20 yıl 20 bilgi: Radiohead - Hail to the Thief

Yazı: Asena Büyük - Fotoğraf: Jason Evans

Ekstremistler, kişisel çıkar güden çürük politikalar ve reklamlar, yıkanan beyinlerle iktidarın ilişkisi, yozlaşmış Hollywood kültürü ve 2000’lerin karanlık ama bir o kadar gerçek yüzü ile tanışmaya çağıran Radiohead albümü Hail To The Thief… 

9 Haziran 2003’te Parlophone etiketiyle yayımlanan ve artık 20 yaşına giren Radiohead’in altıncı stüdyo albümü hakkında 20 bilinesi şeyi sıraladık. 

Albümün temasına dair

*Hail To The Thief isminin kökleri, Thom Yorke’un bir araba yolculuğuna uzanıyor. BBC’de yayımlanan bir radyo programında Florida seçimlerine karıştırılan hile ve Bush’un hırsızlıkla suçlandığı haberler silsilesi; Yorke’un zihninde yeni bir ışık yakıyor ve müzisyen bir anlamda o âna hapsoluyor. Bir gece yolculuğunda, farların göz alıcı etkisi altında, içinde kuvvetle filizlenen bir önseziyle yola devam ediyor ve albümün tohumları, o önseziyle beslenen ışıkla canlanıyor. 

*Hail To The Thief edebiyat tarihi ve felsefe referanslarıyla dolup taşan bir albüm. Yorke, özellikle o dönemki partneri Rachel Owen’ın üzerinde çalıştığı doktora tezinin konusu olan Dante’nin Cehennem’inden oldukça etkileniyor. “2+2=5”, “Sit Down Stand Up”, ve “Sail To The Moon” başta olmak üzere pek çok parça, Hristiyan anlatılarındaki iyi-kötü ve cennet-cehennem gibi kavramlara dair referanslar içeriyor. Diğer parçalar bilim kurgu, korku ve fantastik romanlardan besleniyor. Örneğin, “A Wolf At The Door” ve “We Suck Young Blood”daki vampir ve kurt adam göndermeleri ya da George Orwell’ın 1984 romanındaki “iki artı iki eşittir beş” sloganına yapılan atıflar dikkat çekici.

*ABD’de Terörizmle Küresel Savaş adı altında filizlenip diğer devletlerin de eklemlenmesiyle tüm dünyayı insan hakları ihlalleri ve istilacı politikalarla kirleten aşırı sağcılara karşı Hitler benzetmesi yapmayı tercih ediyor Thom Yorke. Hail To The Thief, bir yandan da 9/11 sonrası dönemde ekstremist görüşlerin yeniden dirilmesine verilen tesirli bir cevap. 

*Albümün kapağı aslında Hollywood sokaklarının yeniden yorumlanmış hâli. Hail To The Thief müzik eleştirmenlerince Radiohead’in görünmez altıncı üyesi olarak da nitelendirilen çok yönlü sanatçı Nigel Godrich ile Hollywood’da kaydediliyor. Stanley Donwood tarafından yaratılan kapak görseli de grubun Hollywood’da geçirdiği zaman boyunca yol kenarlarında gördükleri reklam sloganlarının şehrin yol haritasına yerleştirilmesiyle oluşuyor. 

*Q Magazine’in Nisan 2008 sayısında “2+2=5” için albümün bütün lirikal temasını açığa çıkaran şarkı tanımı yapılıyor. Thom Yorke “Hail To The Thief” ifadesini ilk kez, o sıralar  takıntılı bir şekilde takip ettiği BBC 4 haber bülteninde duymuş. Bu ifade aslında 19. yüzyılda ABD başkanlığı yapmış olan John Quincy Adams için kullanılıyordu. 

