Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları'yla erişilebilirliğin kolektif hâli

Röportaj: Merdan Çaba Geçer

Sinema sektörüne adım atmak isteyenlerin veya etkileşim alanını genişletmeye çalışan sektör profesyonellerinin aklını kurcalayan “Sektöre nasıl dâhil olabilirim?”, “Deneyimli isimlerle nasıl bağlantı kurabilirim?”, “Yeni yeteneklerle nasıl tanışabilirim?” gibi sorular; bu alanda somut bir ihtiyaç olduğuna sıklıkla işaret eder. İşte tam da bu ihtiyaca yönelik olarak hayata geçirilen Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları; dördüncü kez 31 Mayıs – 1 Haziran tarihlerinde, Sinema Adası’nın organizasyonuyla Sinematek/Sinema Evi’nde düzenlendi.

Paneller, atölyeler, söyleşiler ve gösterimleri kapsayan iki günlük buluşmalarda bir kez daha farklı alanlardan profesyoneller deneyimlerini paylaştı, şirketler sektör paydaşlarıyla bir araya geldi, düşünme ve tartışma pratiklerimizi genişletmek amacıyla diyalog alanları kuruldu. Bu yılın öne çıkan etkinliklerinden biri de Berlin Film Festivali ile iş birliği sonucu dört şehirde, beş farklı salonda gerçekleşen Berlinale Kısaları: Türkiye Özel Gösterimi’ydi.

Ağ kurma imkânlarını arttırmayı ve sektöre erişimi kolaylaştırmayı amaçlayan bu kolektif çalışmanın önemini, nasıl hayata geçtiğini ve geleceğe dair nasıl bir vizyon taşıdığını; Sinema Adası’nın kurucusu ve Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları’nın etkinlik direktörü Esra Güzel’den dinledik.


Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları ve özgün teması nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Fikir aşamasındayken nasıl bir organizasyon hayal ediyordunuz ve bugün geldiğiniz nokta, o hayale ne kadar yakın?

Sanat dünyasına, özellikle de sinema sektörüne dışarıdan bakıldığında bilgi ve tecrübeye ulaşmak oldukça zor ve neredeyse imkânsız gözüküyor. Sektörün içinde bile olsanız bilgiye ulaşmak için belirli çevrelerde ve etkinliklerde yer almanız gerekebilir. Her şey büyük ve etkileyici görünürken, aslında bu alanda ulaşılabilirlik ve paylaşım oldukça sınırlı kalmakta. Oysa hiçbir şey bu kadar zor, imkânsız ve ulaşılamaz değil. Biz bu engellerin aşılabileceğine ve bilginin erişilebilir olmasının önemine inanarak yola çıktık. Sinema tüm sanat dallarını kucaklayan geniş bir alan olduğu için, bu üretim sürecine katkıda bulunan her unsurun tartışılması ve ortak bir tema etrafında bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu etkinlikte; sinema profesyonelleri bir araya gelerek bilgi ve deneyimlerini paylaşmanın yanında, sektörün karşılaştığı sorunları içtenlikle konuşup çözüm yolları arıyorlar. Birlikte hareket etmek, sorunları tartışmak ve ortak akılla çözümler üretmek, hem sinema endüstrisinin gelişimi hem de dönüşümü için oldukça önemli adımlar.

Bilgiye ulaşmanın mümkün olabileceği bir sinema etkinliği hayaliyle yol çıkmıştık, tam olarak hayallerimizin içindeyiz. Belki hayallerimizden bile güzel.

Bu seneki buluşmaların teması #BİZBİZE olarak duyurulmuştu. Sektördeki hangi ihtiyaca yönelik ortaya çıktı bu tema?

Etkinliğimizin ortaya çıkış hikâyesiyle de bağlantılı olarak, her şeye rağmen her şeyin mümkün olduğuna inanıyorum. Ekonomik kriz, uluslararası ve ulusal politik gelişmeler, komşu ülkelerde yaşanan savaşlar, muhaliflerin tutuklanması (hatta cumhurbaşkanı adayı olsanız bile) gibi hepimizi ilgilendiren konular, belki de en çok bağımsız sanatçıları etkiliyor. En iyi yıllarda bile bağımsız sinema ve etkinlikler zor şartlarda üretilirken, bu kadar olumsuz iç ve dış faktörün varlığında üretim neredeyse imkânsız hale geliyor. Bu sebeplerle, Sinema Adası ve Sinematek/Sinema Evi iş birliğiyle, tüm süreci kolektif bir şekilde yürüttük. Geçtiğimiz senelerde üç gün olan etkinliğimizin süresini iki güne indirdik. Hiçbir maddi destek ve fon almadan gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğimiz için #BİZBİZE temasını kullanmayı uygun bulduk.

