Kosta Rika dağlarından bir The Strokes albümü yaklaşıyor

The Strokes son olarak Nisan 2020’de The New Abnormal albümünü yayımlamıştı. Zamanı için oldukça ileri görüşlü (!) bir isme sahip bu koleksiyonu takip edecek yeni The Strokes uzunçalarının kayıtları da tamamlanmış. Haberler, her nedense The Joe Rogan Podcast’e konuk olan prodüktör Rick Rubin’den geliyor.

The New Abnormal’ı Rubin’in Malibu’da konumlanan meşhur Shangri-La stüdyosunda kaydeden The Strokes, yeni albüm için ortamı değiştirmeye karar vermiş. Yanlarına Rick Rubin’i de alarak Kosta Rika’ya yollanmışlar. Bir dağın tepesinde ev kiralanmış ve kayıtlar bu evin bahçesinde açık havada gerçekleşmiş. Kariyeri boyunca Jay-Z’den Red Hot Chili Peppers’a, Macy Gray’den Limp Bizkit’e yıldız isimlerle çalışan Rubin, bu deneyimi büyük bir heyecanla anlatıyor: “Çaldıkları zaman sanki bir dağın tepesinde okyanusa özel bir konser veriyorlar gibiydi. İnanılmazdı. Her gün bunu yapmaya devam ettik, onlar da oradan ayrlmak istemedi. Bu olabilecek en iyi deneyimdi.”

The Strokes ve Kosta Rika, geçtiğimiz ocak ayında da aynı cümlede buluşmuştu. Yolun ortasında solist Julian Casablancas’ın pasaportunu bulan (ve Casablancas’ı tanımayan) bir taksi şoförünün yaptığı Facebook paylaşımı kısa sürede viral oldu. The Strokes menajer ekibi kısa sürede olayı çözüp pasaportu Casablancas’a ulaştırdı. 

Henüz yeni albüm için bir yayın tarihi açıklamış değil. Yine de The New Abnormal öncesindeki molanın 7 yıl sürdüğünü göz önüne alınca, sıradaki The Strokes albümünün gerçekten yakın olduğunu bilmek sevindirici. 

The Strokes - Meet me in the bathroom
The Strokes’un ilk yıllarına uzanan bir belgesel: Meet Me in the Bathroom

Will Lovelace, Dylan Southern ve Andrew Cross üçlüsünün ellerinden çıkan Meet Me in the Bathroom belgeseli, New York sahnesinin milenyum döneminden ses veriyor. Film; zamanını ve ötesini yontan The Strokes, Yeah Yeah Yeahs, TV on the Radio, LCD Soundsytem ve Interpol gibi pek çok grubun, daha önce görülmemiş kayıtları ve röportajlarına yer vermekte. Dünya prömiyerini Sundance Film Festivali’nde gerçekleştiren belgeselin ilk fragmanı geçtiğimiz günlerde yayımlandı.

Belgesele adını veren kitabın yazarı Lizzy Goodman’ın sözleri, müzik tarihçiliğinin özünü yeniden hatırlatıyor: “Müziği seviyorsanız sevdiğiniz şeyin kalıcı olmadığını biliyorsunuzdur. Tüm bunlar; her şeyin geçiciliğini yakalamak, keyifle ve cesurca kutlamakla ilgili.”. Daha önce Blur ve LCD Soundsystem için çektikleri yapımlarla tanınan yönetmen ikili Dylan Southern ve Will Lovelace da Meet Me in the Bathroom ile bu duygunun izinde.