Şubat 2024: 25 süper albüm

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Şevval Öztemur, Utkan Çınar, Zeynep Naz Günsal

Şubat ayından yerli – yabancı karışık 25 süper albüm. Sıralama kronolojik.


2 Şubat: KARDELEN – HABİBİ
(Universal Music Türkiye)

KARDELEN ilk uzunçalarında; R&B ve pop elementlerini oryantal ritimler, mistik dokular ve kadife yumuşaklığındaki vokalleriyle süslüyor. Dinleyeni duygudan duyguya savurduğu yolculuğunda yanına Artz, Evdeki Saat, Mabel Matiz, Tolga Akdoğan gibi müzisyenleri de alıyor. Aşka, yaşamaya dair hevesini daima diri tutan, tutkulu bir kutlama gibi tınlıyor HABİBİ. Bir sonik kurşun dökme seansı etkisindeki “NAZAR” ve cayır cayır sözleriyle kalp atışlarını hızlandıran, Sinanılmaz imzalı klibiyle göz kamaştıran “NEREDE”, ilk dinlemedeki favorilerimiz.

2 Şubat: Lee “Scratch” Perry – King Perry
(False Idols / K7 Music)

29 Ağustos 2021 günü 85 yaşında hayatını kaybeden Jamaika müziğinin efsane figürü Lee “Scratch” Perry’nin ömrünün son günlerinde, pandemi esnasında yazıp kaydettiği albüm artık yayında. İsmi de anlamlı, King Perry. Greentea Peng, Tricky, Shaun Ryder, Rose Waite gibi isimlerin de dokunuşlarıyla son hâlini alan albüm, “Goodbye” isimli parçayla kalp kıran bir kapanış yapıyor. Bu, King Perry’nin kaydedilmiş son vokal performansı aynı zamanda. 

2 Şubat: Vera Sola – Peacemaker
(Spectraphonic Records)

11 şarkılık ikinci Vera Sola uzunçalarında 11 farklı karanlık masal bulsak da albümün sonuna geldiğimizde Sola’nın hislerini hâlâ tam anlayamıyoruz. Bir tiyato oyunuymuş gibi gotik folk dünyasının her detayı çok iyi planlanmış Peacemaker; müzisyenin ustalıklı vokalleri, şairliği, Nashville kökenleri, hiçbir türe bağlı kalmadan hepsini profesyonelce kendi imzasını getirmesiyle buram buram Vera Sola kokuyor. Albümün bu hem gizemli hem de çekici hâlinin en somut örneklerinden “I’m Lying” ve hemen akabinde sanatçının bambaşka bir tarafını sergileyen, Tom Waits esintili “Get Wise” uzun süre aklımızda kalacak gibi. 

2 Şubat: The Last Dinner Party – Prelude to Ecstasy
(Universal Music)

Hazırlanın, erkek egemen rock dünyasının kapısına geniş yaylıları, çok dokulu gitarları, tekinsiz flütleri ve uzlaşmaz piyanosuyla Prelude to Ecstasy ile dayanıyoruz! “Nothing Matters”ın da yer aldığı senfonik sesleriyle dev bir tiyatro sahnesi inşa eden 12 parçalık albüm, en çıplak hâliyle pişmanlık, kararsızlık, şöhret, aşk, tek başınalık gibi günlük sayfalarına ait derin düşünmelerin, enstrümantal yüceliklerin ve “şeytan çıkarıyormuşçasına bağıran gitar sololarının” fokur fokur kaynadığı bir art rock kazanı âdeta. Feminist ve nonbinary müzisyenlerden oluşan grup, albümden “Kendimizin bir arkeolojisi; kolektif ve bireysel deneyimlerimizi ve etkilerimizi onun dokusunun derinliklerinden çıkarabilirsiniz.” diye bahsediyor. Prodüktörlüğünü ise James Ford üstlenmiş. 

