyicilerine olabilecek en temel şeyi anımsatıyor: Oy vermek. Daha önce “Proud to Be a Kamala Man” ile Kamala Harris’e olan desteğini açıklayan Offerman, bu sefer güneylerin country-rock havasını taşıyan “You Better Vote” ile “Koca koca Amerikan popolarımızı kaldırıp oy kullanmalıyız” diyor.

ALBÜM: E L U C I D – REVELATOR
(Fat Possum Records)

En son Backwoodz etiketinden bir diğer MC billy woods’la tamamladıkları Armand Hammer ekürisiyle We Buy Diabetic Test Strips’te (2024) duyduğumuz New York çıkışlı Chaz Hall’un üçüncü stüdyo albümü. Prodüktörleri arasında Samiyam, DJ Haram, The Lasso, Alan Duggan gibi isimlerin yer aldığı albüme kadim dostları billy woods, Creature ve Sketch185 dizeleriyle eşlik ediyor. Çiğliği ve ince in-your-face üslubuyla küresel politik koşullara, evrensel sağduyuya konuşan bir koleksiyon REVELATOR. Endüstriyel, caz, noise, hatta kimi anlarda metal gibi türlerden nemalanan uzunçalar, müzisyenin diğer işlerine kıyasla daha fazla akustik enstrüman içeriyor.