Afetler, geriye kalanlar ve ötesindekiler: Suzume üzerine

Yazı: Zeynep Naz Günsal

Yazar, yönetmen, editör, oyuncu Makoto Shinkai’nin geçen kış Japonya’da vizyon yaptığından beri gündemde kalan uzun metrajı Suzume / Suzume No Tojimari, 73. Berlinale’de Altın Ayı’ya aday olan filmler arasındaydı. Spirited Away’den (2002) 21 yıl sonra, festivalde gösterilmiş ilk animasyon yapımı olan Suzume, dünya çapında 320 milyon dolar hasılat yaparak şimdiye dek gişe başarısı en yüksek dördüncü anime yapımı oldu. 

Bu yazı henüz Suzume filmini izlememiş olanlar için bazı sürprizleri bozabilir.

Konu nedir?

Teyzesi Tamaki’yle (Eri Fukatsu) Kyushu’da yaşayan 17’sindeki Suzume (Nanoka Hara), terk edilmiş bir arazide bulunan bir kapı aradığını söyleyen Sōta’yı (Hokuto Matsumura) takip eder. Ona yardım etmesiyle geçmiş ve şimdinin aynı anda var olduğu “Sonsuz Diyar”, devasa doğaüstü güç “Solucan” ve hükmettiği bu boyuta açılan mistik kapıları kapatarak Japonya’da nesillerdir yarattığı afetleri önlemekle görevli “Kapatıcılar”ın dünyasıyla tanışır. Suzume’nin kazara özgür bıraktığı, kapıların kapalı kalmasını sağlayan “anahtar taşı” ve kedi şemalli muzip tanrılardan Daijin (Ann Yamane), Sōta’yı Suzume’ye 12 yıl evvel yitirdiği annesinden kalan çocuk sandalyesine hapseder. Teyzesi ve Souta’nın yakın arkadaşı Serizawa’nın (Ryunosuke Kamiki) da yardımıyla Japonya’yı bu kapıların yarattığı felaketlerden korumak, ayrıca Sonsuz Diyar’da mahsur kalan Sōta’yı özgür bırakmak artık onun görevidir. 

İzlemeden önce bilinmesi gerekenler

*Film büyük oranda 2011 Tōhoku felâketine dayalı: Suzume’nin annesi bu korkunç deprem ve tsunami sırasında hayatını kaybeden binlerce insandan biri. Hükümetin resmî olarak Büyük Doğu Japonya Felaketi olarak adlandırdığı olayda 9.0 kuvvetindeki deprem tam altı dakika sürmüş, tsunaminin dalga boyu ise 40 metreyi aşmıştı.

*CoMix Wave Films ve Toho’nun idaresini ve dağıtımını üstlendiği film, bayadır gördüğümüz en geniş kapsamlı pazarlama kampanyalarından biriyle tanıtıldı. Shinkai’nin kaleme aldığı iki adet spin-off roman ve filmin Denki Amashima’nın çizdiği manga adaptasyonuyla birlikte filme adanmış bir pop-up kafe, hatta bir McDonald’s menüsü bile olmuş bir noktada. 

*Yönetmen filmin müzikleri için Japonya’nın köklü rock grubu RADWIMPS’ın kapısın çalmış. TikTok’ta da çok popüler olan müzisyen Toaka’yla birlikte icra ettikleri tema parçası için şöyle buyrun.

İlk intiba

Yönetmenin önceki projelerini epey andıran, onlarla aynı özelliklerde ve yapıda tuttuğu bir film olsa da epey sürükleyici ve duygusal anlamda yoğun. İzaha girmeye gerek görmeden direkt bu fantastik dünyaya daldırıp, seyircisinin takip etmesine güvenerek detaylarını aşamalı aşamalı doldurması, açıklamalara ve kurallara çok takılmadan öykünün metaforunu ön plana alıyor.

Hızlı ve oldukça geniş skalaya sahip bir film olan Suzume, Shinkai’nin sıklıkla yer verdiği ve şu noktada endüstri karakteristiği de olduğu söylenebilecek engin doğa manzaraları ve genel olarak tüm görselliğiyle gerçekten ihtişamlı. Bu devasa panoramik planların ve büyük oldukları kadar dinamik de kalan kadrajların gerek anime türünde, gerek bu detaya verilen önemin ve uğraşın Shintai’nin şimdiye kadarki işlerinde ne kadar önemli olduğu görülebiliyor. 

İşlerinde illa ki “İki insanı birbirine denk getirip hayatlarını kalıcı biçimde birbirine bağlayan doğaüstü olay” gibi tarif edilebilecek bir çıkış noktası olan Shinkai’den alışkın olduğumuz “boy-meets-girl” enerjisinde bir hikâye olsa da Suzume’nin serüveni duygusal ve katartik. Uygun yerleştirilmiş kimi anlarıyla baya komik de. Tamaki, Serizawa gibi yan karakterleri de duygusal yatırımı hak eden ve ilgi çekici figürler. Hele Daijin…

Esasında fantastik bir macera öyküsü olduğu kadar bir “yolculuk filmi” Suzume. Metni, Shinkai’nin filmleri üzerine birtakım konuşmalara gidip gelirken nüfusu gittikçe yaşlanmaya devam eden Japonya’nın çeşit çeşit prefektüründe bir dolu boş araziye terk edilmiş mülke rastlaması sonra oluşmaya başlamış. Özellikle ıssız kalmış ve unutulmaya yüz tutmuş yerlerde türeyen bu çok boyutlu kapıların etkisiyle şimdinin ve geçmişin aynı anda var olabilirliği tümüyle gerçek oluyor; birbiri ardına nesillerin gündelik konuşmalar, mutluluklar akarken; bir yandan geçmiş yıkımlar ve geriye kalanlar gözümüzün önünde oluyor daima. 

Çözümlenememiş bir kayıpla baş etmeye çalışırken denk geldiği insanların hayalleri ve istekleriyle tanıştıkça kendi için ne istediğini bilmediğini anlıyor Suzume. Baş karakteri aracılığıyla asıl olarak gelecekle, kişisel ve toplumsal boyutta dev kayıp ve travmaların akabinde bunun ne anlam taşıyabileceğiyle de ilgilenen; belki şu aralar ihtiyaç duyabileceğimiz fazlasıyla olumlayıcı bir hikâye.

Bunları seven şunları da sever

The Garden of Words (2013), Your Name (2016), Weathering with You (2019)