Naber müzik gündemi?

Yazı: Öykü Naz Gümüş

Haftanın müzik gündeminden havadisler, vedalar ve gözümüze çarpanlar.


Soli Tunes, dünyanın dört bir yanından Filistin dayanışmasına ses veriyor

Filistin’deki bir topluluk stüdyosuna destek vermek için 14 ülkeden 40’tan fazla yaratıcı isim bir araya gelerek Soli Tunes adında bir görsel-işitsel derleme hazırladı. Koleksiyonda, techno, hip hop, electro ve ambient türlerinden oluşan, dokuz yeni şarkı ve üç remiks olmak üzere toplam 12 parça var. Katılımcılar arasında Ahmed Eid, Brikks, Mad Kate, Nour Palestina ve daha birçok isim yer alırken, kapak tasarımını görsel sanatçı Safa’nın özgün bir çalışması tamamlıyor. Görsel, tuval üzerine elle işlenmiş geleneksel Filistin nakışı tatreez ile bir fotoğraf kolajını birleştirmiş. Safa, “Gökyüzünde Gazze’ye özgü kolyenin bir sembolü, geçmişimin, bugünümün ve geleceğimin işaretini taşıyor; kumun içinde Yafa’dan bir muska var ve tüm bunların ötesinde, farklı bir geleceğin potansiyeline odaklanmış bir düşünce hâkim” diyor. İlk altı parça 1 Kasım’da Bandcamp üzerinden yayımlandı, ikinci kısım ise 6 Aralık’a tarihlenmiş. Bağış yapanlar sonraki parçaları ücretsiz olarak edinebilecek. Albümü buradan dinleyebilir/edinebilir ve dayanışmaya katkıda bulunabilirsiniz.


Bon Iver olmak isteyen arkadaşınız var mı?

Bon Iver, namıdiğer Justin Vernon, geçtiğimiz ay Jagjaguwar etiketiyle yayımladığı yeni EP’si SABLE‘ın ardından, hayranlarını müziğine dâhil olmaya davet eden eğlenceli projesini duyurdu: Counterpart adlı bir çevrimiçi platform. 1 Kasım’da yayına giren web sitesi, Vernon’un şarkılarının coverlarına ve farklı sanatçıların yorumlarına yer veriyor. Sam Amidon’un “Things Behind Things Behind Things” şarkısına yaptığı cover ile tanıtılan sayfaya kullanıcılar fotoğraf, ses ya da video yükleyebiliyor. Ekranda beliren ve kaybolan sorular ise hayal gücünü zorlayan türden: “Başka kim Bon Iver rolüne bürünebilir?”, “Bir şarkının özü, onu söyleyenin ötesine geçebilir mi?”, ve “Bir şarkı bir kap ise, başka kim bu kabı doldurabilir?” gibi müziğin sadece dinleyici için değil; yaratıcısı için de anlamını sorgulamaya davet eden sorular var. Vernon, New Yorker dergisine verdiği röportajda “Benim için müziğin kendisi ve hissettirdikleri değerli” demişti. Gerçekten, bir şarkıyı neden seviyoruz? Önemli olan, kimin söylediği mi, yoksa şarkının kendisi mi? Vernon’un soruları kendi cevaplarımızı keşfetmek için ilham verici bir başlangıç olabilir.


Tim “Herb” Alexander’dan Primus’a beklenmedik veda

Primus’un davulcusu Tim “Herb” Alexander, grup üyeleri dâhil herkesi şok eden ani bir e-mail ile gruptan ayrıldığını duyurdu. Grup, Instagram’da yaptığı açıklamada, “Harika bir bahar ve yaz turnesinin ardından, Herb’in bu kadar ani bir şekilde ayrılması bizim için bir epey şaşırtıcı. İletişime geçme çabalarımıza aldığımız tek yanıt, ‘çalma tutkusunu kaybettiği’ şeklinde başka bir e-mail oldu. Hayal kırıklığına uğrasak da kararına saygı gösteriyoruz” diyor. Primus, herhangi bir gösteriyi iptal etmeyeceklerini ve yaklaşan konserlerde Les Claypool’un Holy Mackerel ve Frog Brigade gruplarından üyelerle sahnede olacaklarını açıkladı. Mart ayındaki Live in the Sand festivalinde ise Primus’un performansında davulda, festivali organize eden Tool’dan Danny Carey olacak. Alexander, 1989’dan bu yana parçası olduğu Primus kadrosundan çeşitli dönemlerde çıkmış birkaç yılın ardından geri dönmüştü. Bu seferki ayrılık kararını detaylandırdığı Rolling Stone röportajında önceliği ruhsal ve fiziksel sağlığına vermesi gerektiğini ifade eden davulcu, artık enerjisini ailesine ayırmak istediğini belirtmiş.