*30 Mart 2003’te, yani Hail To The Thief piyasaya sürülmeden 10 hafta önce, albümün tamamlanmamış bir versiyonu internete sızdırıldı. Ocak ayından kalma editlenmemiş ve miks işlemleri tamamlanmamış şarkılardan oluşan sızıntı, ekibi kızdırdı ancak herkesin farklı nedenleri vardı. Jonny Greenwood albümü indirenlere değil; bitmemiş parçaların baştan savma bir şekilde piyasaya sızdırılmasına sinirlendiğini söylüyor. Colin Greenwood ise yaşanan olayı “sabah yatağınızdan kalkar kalkmaz ayağınızda tek bir çorapla fotoğraflanmak gibi bir his” olarak yorumluyordu. EMI’ın bu süreçteki tutumunu şu sorularla da eleşitrmişti: “Plak şirketleri genellikle radyo istasyonlarının şarkılarını çalması için binlerce dolar ödemiyor mu? Şimdi istasyonlara onları çalmamaları için para ödüyorlar.”

*EMI, bu sızıntının albümün satışlarını etkileyeceğine ihtimal vermeyerek Hail to the Thief yayın tarihini öne çekmedi. Radiohead’in yaşadığı kızgınlık ve şaşkınlık, bir sonraki albüm In Rainbows’u bağımsız olarak yayımlamalarına sebep oldu. 2007’de In Rainbows’u çevrimiçi olarak dinlemeye açan grup üyeleri albümün yayın tarihini “sızdırma tarihi” olarak adlandırdı. 

Fotoğraf: Jason Evans
Şarkılar ve kliplere dair

*Albümdeki her şarkının bir alternatif ismi var. “2 + 2 = 5” (alternatif adı The Lukewarm) George Orwell’in 1984 romanındaki gerçek dışılığın sembolünü anımsatıyor. Romanda, gelecekteki otoriter bir devletin sakinleri, kendi vicdanlarını ve inançlarını “yukarıdan” empoze edilenlerle değiştirerek çiftdüşünme*ye zorlanıyor. Romandaki düşünce polisleri, farkındalık sahibi yurttaşları 2+2’nin 5 ettiğini acı ve ölüm tehditleri altında kabul ettirmeye çalışıyor.

*“2 + 2 = 5” açılışında duyduğumuz ilk ses, Jonny Greenwood’un gitarını amfiye bağlamasıyla oluşan gürültü. Bu ses aynı zamanda Radiohead’in Hail To The Thief için stüdyoya girdiğinde kaydedilen ilk ses.

*Kirli, agresif gitar riffleriyle Thom Yorke’un sesinin dans ettiği “Myxomatosis” parçasının ismi fareleri etkileyen virüs kökenli bir hastalıktan geliyor. İngiltere’de ilk kez 1953’te görülmüş ve Kent’ten Shetland’e kadar on binlerce hayvanın ölümüne yol açmıştı. 1990’larda İngiltere’yi sarsan “Myxomatosis”i medyayla olan ilişkisini tasvir etmek için kullanıyor Radiohead.

*“There, There”in alternatif ismi, Thom Yorke’un ve küçük oğlunun hayranı olduğu İngiliz çizgi dizisi Bagpussun bir bölümü olan The Boney King of Nowhere. Parçanın NME tarafından Yılın En İyi Video Klibi seçilen görsel eşlikçisi için de grubun kapısını çaldığı ilk isi Bagpuss yaratıcısı Oliver Postgate olmuş. Fakat emekli olduğu gerekçesiyle red cevabı vermiş. Nihayetinde Jan Švankmajer’e bir saygı duruşu gibi kurgulanan stop-motion klip için Chris Hopewell’le çalışılmış.

*2000’lerin başında birçok ilham verici Alman grup Can’in pek çok şarkısını yeniden yorumlayan Radiohead, “There, There”i yaratırken de krautrock akımının öncüsü olan ekipten ilham alıyor. Parçayı, miks ve mastering işlemleri tamamlanmış hâliyle dinleyen Thom Yorke’un gözyaşlarına boğulduğu söylentiler arasında.

