Ron Cobb (1937-2020)

Ron Cobb, Spielberg’e E.T.’nin fikrini veren kişi; Alien’ın, Star Wars’un pek çok detayında izi olan, bilim kurgu dünyasının görselliğini oluşturan kilit isimlerden biriydi. 21 Eylül 2020 günü 83 yaşında, bir süredir mücadele ettiği demans sebebiyle hayatını kaybetti. 

Ron Cobb’un hikâyesi, henüz 17-18 yaşlarındayken başladı. Liseden sonra okulu bırakan ve hiçbir grafik tasarım eğitimi almayan bu genç, mektup taşıyor, kapı fabrikasında montaj işinde çalışıyordu. Sonrasında Disney Studios’dan bir çizerlik işi kaptı. 1957’de Disney animasyonu Sleeping Beauty için yaptığı çalışmalar bu alandaki ilk ve en önemli işlerinden sayılıyor. Animasyonu değerli kılan bir başka nokta, Disney’in elle çizilmiş ve mürekkeplendirilmiş son animasyonu olması. 

Ron Cobb, Vietnam Savaşı’nın patlak vermesiyle her ne kadar piyade olmamak için çabalasa da Signal Corps için çizer olarak savaşa gönderildi. Sene 1963. Savaşın ardından 1965 itibariyle freelance çizer olarak politik karikatürlerle, merdiven altına indi. Bu çizimlerinde Vietnam Savaşı’nı, ırk üzerinden ayrımcılığı, gelir eşitsizliğini eleştirdi. Merdiven altına iniyor ifadesini tercih etmemizin sebebi, bu yıllarda çalıştığı Los Angeles Free Press’in Sunset Strip’teki Fifth Estate kahvesinin bodrum katında faaliyet göstermesi. Bir diğer çalıştığı yayıncı ekip Art Kunkin de aynı çizgideydi. Zaten 60’lı yıllar merdiven altı, alternatif basının Underground Press Syndicate altında sendikalaştığı yılları işaret etmekte. Cobb’un işleri de bu sendikaya üye gazeteler tarafından yayımlanmaktaydı. 

Jefferson Airplane – After Bathing at Baxter’s

1967’de, ünlü psikedelik rock grubu Jefferson Airplane’in After Bathing at Baxter’s albümünün kapağını tasarladı. İki yıl sonra Amerikalı çevrecilerin sembolü olan Ecology Flag’in çizeri de yine Ron Cobb’du. Ancak 60’lar Ron Cobb’un maddi ve mental açıdan pek çok sıkıntı yaşadığı yıllar oldu. Onun için karanlık bir dönemdi. Çizimlerinin çoğundan çok az para kazanabildi. Bu dönemde bir telefon aldı. Sydney’den yapılan aramanın diğer ucunda Aquarius Foundation’ın çalışanlarından Robin Love vardı; yani gelecekteki partneri. Bu telefon görüşmesinde Love ona çalıştığı kurumun çizimlerini çok sevdiğini ve bu ekip için çalışmak isteyip istemediğini sordu. Cobb da bu teklife olumlu cevap verdi.

Dark Star

70’lerle birlikte Cobb’un sinematik serüveni hız kazanmaya başladı. Öncelikle 1974 yılında John Carpenter’ın ilk yönetmenlik işi, Dan O’Bannon’ın yazarlığını yaptığı Dark Star’da çalıştı. Burada Dark Star uzay aracının dış tasarımını yaptı. Bu çizimi Jodorowsky’nin ilgisini çekti ve Dune projesi için Cobb’dan serideki uzay aracı Ornithopter’ın bir eskizini istedi. Ancak bu çizimi Jodorowsky tarafından “fazla Amerikan, fazla NASA” olarak yorumlandı ve zaten bilindiği gibi bu film hayli büyük bütçesi sebebiyle çekilemeden rafa kaldırıldı. 

Ornithopter

Sinematik evrendeki kariyerinin ilk kırılma noktası diyebileceğimiz işi ise 1979 bilim kurgu klasiği Alien. Burada yeniden Dan O’Bannon ile birlikte çalışan Cobb, filmin konsept çizimlerini yaptı. Daha sonra H.R. Giger ile birlikte Alien’ın karanlık dünyasını şekillendirmeye başladılar. Giger ile tanışma anısını en iyisi Cobb’un kendi sözleriyle aktaralım: “Çizimlerini gördükten sonra bu sürrealist Alman (aslında İsviçreli) sanatçı hakkında biraz endişelenmiştik. Fakat Hans Ruedi Giger çizdiği canavarlara hiç benzemiyordu. Çok teatral biri, simsiyah Gotik kıyafetler giyiyor ama çok sempatik ve komik biri.” 

Alien
Alien

Nostromo’nun konseptinde önemli yere sahip Cobb, aynı zamanda Xenomorph’un kanının korozif olmasını önererek filmde büyük bir açık olabilecek bir problemin de çözülmesini sağlayan kişi ki bu detay, serinin hemen hemen her filminde çok önemli rol oynamaya devam etmişti.

Man on Lizard Crossing Over

Star Wars ile olan serüveni ise şöyle start alıyor: Farklı peyzaj çalışmaları yapmaya başlayan Cobb’un Dewback’ten etkilenerek çizdiği “Man on Lizard Crossing Over” isimli çalışmasını, yönetmen John Milius’un duvarında gören George Lucas, bu işten bir hayli etkileniyor. Sonrasında, serideki birkaç uzay aracının konsept tasarımları ile birlikte 5 farklı Star Wars uzaylısını Cobb’un ellerine emanet ediyor.