Hakan Kurşun’dan “ses yoluyla” Hanau’yu dolaşan bir sergi

Gitarist, besteci ve prodüktör Hakan Kurşun’un Regeneration Klangweg Hanau (Ses Yolu Hanau) adlı kalıcı ses sergisi, Almanya’nın Hanau şehrinde açıldı. Hanau, aynı zamanda Kurşun’un dünyaya geldiği yer. Klangweg’de, şehrin dört bir yanına dağılmış altı farklı beste var; birlikte “ses yolunu” oluşturuyorlar. Kurşun, bu bestelerle her durakta Hanau’nun farklı bir yüzüne dokunuyor: Hanau Kliniği’ndeki “Doğum” ile hayatın başlangıcına ve sonuna, Kinzig Irmağı’ndaki “Rüya” ile düşlere, Grimm Kardeşler Heykeli’ndeki “Yağmur” ile evrensel masallara değinmiş. Goodyear Fabrikası’ndaki “Güç” ve Kilise Meydanı’ndaki “Toprak” gibi temalarla da şehrin işçi ruhuna ve göçmen halkına selam gönderiyor. Hanaulu besteci Paul Hindemith de unutulmamış; onun anısını yaşatmak için Saray Bahçesi’nde özel bir durak var. Kurşun, bu projeyle şehri hem kişisel hem de herkesin paylaşabileceği bir öyküye dönüştürüp; göçle şekillenen aidiyet duygusunu ve şehirdeki farklılıkları müzikle buluşturuyor. Serginin açılış konserinde sanatçıya bas gitarda Eylem Pelit, davulda Ediz Hafızoğlu eşlik etti. Parçalar yalnızca şehre yerleştirilen tabelalardaki QR kodlardan ve Hanau belediyesine ait web sitesinden dinlenebilir. 


Brian Eno ve Bette A. soruyor: Sanat ne yapar?

Son dönemde alışılmışın dışında projeleriyle gündemimize gelen Brian Eno, What Art Does: An Unfinished Theory (Sanat Ne Yapar: Tamamlanmamış Bir Teori) adlı yeni kitabını duyurdu. Hollandalı sanatçı Bette A. ile birlikte hazırlanan kitap, Eno’nun 50 yıllık yaratım sürecinden ilham alarak sanatın neden bu kadar hayati olduğunu, toplulukları nasıl bir araya getirdiğini ve dünyayı nasıl değiştirdiğini keşfetmeyi vadediyor. Kitabın tanıtım metni ise şöyle: “What Art Does; pop şarkıları, polisiye romanlar, pembe diziler, ayakkabı püskülleri ve saç kesimlerinin gizli dili gibi kurgusal dünyaların işlevini inceliyor ve yeni bir sanat teorisi öneriyor.” Eno, okuyuculara yaratıcılıklarını ateşleyecek bir teori sunarken, sanatın toplumsal işlevlerine dair taze bir bakış açısı getirecek gibi. 16 Ocak 2025’e tarihlenen kitap, Faber tarafından ciltli ve e-kitap formatında yayımlanacak. Kitaptan elde edilecek gelirin tamamı, müzik endüstrisinden çevre dostu projelere fon sağlayan Earth Percent ve dünyanın dört bir yanından kadınlarla dayanışan The Heroines! Movement’a bağışlanacak.


İstanbul ve Fontaines D.C. sonunda buluşuyor

İngiltere ve İrlanda taraflarından esen yeni nesil post-punk rüzgârının imza gruplarından biri olan Fontaines D.C., bu sene yayımladığı Romance albümüyle yine büyük bir heyecan dalgası yarattı. XL Recordings etiketli koleksiyona günler kala gerçekleşemeyen ilk Fontaines D.C. İstanbul konserinin artık yeni bir tarihi ve mekânı var. Epifon Events organizasyonuyla düzenlenen konser, 29 Haziran 2025’te KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek. Detaylar için buraya, gitarist Conor Curley ile Elif Öz’ün yaptığı röportajı okumak için de Bant Mag. Haziran 2024 sayısına uğrayabilirsiniz.