Netflix’ten “The Crown”a kurgu ibaresi yok

Netflix, 15 Kasım’da dördüncü sezonu yayımlanan popüler serisi The Crown’a yönelik kurgu uyarısı eklenmesi talebini reddetti.

Geçtiğimiz hafta İngiltere Kültür Sekreteri Oliver Dowden, Netflix’in sahip olduğu 195 milyon abonesine karşı dürüst olup, diziye kısmen kurgu içerdiği ibaresinin eklenmesini talep etmişti. Dowden senaryoda dramatik etki olması adına dizinin senaristi Peter Morgan’ın gerçek olayları abarttığını ifade ederken, “Güzelce üretilmiş bir kurgu işi. Netflix bu konuda açık olmalı. Bu olmadan, korkarım ki yeni jenerasyon izleyiciler gerçek ile kurguyu ayırt edemeyecek.” sözleriyle talebini açıklamıştı.

Prenses Diana’nın kardeşi Charles Spencer’ın da Amerikalıların The Crown’ı izleyip tarih dersi aldıklarını söylemelerine karşı net bir yanıtı var:  Dizi tarih dersi niteliğinde değil, çok fazla varsayım ve kurgu içeriyor.

Dördüncü sezonda prenses Diana’yı canlandıran oyuncu Emma Corrin de bu görüşle hemfikir oldu. Dizide tasvir edilen kraliyet ailesi üyelerinin Morgan’ın kaleminden çıkan dizi karakterleri olduğunu, dizinin büyük ölçüde kurgu içerdiğini dile getirdi. Prenses Margaret’ı canlandıran Helena Bonham Carter’ın açıklaması ise uyarının eklenmesinin ahlaki bir sorumluluk olduğu yönündeydi.

Bütün bunlara Netflix’ten gelen yanıt ise şöyle: “Biz her zaman The Crown’ı bir drama olarak sunduk ve üyelerimizin seriyi büyük ölçüde gerçek olaylara dayalı kurgu bir eser olarak algıladıklarına güveniyoruz. Sonuç olarak bir açıklama eklemeye yönelik bir planımız yok ve buna gerek görmüyoruz.” 

Okyanusun öbür ucundan gelen tepki

Avustralyalı yayın platformu ABC’de yayımlanan 4Corners programı, The Crown’ın sezonun altıncı bölümü “Terra Nullius”e dair kapsamlı bir doğruluk kontrolü yaptı. Avustralya eski başbakanı Bob Hawke’ın 1983 yılında programa verdiği röportajında Prens Charles ve Prenses Diana’nın ziyaretleri ve kraliçe hakkında söylediklerinin çarpıtıldığı ileri sürüldü.

Programın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada dizide isimlerinin geçmesinden memnun oldukları belirttiler. Hawke’ın sözlerinin yanı sıra röportaj tarihi ve gerçekleştiği stüdyonun yeri gibi bazı yanlışlar da düzeltildi. Röportajın orijinal kaydını ve eski başbakanın açıklamasıyla ilgili kısmını paylaşmayı da ihmal etmemişler.

Mektup meselesi

Dizinin “doğruluğuna” dair sorgulamalar bunlarla da bitmiyor. Lord Mountbatten’ın Prens Charles’a Camilla Parker Bowles ile olan ilişkisinin aileye hayal kırıklığı ve yıkım tehlikesi getireceğini yazdığı mektubun gerçek olmadığı da konuşulan konulardan. 

Peter Morgan’ın savunması şöyle“Mountbatten’ın Charles’a yazdığı mektupta yer alanların, okuduklarıma ve konuştuğum kişilere dayanarak onun görüşünü yansıttığına inanıyorum. Bir mektupla ifade edilip edilmediğini ya da Charles’ın bu mektubu Mountbatten’ın ölümünden önce mi sonra mı aldığını hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Ama bu dizide, ben bu şekilde yansıtmayı uygun gördüm.” 

Yazı: Damla Tüfekli