2 Şubat: J Mascis – What Do We Do Now
(Sub Pop)

Kendi hâlinde bir alt rock ikonu ve Dinosaur Jr. lideri J Mascis’in geçen yılın sonlarından itibaren “Can’t Believe We’re Here”, “Set Me Down” ve “Right Behind You” gibi teklilerle ucundan tattırdığı, bundan önceki solo stüdyo işi Elastic Days’ten beş yıl sonra gelen uzunçaları. Ultra elektrikli, country folk tadındaki power baladlarla dolu bir dinleti. Beklendik ölçüde Mascis’in dinozorla yaptıklarından biraz farklı. Tüm cızırtısına ve eksik kalmayan pedallı gitar sololarına -bunlar arada biraz fazla gelmiyor değil- rağmen çoğunlukla baya sakin bir iş. Davulları da bizzat çaldığı albümün önden salınan tekliler bir yana olumlu titreşimi ve arada giren kalın ve kapkaranlık bas tokatlamalarıyla değişken enerjili “I Can’t Find You”, albümün yayınıyla birlikte dumanı hâlâ üstünde fantastik ve rengârenk hayvanların gözlendiği animasyon bir klibinin de paylaşıldığı “Old Friends” ve sonlarındaki solo ve bas uyumuyla çekici bir gizeme boğan “Hangin’ Out” aradan sıyrılan besteler. Kapak ise eski kaykaycı ve sanatçı Neal Blender’dan.

2 Şubat: Ariel Kalma & Jeremiah Chiu & Marta Sofia Honer – The Closest Thing to Silence
(International Anthem)

Ağustos 2022’de Ariel Kalma’ya, BBC Raido 3’nin daha önce hiç birlikte çalışmamış müzisyenleri ortak üretmeye çağıran Late Junction serisinde Jeremiah Chiu ve Marta Sofia Honer ile buluşması için bir davet geldi. Henüz kapısından içeri girmeden, adıyla bile yakınlık kurduran bu albümün hikâyesi o günlere dayanıyor anlayacağınız. Doğaçlamadan doğup kolajlamayla büyümüş bir koleksiyon The Closest Thing to Silence. Şık bir enstrümantasyon ile birbirinden çok uzak zamanlarda titreşmiş, zaman zaman sözlü bilgiler de veren çeşitli ses kayıtlarını derliyor. Nefis.

9 Şubat: Helado Negro – PHASOR
(Private Energy)

Helado Negro ya da gerçek ismiyle Roberto Carlos Lange’in sekizinci albümünde kendinizi kaybetmek işten bile değil. İngilizce – İspanyolca karışık şarkı isimlerine ilk baktığınızda, denizin ve çiçeklerini bahsini görmek sizi şaşırtmasın: Teorik olarak komplike ve elektronik müzik dünyasına bol bol referanslarda bulunan bu albümün ilhamının asıl kaynağı bulutlar, tatlı bir sıcaklık ve dağların arasından geçen uzun yürüyüşlermiş. İlk şarkıdaki Pauline Oliveros ve bir Fender teknisyenine ithaf etmesinden, 60’lardan bir elektronik müzik buluşu Sal- Mar’la geçirdiği vakte, Helado Negro bu albümü elektronik müzik severler için bir define avına çevirmiş âdeta. Lakin albümle ilgili belki en güzel nokta, bütün bunlardan bihaber, sadece samimi bir his ve iyi ritimler arayanları da fazlasıyla tatmin etmesi. 