Star Wars
Star Wars
Star Wars

1982’de NASA tarafından 10 çizer Columbia Space Shuttle’ın 4. inişini kayıt altına almak için davet ediliyor. Bu çizimlerden ikisi Smithsonian Aerospace Museum’da sergilenmekte. Biri de Ron Cobb’ ait.

1982 yılı, Ron Cobb’un kariyerindeki en önemli ikinci kırılmanın yaşandığı yıl. Bu yıl John Milius’un yazar kadrosunda bulunduğu ve yönetmenliğini yaptığı, Arnold Schwarzenegger’in başrolünde olduğu, Conan the Barbarian filminde çalışmaya başlıyor. Burada Conan’ın zırhını, filmdeki mimariyi ve silahları tasarlıyor. Ayrıca filmin ikinci birim yönetmenliğini de yapıyor. Los Angeles Times’a verdiği röportajda filmlerdeki süreç hakkında konuşan Ron Cobb şunları söylüyor: “Yaratma eylemi beni son derece etkiliyor. Mit yaratımını çok seviyorum. Filmler bana tüm bunları yapabilmem için imkân sağlıyor. Mimariyi şekillendirebiliyorum, seti tasarlayabiliyorum. Teknolojiye olan merakımı ifade edebiliyorum. Hikâyeye olan, olay örgüsüne karakterlere, karakterlerin psikolojisine olan merakımı ifade edebiliyorum. Filmler için çalışmak bu açıdan çok tatmin edici.”

Conan the Barbarian
Conan the Barbarian

Nitekim Cobb’un film çekme sürecine olan bu büyük merakı onun için çok önemli bir kapı aralıyor. Conan the Barbarian setinde çalışırken yakınlardaki diğer bir sette Raiders of the Lost Ark üzerine çalışan Steven Spielberg ile tanışma şansını yakalıyor. Buradaki sohbetlerinde Spielberg’in klasiklerinden olan E.T. için ilk fikri veren kişi Cobb’dan başkası değil. Ona bir storyboard çalışması sunarak filmin konseptinden, sahnelerin hangi kamera açılarıyla çekilebileceğinden bahsediyor. Cobb’dan ve fikrinden bir hayli etkilenen Spielberg, daha sonrasında aslında çiftçi bir ailenin 5 parıldayan uzaylı tarafından dehşete düşürüldüğü, “Kelly-Hopkinsville Incident” olarak bilinen bir olaya dayanan E.T. için kolları sıvıyor. Zamanla projeye olan ilgisini kaybeden Cobb, filmde Spielberg’in teklifine rağmen yönetmenliğe bulaşmıyor. Spielberg, hikâyeyi daha farklı bir uyarlamaya dönüştürüyor. Tabii Cobb’un pek çok tavsiyesine de uyarak. Cobb, filmi vizyona girdiğinde izlediğinde, “Banal bir Mesih hikâyesi” gibi ifadelerle yorumluyor. Ancak bu filmle birlikte, 60’lı yıllardan beri asla çalışmalarının tam karşılığını alamayan ve partneri Robin Love’un destekleri ile geçimini sürdüren Cobb, ilk defa bir işten adil sayılabilecek bir karşılık alıyor. Prodüksiyon ve yönetmenlik adına neredeyse herhangi bir iş yapmasa da. 

Sonradan E.T.’ye dönüşecek Night Skies

E.T.’deki bu fikir ayrılığı Spielberg ve Cobb’un birlikte çalışması için bir engel oluşturmuyor ve ikili Back to the Future serisi için güçlerini yeniden birleştiriyor. Spielberg bir gün Cobb’a, “Bir DeLorean’ı nasıl zaman makinesine çevirirsin?” sorusunu yöneltiyor. Ardından, son hâli ilk fikirden biraz farklılaşsa da DeLorean, Cobb’un hayal gücünün bir başka ürünü ve bilim kurgu severlerin favori araçlardan biri olarak ortaya çıkıyor. Cobb’un DeLorean için yaptığı ilk eskizler, bir evin garajından toplanmış, hatta standart bir elektronik mağazasından alınabilecek parçalardan oluşmakta. Bu hâliyle “ev yapımı” teriminin hakkını veren bir konsepte sahip. Filmde gördüğümüz hâli ise, Cobb’un yarattığı konseptin biraz daha profesyonelleştirilmiş şekli, diyebiliriz. 

DeLorean
DeLorean
DeLorean

Cobb kariyeri boyunca The Last Starfighter (1984), True Lies (1994), The Sixth Day (2000), Titan A.E. (2000), Cats and Dogs (2001), Southland Tales (2006) ve Joss Whedon’un Firefly’ının (2002) da aralarında yer aldığı pek çok yapımda çalıştı. 1974 ve 1976 yıllarında The Cobb Book ve Cobb Again adında iki temel kitapta çalışmalarının toplanmış olduğunu belirtelim. Ayrıca partneri Robin Love ile Twilight Zone bölümü “Shelter Skelter”ı kaleme aldıklarını da atlamayalım.

The Last Starfighter
The Last Starfighter

Yazı: Biçem Kaya