Sinematografisini yeniden keşfetmeniz gereken 10 yapım

Çok iyi yapımlar sizce de defalarca izlenmeyi hak etmiyor mu? Peki her izlediğinizde düşüncelerinizin ve hislerininiz tamamen değiştiği oluyor mu? Muhtemelen hemen herkesin başına gelen bu vaziyet, izleme deneyiminin hangi şartlarda gerçekleştiği ile doğrudan bağlantılı aslında: O gün nasıl psikoloji içerisindeydiniz, kiminle beraberdiniz, beklentiler belli bir çıtayı aşmış mıydı? Ve elbette, teknik işçiliğin hakkını teslim edebilecek bir kopya, salon veya teknoloji miydi?

Örneğin yapımı bir kez daha ve bu sefer bir dizüstü bilgisayardan seyredecekseniz; ASUS’un OLED ekranlı modellerinin seyir deneyiminde çıtayı çok daha yukarılara çıkardığını hatırlatmakta fayda var. Sınıfının en iyisi renk gamına sahip olduğu için renkler mükemmel doğrulukla yeniden üretiliyor. Ayrıca derin siyah özelliğine sahip, karanlık bir sahnede son derece net görüntüler ortaya çıkıyor. Eğer kolay kolay bilgisayar başından kalkmıyor, arka arkaya birden çok yapımı seyrediyorum diyorsanız, OLED ekranların LCD ekranlara kıyasla zararlı mavi ışığı yüzde 70 azalttığını ve böylece retina hasarı riskini minimuma indirdiğini de ekleyelim.

ASUS’tan aldığımız bu ilhamla, izlerken görsel şölen yaşatacak 10 yapımlık bir liste hazırladık.

Dark City
En karanlık sahneleriyle unutulmaz gece seyirlikleri

ASUS’un OLED ekranlı dizüstü bilgisayarlarında en karanlık sahnelerin detayları dahi çok net seçilebiliyor. Geleneksel ekranlar ışığı tam olarak bloke edemediği için siyahları koyu gri gösterirken, bu ekranlar her bir pikseli tamamen kapadığı için en mükemmel siyah rengi yakalayabiliyor. Bizim de elimiz, geceyi adeta başkaraktermiş gibi anlatısının merkezine yerleştiren, karanlık sinematografileriyle ün salmış dizi ve filmlere gidiyor. İşte sizin için seçtiklerimiz.

Dark City (1998)

Alex Proyas’tan bir bilim kurgu klasiği; sürekli geceyi yaşayan ve bunun farkında bile olmayan bir şehrin sakinleri…

Night of the Living Dead (1968)

Her ne kadar iç mekân sekansları bir tık aydınlık olsa da özellikle final bloğu yeniden deneyimlenmeyi hak ediyor.

Game of Thrones “The Long Night” (2019)

Meşhur bölümün olay örgüsü kadar görüntü yönetmeni Fabian Wagner’ın kapkaranlık sinematografi tercihi de çok konuşulmuştu. Gerçek karanlığı gösteren bir ekranda tüm seriyi bile yeniden izlemeye değer.

La double vie de Véronique / The Double Life of Véronique
Spesifik renklerin hâkimiyetindeki sinematografiler

Sinema tarihinden iddialı renk paletine sahip, kallavi görsel haz yaşatan yapımları listelemeye çalışmak oldukça meşakkatli bir çaba olurdu; seçkinin ne kadar objektif olacağı da muamma. ASUS’un OLED ekranlı bilgisayarlarının zengin ve canlı renk teminatı baskın bir renge sahip sinematografiler seçkimize ilham oldu. Bakalım OLED’in sunduğu 1,07 milyar rengin kaçını bu yapımlarda yakalama şansımız olacak?

Viskningar och rop / Cries and Whispers (1972)

Kız kardeşler arasındaki nefretin ve aile içerisindeki “kötü kanın” bir temsili olan kırmızı, Ingmar Bergman klasiğinin her anına sızıyor.

La double vie de Véronique / The Double Life of Véronique (1991)

Krzysztof Kieślowski ve görüntü yönetmeni Sławomir Idziak, bitmeyen bir sonbahar hissi uyandıran sarı ve yeşil filtreleri sıklıkla kullanmış.

Mad Max: Fury Road (2015)

Ateş ve kumla örülü bu dünyada spesifik renk turuncu elbette; uçsuz bucaksız çöl hissini iliklere kadar hissettiriyor.

Volver (2006)

Pedro Almodóvar’ın kırmızıya olan tutkusunu bilmeyen yoktur, Volver sinematografisi de takıntısının en güzel örneklerinden.

Samsara
Ekrandan yerküreye yeni kapılar: Belgeseller

ASUS OLED ekranlı dizüstü bilgisayarların PANTONE® onaylı olması ve renklerde gerçeğe uyum taahhüttü, neredeyse orada olduğunuzu hissettirecek bir seyir deneyimini işaret ediyor. 4 duvar arasındayken bile envai çeşit coğrafyaya ışınlayacak; canlılar alemini ve bambaşka kültürleri keşfe çıkaracak belgesellerin tam zamanı.

Planet Earth (2006)

The Blue Planet, Frozen Planet gibi birçok uzantısı olan meşhur seri; gezegenimizdeki çeşitliliğe, farklı biyom veya habitatlar üzerinden geniş bir bakış sunuyor.

Le Peuple migrateur / Winged Migration (2001)

Her zaman aynı rotayı izleyerek göçen farklı türdeki kuşların yaşam ritüelleri ve onlara ev sahipliği yapan muhteşem topraklar üzerine doğanın tüm renklerini sunan güzel bir yapım.

Samsara (2011)

25 farklı ülkede ve 100 farklı yerleşim yerinde yapılan çekimler aracılığıyla insanların maneviyatla ilişkisini sorgulayan, renklerin içinde kaybolacağınız sözsüz bir meditasyon.