9 Şubat: Kamufle – Tüm Suç Ritimlerin
(Dikkat Records & somilk)

19T (2020) sonrası ilk uzunçalarında Kamufle, isyan etmenin groove’la daha da lezzetli olacağını gözler önüne seriyor, bilfiil yaşatıyor. (bkz. “İnsafsız Vicdansız”) Yeri geliyor bir rakı sofrasına buyur ediyor (bkz. “Bu Kaldırımın Dili Olsa Konuşsa”), yeri geliyor 90’lar California sahillerinden R&B dalgalarına kapılıyor (bkz. “Bana Bakma Öyle”). Tamamlanması bir buçuk yılı bulan Tüm Suç Ritimlerin’de tüm beatler A-Bacchus imzalı. Çeşitli parçalarda Aga B, Lara Di Lara, Ceylan Ertem, Melisa Karakurt, Abkountry gibi müzisyen konuklarıyla ortaklaşmış Kamufle.

9 Şubat: Chelsea Wolfe – She Reaches Out to She Reaches Out to She
(Loma Vista Recordings) 

“Süreç hâlinde bir yeniden doğuş” olarak tanımladığı yedinci albümüyle ilgili beyanında da sarmallı çağrışımda başlık seçimiyle de iyileşmenin çizgisel değil; dairesel yahut döngüsel bir aşama olduğunun altını çiziyor Chelsea Wolfe. Hissiyatları varoluşsal terör ve bilinmezin heyecanı arasında gidip gelen, draması yüksek ve alabildiğine zengin bir uzunçalarla aramızda. TV On The Radio kurucularından Dave Sitek’in de yardımı ve cesur bir bestekârlıkla katartik, koyu bir albüm yaratan müzisyenin tanıdık gotik tınısı, folk elementleri kattığı endüstriyel electronica icrası doygun, olgun ve tüm dişil kasvetiyle büyüsü altına alan bir albüm.

9 Şubat: Kali Malone – All Life Long
(Ideologic Organ)

Tematik ve drone temelli ses bütünleri inşa eden Kali Malone, geçtiğimiz yıl Stephen O’Malley & Lucy Railton ile kaydettiği Does Spring Hide Its Joy ile kara bulutları tepemize dikmişti. Macadam Ensemble ve Anima Brass’ın katkılarını içeren son numarası ise avangart minimal bestecilikte ulaştığı ustalık mertebesinin bir çıktısı. Minik değişimlerin büyük yankılar uyandırdığı kompozisyonlarıyla bir kez daha kendimizi gönül rahatlığıyla ona teslim edebileceğimizi kanıtlıyor Kali Malone.

9 Şubat: The Chisel – What A Fucking Nightmare
(Pure Noise Records)

Kökleri İngiliz yeni dalga hardcore punk sahnesini tanımlamış Arms Race, The Flex ve Violent Reaction gibi gruplara uzanan The Chisel’ın yeni uzunçaları, darbesi 36 dakika süren beklenmedik bir yumruk gibi. “Cry Your Eyes Out”, “F*** ‘Em” ve en tazesi “Bloodsucker” olan kliplerle tanıtır oldukları -bu süreçten önce cüreti dahi gülümseten bir Elton John cover’ıyla da akılları almışlardı- yeni albümleri anarcho-punk, street punk ve Oi! türlerini çatısı altına alan proleter değerlere tutunan ekipten her parçası bir marş tadında coşkulu ve çarpıcı bir çıkartma. 

16 Şubat: Lime Garden – One More Thing
(So Young Records)

Korkularını, pişmanlıklarını, hayallerini zeitgeist’ın bu denli içinden temalarla ve alternatif rock sahnesini iyi anlamış bestelerle birleştirmek kolay iş değil. Lime Garden’ın gençliklerinin; enstrümanlarına olan hâkimiyetlerinin ve ilham aldıkları sanatçıların yelpazesinin genişliğinin meyvesi One More Thing tam da bunu çok iyi başarıyor. Herkes tekrar Dr. Martens botlarına ve çizgili tişörtlerine koşacaksa arkada ne çalacağını biliyoruz.

