Geleneksel otoritelere karşı: Inu-Oh

Yazı: Sadi Güran

Hideo Furukawa imzalı Tales of the Heike: Inu-Oh romanından uyarlanan 2021 tarihli anime filmin yönetmeni Masaaki Yuasa. Kendisi bugüne dek Genius Party: Happy Machine (2007), Devilman Crybaby (2018) ve Ride Your Wave (2019) gibi işlere imza atmış bir anime ustası. 14. yüzyıl Japonya’sında geçen ve görünüşleri sebebiyle toplumdan dışlanan iki sanatçı karakterin dostluğunu anlatan Inu-Oh, prömiyerini 78. Venedik Film Festivali’nde yapmıştı.

Konu nedir?

14. yüzyılda Japonya’da kör müzisyen Tomona ve fantastik derecede amorf dansçı Inu-Oh’un dostlukları ve sanatçı olarak yükselişlerinin hikâyesi.

İlk intiba?

Geleneksel noh tiyatrosundan rock operasına dönüşen görsel bir delilik.

En çok neyi sevdin?

Akışkan bir tempoyla içine alıp asla bırakmamasını ve karakter tasarımlarını. Zaten hayatta en sevdiğim anime olan Tekkonkinkreet‘in karakter tasarımcısı Taiyo Matsumoto’nun kaleminden çıkmışlar.

En az neyi sevdin?

Bitmesini. Birkaç gün geçse de tekrar izlesem.

En çok hangi sahneye yükseldin?

Bir köyde köprü üstünde geleneksel müzikten bir anda rock konserine dönüşümün olduğu sahne beni benden aldı. Zaten sonrası bitmeyen bir tırmanış. 

Modunu nasıl etkiledi?

Gözlerimi kırpmadan izledim ve bitince çizim masama oturdum.  

Karakterlere dair neler söyleyebilirsin? 

İki karakter de müzik ve dansta kendilerini buluyorlar. Çocukken amorfluğu yüzünden herkesin korktuğu bi varlıkken dans sayesinde gittikçe güzelleşen Inu-Oh ve müzikte kendi hikâyelerini anlatarak güçlenip androjen, kuir bir rock yıldızına dönüşen Tomona… Ve elbette geleneksel otoritelere karşı verdikleri savaş.

Bunu seven şunları da sever

İzlediğim hiçbir şeye benzemiyor ama Tekkonkinkreet, Afro Samurai, Tommy, Pom Poko, Genius Party, Akira‘yı sevenler bu garip müzikali de sever bence.

Inu-Oh’yu seslendiren trans sanatçı Avu-Chan (Queen Bee’nin vokalisti) filmden ilhamla inu-hime isminde bir parça kaydedip harika bir video klip ile paylaşmış. Klipte aynı zamanda Inu-Oh’nun babasına ses veren Kenjiro Tsuda da rol almış. Onu da buraya bırakayım.

Soru işaretleri / varsa açtığı tartışmalar… 

Geleneksel kuralları iyice öğrenip günün sonunda kalbinle, kendi kurallarınla ve coşkuyla sanatını yapmayı hatırlatıyor.