Sinemada kadın temsilinden mizahta yeni döneme, Kürtçe içerik üretiminden yapay zekâya uzanan geniş bir konu yelpazesi mevcuttu bu seneki programda. Kapsayıcılık vurgunuz da yine açıkça hissediliyor. Programı şekillendirirken konu ve konukları hangi kriterlere göre belirliyorsunuz?

Sinema üretiminin tüm alanlarını kapsayan etkinliğimizde ana odaklarımız panel, söyleşi, atölye çalışmaları ve kısa film gösterimleri. Kapsayıcılık ve birleştiricilik ilkemizle Sektör Buluşmaları; senaryonun fikir aşamasından fon bulmaya, yönetmenin oyuncu seçiminden yapımcılar için yeni dağıtım ve pazarlama stratejilerine kadar çeşitli konuları ele alıyor.

Program içeriğimizi hazırlarken büyük özen ve dikkat gösteriyoruz. Bir fikrin ortaya çıkışından, izleyiciyle buluşmasına kadar olan süreci adım adım takip ediyoruz. Ayrıca sektörün güncel gelişmelerini de yakından izleyerek programlarımızı güncel tutmaya özen gösteriyoruz.

Yola çıkış motivasyonumuzla eş değer olarak, programımızı şekillendirirken de kapsayıcı ve ayrımcılıktan uzak bir yaklaşım benimseyerek içeriklerimizi oluşturuyoruz. Farklı kurumlar, kuruluşlar, oluşumlar ve fikirler arasında hiçbir ayrım yapmadan, hepsine alan açmaya dikkat ediyoruz. Etkinliğimiz devam ettiği sürece bu kapsayıcılık ilkemizi koruyarak Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları’nı sürdüreceğiz.

Etkinlikleriniz, sinema profesyonellerinin yanı sıra sektöre giriş yapmak isteyen katılımcıları da kapsıyor. Gördüğüm kadarıyla Network Alanı’na katılım yine yoğundu. Bu bağlamda katılımcıların etkinliklerden ne gibi kazanımlar elde etmesini hedefliyorsunuz?

Panel, söyleşi ve atölyeler devam ederken; sinema sektöründe faaliyet gösteren şirketler, sendikalar, kurumlar ve kuruluşlar network alanında tüm gün boyunca stand açarak katılımcılarla doğrudan iletişim kuruyor ve iş birliği imkanları sağlıyorlar. Amacımız bu doğrudan iletişimi sağlamaktı. Network Alanı’nın konuşmacılar, kurumlar ve katılımcılar arasındaki bu iş birliklerine aracılık ettiğini açıkça söyleyebilirim. Yıl boyunca mail ve mesajlar alıyoruz; etkinlikte tanışıp birlikte çalışmalarına başladıklarını belirten pek çok kişi oluyor. Bu durum, amacımıza ulaştığımızı ve vesile olduğumuzu gösteriyor.

Esra Güzel

Programdaki panellerin kültürel referanslar içeren başlıkları pek yaratıcı, parantez açmak isterim. Sen Altınsın Da Ben Tunç Muyum?’: Sanatçı Sorumluluğu”, “Güzel, Bu Nasıl Sevdaymış!: İlk Film Yaratım Serüveni”, Bir Derdim Var Bin Dermana Değişmem: Yaratıcı Mücadeleler – Kısa Film Dünyasında Hayatta Kalmak” bu seneden bazı örnekler…

Konuşmacıların ve katılımcıların tema başlıklarını gördüklerinde yüzlerinde oluşan tebessüm; başlıklarımızı sevdiklerini, ilginç bulduklarını gösteriyor. Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları’nın etkinlik direktörü olarak bu soruyu tamamen kişisel bir bakış açısıyla cevaplamak isterim. Bir film veya eser ortaya çıkarılırken önce kendi sokağımızı anlayıp anlatmak nasıl önemliyse, Sektör Buluşmaları da benim için bir sanat eseri değeri taşımakta. Alevi kimliğim ve kültürümle de bağlantılı olarak Anadolu türküleri ve deyişleriyle büyüdüm. Program içeriğimizi hazırlarken saatlerce türkü dinliyor, ilham alıyorum. Sektör Buluşmaları etkinliğimize kendi sokağımın esintilerini katarak; niş ve benzersiz bir özellik kazandırdığımızı düşünüyorum.