16 Şubat: Grandaddy – Blu Wav
(Dangerbird Records)

Bluegrass ve New Wave’nin panoramik bir birleşimini yaratan Blu Wav, basçı Kevin Garcia’nın 2017 baharındaki ölümünün ardından içteki derinlikleri acelesiz kurcalayan ilk Grandaddy albümü. Marx Hart’ın “bol miktarda pedal steel” ile harmanladığı 13 parçalık uzunçalar derin varoluşsal hislenimlerin, yas sürecinin; hüzünlü vokaller ve kozmik melodilerle yaratıldığı lo-fi bir atmosfer sunuyor dinleyene. 44 dakikalık yolculuk aynadaki ağlayan hâlimizle yüzleştirmeye niyetli: “Eh, bu uzun ve yalnız bir yol ama güvenli, sevgi dolu bir ışıltı var.”  

16 Şubat: Nene H – ISSA SCAM
(Live from Earth)

Berlin yerleşkeli çok yönlü akademisyen, besteci ve prodüktörün yeraltı techno sahnesini sallayan EP’si Trifecta ardından gelen albüm ISSA SCAM gösterişli ve sofistike olduğu kadar özeleştirel ve kültürel trendlere hiciv içeren bütünlüklü bir ifade. Yakın dostu Bubblegun’ı da içeren “Plastic Pleasures” ve “Fix & Break” teklileriyle aşina olduğumuz mini albüm Nene H ile özdeleşmiş cesur bas cümleleriyle boyutlanan, hızla büyüsü altına alan groove’larla pistlere ışınlatan, adrenal bezleri tez elden harekete geçiren bir dinleti. Boş yok. Katiyen yok. Her parçayla daha da kana giren, ilahi dişil enerjiyle dolup taşan ışıl ışıl bir albüm.

16 Şubat: Les Amazones d’Afrique – Musow Danse
(Real World Records)

Kadın sünneti, cinsel şiddet, eğitim eşitsizliği, zorla evlendirilme gibi kadınların maruz kaldığı türlü tehdidin, haksızlığın olmadığı bir gelecek için şarkılarıyla çağrıda bulunan üç kuşaktan dört Malili kadın müzisyeni bir araya getiriyor Les Amazones d’Afrique. Öfkesini; harekete, yeteneklerini paylaşmaya, ne olursa olsun yaşama hevesini korumaya yönlendiren bir ekip. Öyle ki albümün adı da kadınların dansı anlamına geliyor. Dub, Afrobeat ve geleneksel Afrika tınıları arasında inadına neşe deniyor.

16 Şubat: Can Bonomo – Kara Konular
(Akşamlar Holding)

“Sorulmaz bir deliye düşü.” Diskografisinin altıncı uzunçaları Kara Konular’ın üzerine en çok çaba sarf ettiği albümü olduğunu söylüyor Can Bonomo. Üç yılda ve dört farklı stüdyoda tamamlanan 12 parçalık koleksiyonda hikâyeciliğini yeni işitsel ifade biçimleriyle buluşturmaya devam ediyor. İki parçada Mabel Matiz, birer parçada da Gökhan Özoğuz ve Melike Şahin’le mikrofon başına geçen Bonomo’nun yeni albümüne ismini veren “Kara Konular”ın klibi de işte burada.

16 Şubat: IDLES – TANGK
(Partisan Records / GRGDN Müzik)

Radiohead’in altıncı elemanı olarak anılan yıldız prodüktör Nigel Godrich’in de parçası olduğu prodüksiyon ve şarkı yazım süreciyle, TANGK için IDLES diskografisinin en ayrıksı albümü diyebiliriz. Açılışı yapan “IDEA 01”, Mark Bowen ve Nigel Godrich’in Ekim 2022’deki ilk stüdyo seansında kaydedilmiş tape loop denemeleri üzerine kurgulanmış örneğin. Bas tellerinin uzun uzun çınlamasına eşlik eden döngüsel tom tomlarıyla ensenizden tutuveren “Roy”, dramatik bir yakarışla patlayan bir yanardağ formuna dönüşüyor. Piyano ve yaylıların üstüne Joe Talbot’un yalın vokallerini duyduğumuz “A Gospel”, muhtemelen bugüne dek yazdıkları en kırılgan parça. “Hall & Oates” ve “Gift Horse” gibi kayıtlar; son sürat, tavizsiz IDLES parçalarından vazgeçmeyenlerin yeni favorileri olacak şüphesiz.

