Kompozisyon ve müzikoloji eğitiminin ardından pek çok platformun müzik direktörlüğünü üstlenen Eray Düzgünsoy, Outro Music Store plak dükkânı ve bir süredir uykuda olsa da yaklaşık 10 yıl boyunca bağımsız müziği destekleyen albümler yayımlayan Müzik Hayvanı inisiyatifinin kurucularından. Düzgünsoy’un dâhil olduğu en yeni girişimlerinden biri olan caz kültürü gazetesi LoftCaz ise 21 Aralık’ta Babylon’da 1. yaşını kutlayacak. 

Deli Bakkal ve Afroloji’nin sahnede, İlksen Mavituna’nın ise kabin başında olacağı gece öncesinde Eray Düzgünsoy’la her sayısı farklı renklerle kodlanan LoftCaz’ın dünyaya geliş öyküsünü, ayakta kalma formülünü, caz kültüründen beslenme biçimini ve dahasını konuştuk. 

Loft 1 Yaşında: Deli Bakkal, Afroloji konserinin biletleri tam burada.

LoftCaz’ın fitilini ateşleyen neydi? “Caz kültürü”nün kapsama alanında neleri görüyorsunuz? 

LoftCaz’ı Outro’da yaptığımız rutin sohbetlerden birinde, dostlarla birlikte heyecan duyarak oluşturma fikrini aslında, gazete ile cazın bilinçaltında bir ilişkisi olmasından yola çıkarak tasarlamaya başladık. Tabii ki okunabilir, elle tutulabilir bir materyale olan sevgimiz bunun körükleyicisi oldu.

İçeriğinde nelere yer vereceğimiz konusunu konuştukça heyecan daha da arttı ve herhangi bir beklenti olmadan paylaşmayı amaçlayarak kolları sıvadık. Caz kültürü, icra edilen müziğin ötesinde yaşam formu olarak ele avuca sığmayan bir olgu oldu artık. Hayalini kurduğumuz ve kuramadığımız pek çok şeyi kapsıyor. Caz müziğinin kendisinde de durum aynı. Size dünyalarınızın ötesinde vizyon açabilen bir yapısı var. Dolayısıyla bunu içeriğe de yansıtmaya çalışıyoruz. Sadece müziğin formundan veya yapısından bahsetmek yerine etkileşimde olduğu pek çok kültürel ve sosyal dokuyu da şekillendirmesi dolayısıyla yayın çizgisinde pergelin bir ayağı olabildiğince açık. Bu süreç bizleri kendisine hayran bırakan  caz dünyasının verdiği ilham ile şekilleniyor ve gazeteyi oluşturuyoruz.

Caz kültürüne dair “görüş toplayan” bir yayın fikri çok heyecan verici, her sayıda yazar kadrosu nasıl oluşuyor? Size metin ulaştırmak isteyenleri değerlendirmeye alıyor musunuz?

Başladığımız günden bugüne her sayıda daimi olarak yazan dostlarımızın yanı sıra her ay yeni yeni katılan isimler de mevcut. Bazı sayılarda o ay neler yapmak istediğimizi yazarlarla paylaşıyoruz. Bazılarında ise kendiliğinde gelişen bir süreç var. Yani her zaman belirlediğimiz bir konsept yok. Yine de editöryel dokunuşlara ihtiyaç olduğu zamanlar da olabiliyor. Herkesin en heyecan duyduğu kısımlardan biri de gazetenin yeni rengi. Bu bizim eğlendiğimiz hatta konuları bile düşünürken ilham aldığımız bir başlığa dönüştü. Bizlere mail adresimiz üzerinden gönderilen tüm metinleri okuyoruz ve değerlendiriyoruz elbette. Bazen de bizim yazı yazmasını istediğimiz kişilere bizler ulaşabiliyoruz.

Kâğıt krizinin ortasında bir basılı gazete yayımlama kararına nasıl vardınız? En uygun malzeme, form ve yayın periyodunu bularak bir gazete sürdürülebilir kılınabilir mi, LoftCaz’ın değirmeni nasıl dönüyor? 