Berlinale Kısaları Türkiye Özel Gösterimi, uluslararası festivallerle yerel bağlar kurmak adına önemli bir hamle. Bu iş birliği nasıl gelişti ve sizin için nasıl sonuçlandı? İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’daki gösterimlerden ne gibi geri dönüşler aldınız?

Sinemanın çeşitli alanlarında faaliyet göstermekteyiz. Bu bağlamda kısa ve belgesel film dağıtımı alanında faaliyet gösteren, Lands of Cinema adlı başka bir şirketimiz de bulunmakta.

Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları etkinliğimizde, bu farklı alanlardaki faaliyetlerimizi de dâhil etmek bizim için büyük bir önem taşıyor. Uluslararası sinema endüstrisi ile kurduğumuz iş birlikleri sayesinde, ulusal sinemacılarla buluşmak ve sinema alanındaki çeşitliliği desteklemek etkinlik hedeflerimiz arasında bulunmakta. Bu doğrultuda, dünyanın yakından takip ettiği festivalleri etkinliğimizde ağırlamak, kültürel etkileşimi ve bilgi paylaşımını artırmak açısından büyük bir kıymet taşıyor.

Berlinale Kısa Film Direktörü ile gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda iş birliğine başladık. Süreç boyunca çözüm odaklı ve destekleyici bir tutum sergileyerek ortaklıklarımızı güçlendirdik. Berlinale Kısa Film Direktörü Anna Henckel, “Berlinale Kısaları” programında etkinliğimize özel olarak yedi kısa filmden oluşan niş bir seçki hazırladı. İstanbul Sinematek/Sinema Evi, ana gösterim yeri olarak gösterimlere ev sahipliği yaparken; aynı zamanda dört farklı salonda daha Berlinale Kısaları gösterimleri gerçekleştirildi. Geri bildirimler oldukça olumlu ve katılımcıların teşekkür ve memnuniyet ifadeleriyle dolu oldu.

Bu vesileyle Berlinale Kısa Film Direktörü Anna Henckel ve ekibine, katkıları ve destekleri için sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Bu iş birliği, uluslararası sinema platformlarıyla olan bağlarımızı güçlendirme yolunda önemli bir adım oldu.

Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları’nın geleceğinde neler var? Yeni şehirler, daha uzun soluklu programlar, belki de bir üretim fonu gibi genişlemeler planlıyor musunuz? 10 yıl sonrasını nasıl hayal ediyorsunuz?

Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları etkinliğimizin genel konseptinden sapmayacağımızı belirtmek isterim. Hedef ve amaçlarımız doğrultusunda büyümeyi ve çeşitli şehirlerle iş birliği yaparak yeni gelişmeler kaydetmeyi planlıyoruz. Gelecek yıl uluslararası alandan birden fazla iş birliği ve davetli konuşmacı ile paneller düzenleyeceğiz. Şu anki planlarımızda üretim fonu veya pitching gibi faaliyetler bulunmamakta.

Ayrıca tüm panellerimizi kayıt altına alıyoruz. Sinema tarihi açısından oldukça önemli bir etkinlik serisi olacağına inandığımız Sektör Buluşmaları’nın arşiv kayıtlarını bir kitap hâline getirmeyi hedefliyoruz. Geriye dönüp etkinliklerde gerçekleşen arşivler taradığında, o dönemin sosyolojik, ekonomik ve psikolojik birçok unsurunu çözümlenebilir hâle getireceğiz. Çıkaracağımız kitabın, gelecekteki sinema öğrencileri ve sinemaseverler için başucu kitabı olacağını ve araştırmalarında kullanılacağını düşünmekteyiz.

Son olarak, bu güzel sorular ve Bant Mag.’ın desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim. Ayrıca Sinema Adası ekibine ve Sinematek/Sinema Evi ekibine de teşekkürlerimi iletmek isterim.