23 Şubat: MGMT – Loss of Life
(Mom + Pop)

Andrew VanWyngarden – Ben Goldwasser ikilisi, 10 parçalık yeni albüm için her albümlerinde çalıştıkları Dave Fridmann ve Little Dark Age’in de prodüktörlerinden olan Patrick Wimberly’yle ortaklaşmış bir kez daha. Albümün epik anlarından biri, şüphesiz ki Fransız synth-pop harikası Christine and the Queens’in eşlik ettiği “Dancing In Babylon”. Üstelik parçanın prodüksiyonunda Daniel Lopatin (Oneohtrix Point Never) ve Brian Burton (Danger Mouse) gibi heyecan uyandıran isimlerin parmağı varmış. MGMT diskografisinin beşinci uzunçaları, grubun sihrini her daim kafasına eseni yapmaktan bulduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

23 Şubat: Nadine Shah – Filthy Underneath
(Universal Music)

Shah’ın beşinci stüdyo albümü başladığı anda ilhamlarını ve albümün arkasındaki prodüktörü merak etmeden duramıyoruz. Prodüktör koltuğunda Depeche Mode, Doves, Blur gibi gruplarla çalışmış Ben Hillier’ın olduğunu ve albümün Sufi sanatçı Abida Parveen, İranlı müzisyen Googoosh ve glam rock ilhamlarıyla yapılmış olduğunu duyunca şaşırmıyoruz. Geçtiğimiz dört senede albüm yayımlamayan Shah; bu zamanda başına gelen boşanma, annesini kaybetme, intihar teşebbüsü gibi hayat değiştirici deneyimlerin hepsine Filthy Underneath’te yer vermiş. Bir yandan çok kişisel olan albüm, sözlerin ağırlığında kaybolmadığınızda heyecanlandırıcı ve yenilikçi aranjmanlarla dolu. 

23 Şubat: Hurray for the Riff Raff – The Past Is Still Alive
(Nonesuch Records)

2007’den beri aktif olan Hurray for the Riff Raff, gerçek ismiyle Alynda Segarra, bir önceki albümde deneyimlediği rock dünyasından vazgeçip folk ezgilerinin en güzel örneklerini sunmaya devam ediyor. 17 yaşında evi terk edip sokaklarda ve işgal evlerinde yaşamaya başlayan Segarra, albüm boyunca kişisel tarihine dönüp bakıyor. Kolay olmayan gençliğine, maruz kaldığı homofobik şiddete ve albüm kayıtlarından hemen önce babasını kaybetmesine rağmen şarkılarına yine de bir tutam umut katmayı başarmış. Country moduyla bir Amerikan kasabanın ortasına götüren albüm, aynı anda da müzisyenin ülkesine eleştirel gözle bakmasıyla ilginç bir anlatı yaratıyor. 

23 Şubat: Laetitia Sadier – Rooting For Love
(Drag City / Duophonic Super 45s)

“Who + What” ve klibiyle albümün alacalı ve gizli bahçesinin kapılarını ardına kadar açmış; kulakları doğrultan bir bas cümlesi, korosunun vokal armonileri ve trip-hop beatleriyle beşinci solosunun harikulade tuhaf ve büyüleyici tonunu tattırmıştı Laetitia Sadier. “Protéïformunité” parçasında, Stereolab’le icrasından tanıdık minimal ritimler, naif synth notalarıyla durgun seyredip, şarkının yarısında birden davul ataklarıyla koca bir taç yapıyor. Adıyla da vurguladığı üzere albümle “dünyanın travmatize uygarlıklarına bir çağrıda bulunarak, bin yıllık sayısız acı ve yabancılaşmayı nihayet aşmamızı” isteyen Laetitia Sadier, dramayı parıltılı “Un Autre Attente”ın saldırı ve serbest bırakma önergeli ritimleriyle artırmış. “Cloud 6” organların güçlendiği düşünceli, öfkeli ve stimüle edici bir kapanış. Yine meydan okuyan bir tavrı tüm koleksiyona yaymayı başarmış Sadier.