*Albümün belki de en masalsı ismine sahip şarkısı “Sail To The Moon”, Thom Yorke’un oğluna adanmış: “Büyüdüğünde başkan olabilirsin / doğru ile yanlışı ayırt ederek.” Radiohead forumlarında hayranlar bu parçayı, grubun bir başka klasiği “Pyramid Song” ile ilişkilendiriyor. Hem yoğun piyano kullanımı hem de sözleri itibarıyla aralarında bir diyalog olduğu düşüncesi, fazlasıyla akla yatıyor tabii ki.

*Thom Yorke “I Will”i Birinci Körfez Savaşı esnasında çocukların ve ailelerin bombalandığını gördüğü bir sığınak fotoğrafı üzerine yazmış. Parçanın alternatif adı “No Man’s Land”, Yani “Hiç Kimseye Ait Olmayan Yer”. Yorke parçayı şimdiye kadar yazdığı en kızgın şarkı olarak tanımlıyor.“I Will (Los Angeles Version)” isimli alternatif bir versiyonu da mevcut.

*Hail To The Thief’ten öne çıkan bir başka klip de Go To Sleep elbet. Alex Rutterford’un yönettiği CGI animasyon video, bir bankta oturmuş şarkı söyleyen Thom Yorke ile başlıyor. Ardından gri, karanlık bir kalabalık içinde takım elbiseli insanların koşuşturmalarıyla hipnotize ediyor.

*“Go To Sleep” in sıra dışı ritmi, popüler müzikte oldukça nadir rastlanan 10/4’lük tempoya dayanıyor. Jonny Greenwood’un parçanın sonundaki meşhur gitar solosu ise partisyonu rastgele ölçümlerle uyarlayan bir bilgisayar programıyla kaydedilmiş. 

*“Backdrifts’in ilhamı bembeyaz bir manzaraya uzanıyor. Thom Yorke şarkıyı yazarken onu besleyen ânı şöyle açıklamış: “Japonya’da bir kar fırtınasında mahsur kalmıştık. Daha önce hiç görmediğimiz kadar güzel bir şeydi. Kar dallarda kalın bir halı hâlinde birikiyordu. Birkaç siyah beyaz nokta dışında her yer karla kaplıydı. Bir tren geçecek ve kar çökecekti, ardından bütün dünya karla kaplanacaktı. İşte sözler bu görüntüden geliyor.”

*“Scatterbrain”i yazdığı dönemde taşınabilir bir radyo ile İngiltere kırsalında uzun yürüyüşlere çıkıyormuş Thom Yorke. Bu şarkı da tıpkı “2 + 2 = 5” gibi, Thom Yorke’un BBC Radio 4 haber bültenlerini takip ettiği dönemde ortaya çıkmış. Q Magazine’e göre, “Dünün rüzgârla savrulan manşetleri” sözü, Thomas Pynchon’un 1963 tarihli V romanındaki gizemli ve kayıp bir kadının aranmasını konu alan bir pasajdan türetiliyor.

*“We Suck Young Blood” Radiohead’in Hollywood’da geçirdiği zamanlardaki gözlemlerinden doğuyor. Hail To The Thief yayımlanmadan önce sokaklara “Taze Kan Aranıyor” afişleri asan grup, sektördeki yöneticilerin genç ve kolay yönetilebilir yetenekleri avlayarak yarattığı kültüre karşı çıkıyor.

*Thom Yorke’un masallar ve öykülerle bağı oldukça güçlü. “Where I End You Begin”, “The Sky Is Falling In” referansıyla müzisyenin favori çocuk öykülerinden “Chicken Licken” a verilmiş bir selam.


Çiftdüşünme, birbiriyle çelişen iki düşünceyi zihinde bir arada tutma ve bu düşüncelerin ikisine aynı anda inanma durumudur. Çiftdüşün ikiyüzlülükle ilişkilidir, ancak ondan farklıdır. George Orwell, 1949 tarihli distopik romanı 1984’te çiftdüşün terimini icat etti.