Kriz bir rutin olarak mevcut hayatımızda zaten. Kâğıt bunlara yeni eklenenlerden:) O yüzden yadırgayamıyoruz maalesef. Bir gazeteyi, hele bir de ücretsiz biçimde sürdürülebilir kılmak ancak desteklerle olabiliyor. Bu anlamda LoftCaz değirmeni sponsorluk (bunlar bireysel sponsorluklar) ya da reklam gelirleriyle dönüyor. Umuyoruz ki bu destekler artarak devam eder. Zira emek büyük.

“İnsanlar kalıcı olarak ellerinde tutmak istedikleri müzikal nesnelerde çabuk tüketilen müzikleri dijitale, ‘evladiyeliği’ ise arşive koyma eğiliminde.”

Türkiye’de yeni jenerasyon müzisyenler arasında caz ve yakın türlerine olan ilgi giderek artsa da toplumun genelinde caza karşı hâlâ büyük bir önyargı var. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz? Önyargının kırıldığı noktaya giden yolun neresindeyiz sizce ve LoftCaz bu konuda bir sorumluluk alıyor mu yoksa henüz ya da daima kendi yağında kavrulmak, öngörülebilir bir kitleye ulaşmak sizin için yeterli mi?

Her dönem pek bilinmeyene önyargı mevcut tabii. Ancak cazın fark türlerle ilişkisi ve bunun tüm dünyada bir ilgi görmesi sonrasında bu önyargı dünyada da az az erimeye başlıyor. Bunun bir önemli ayağı plak tüketiminde daha nitelikli bir eksen arayışı olması da olabilir. İnsanlar kalıcı olarak ellerinde tutmak istedikleri müzikal nesnelerde çabuk tüketilen müzikleri dijitale, “evladiyeliği” ise arşive koyma eğiliminde. Bu da caz gibi türlere spot tutuyor hâliyle. Hepsi küçük de olsa etkenler. 

Türkiye bu anlamda hareketli olsa da (bizce en önemli olan kısmı olan) ısrarla üzerine basarak durmak konusunda yeterince dirençli olamıyor çoğu zaman. Destekler dinleyici, okuyucu, üretici alanında var oldukça LoftCaz da buradan heyecan duyacaktır elbette. Bizim en temel motivasyonumuz paylaşmak arzusu sonuçta. Ama kitlelere ulaşabilmek konusundaki filtresi, kriteri biraz daha sıkı bir ekibiz diyebiliriz.

Gazete dışında, etkinlikler düzenlemek gibi başkaca uğraşlarınız da var. Biraz bahsedebilir misiniz? LoftCaz’ı bir çatı olarak düşünürsek, altında neler olsun istiyorsunuz? Geleceğe dair neler düşlüyorsunuz?

LoftCaz adı altında bir takım buluşmalar tasarlıyoruz. Bunlar merkez üssümüz olan Outro Music Store dışında farklı buluşma noktaları. Yakında Loft ile ilgili bir takım birliktelikler görebilirsiniz. Ayrıca prodüksiyon kısmı da önemli. Orada uzun zamandır uyumakta olan Müzik Hayvanı bize göz kırpıyor diyelim:) Ama asıl olan yayının devam etmesi ve bunun ekseninde gelişecek pek çok olay kurguluyoruz. 

Babylon’da gerçekleşecek ilk yaş kutlamasında Deli Bakkal ve Afroloji sahnede olacak. Geceye hangi albümlerle hazırlanalım?

Her ne kadar ilk yaş kutlamamız olsa da Babylon’da geçtiğimiz sezon şahane bir konser yapmıştık. Burada umuyoruz ki aksiyonlar devam edecektir. Deli Bakkal ve Afroloji dinlemelerinin dışında bu gece Afrobeat temelli tasarladığımız için katılımcılar bolca Fela Kuti, Manu Dibango, pek çok Analog Africa seçkisi dinleyebilirler. Biraz köklerde dolaşacağımız bir gece olacak. Gece hazırlığına bir başka katkısı olabilir diye LoftCaz Spotify hesabındaki 2022 listemize de göz atabilirler. 

Mutlu yıllar…