23 Şubat: Erick the Architect – I’ve Never Been Here Before
(Architect Recording Company)

Flatbush Zombies üyesinin; kapsamında Channel Tres, George Clinton, Joey Bada$$, Kimbra ve zilyon tane ismin olduğu konuk listesiyle dudak uçuklatan debut solo albümü hem anaakım, hem ayrıksı olmayı başarabilen hırslı bir girişim. Merhum annesine adadığ albüm “I Am Still”in holistik açılışından sonra James Blake’in çığır açan prodüktörlüklüğünde, her dinleyişte daha da beyin uçuran “2-3 Zone”, Erick’in dur durak bilmeyen flow’uyla “Az önce n’oldu ya?” dedirtiyor. Pale Jay, Baby Rose ve RÜDE CÅT’li güçlendirici, olumlayıcı “Breaking Point” Erick’in çoğunda arka koltukta oturarak bilgin sözler söylediği soul dolu bir parça. Malumuna övgü “Mandevillain”dan sonra gelen, Clinton’dan en iyi biçimde faydalandığı psikedelik “Ezekiel’s Wheel” ve güneşli “Jammy Jam” yine neo-soul’a bandırılmış kalite işler. Channel Tres’li klüp banger’ı “Ambrosia”yla ise zaten tanış olmuştuk, aylar önce. 

23 Şubat: Allie X – Girl With No Face
(Twin Music Inc.)

Kanadalı avangart pop müzisyeni Alexandra Ashley Hughes’un Allie X mahlasıyla yayımladığı üçüncü uzunçalar. Hacimli gitar riffleri ve basları, ritmik synth düzenlemeleri, uğursuz ama seksi atmosferiyle gotik estetikte, distopik bir disko gecesi yaşatıyor Girl With No Face. Sanki Madonna, The Sisters of Mercy ve Cocteau Twins de tek vücut olmuş gibi.

23 Şubat: Emahoy Tsegué-Maryam Guèbrou – Souvenirs
(Mississippi Records)

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Etiyopyalı besteci, piyanist ve rahiba Emahoy Tsegué-Maryam Guèbrou’nun 1977–1985 aralığında Addis Ababa’da yaptığı kayıtlardan yeni bir derleme. Souvenirs’in evinde yaptığı kaset kayıtlarından çıkarılan bu koleksiyon, müzisyenin bugüne dek yayımlanan ilk vokal albümü olma özelliği de taşıyor. Yanı başında bağdaş kurmuş; Guèbrou’nun ülkesine, kaybettiklerine, yaşadıkça öğrendiklerine döktüğü yalın ilahileri dinlermiş gibi bir deneyim.

23 Şubat: Paptircem – Büyüklere Ninniler
(Bağımsız)

Geceleri uyku vakti gelince çoğumuz; belki karanlıktan, belki yalnız kalmaktan korkardık çocukken. Bizi rahatlatacak, güven verecek yumuşacık bir sesten güzel sözler duymak, onunla rüyalara uğurlanmak ne iyi gelirdi. Kulağına ninni fısıldanmış biri hiç unutmaz onun içindeki sevgiyi. Peki büyüyünce ne değişti? Küçükken çok meraklı olduğumuz yetişkinlik kaçımıza beklediğini verdi? Bazen her şey çok karışık değil mi? Paptircem, sekiz şarkıyla yanıtlıyor.