Taika Waititi’nin son numarası Thor: Love and Thunder üzerine

Marvel sinematik evreninin 29., Thor serisinin 4., Taika Waititi’nin yönettiği 2. süper kahraman filmi olan Thor: Love and Thunder vizyonda. Chris Hemsworth, Natalie Portman, Christian Bale, Taika Waititi ve Tessa Thompson’ın başrolleri paylaştığı yapımda; kahramanımız galaktik bir katilin yarattığı tehdit karşısında Valkyrie, Korg ve artık “Mighty Thor” olan eski kız arkadaşı Jane Foster’ın yardımlarını alıp mücadeleye girişiyor.

Zaman dilimi ve mekân

Film Avengers: Endgame’in sonrasında, günümüzde geçiyor. Lokasyon olarak ise Asgardlıların yeni yerleşim yeri olan Norveç semaları seçilmiş.

Konu nedir?

“İş arkadaşlarını”, tüm aile bireylerini ve Asgard’ı kaybettikten sonra yeni bir yaşam sürmeye başlayan, bir nevi iç huzur yolculuğuna çıkan Viking tanrısı Thor’un karşısında bu kez, tüm tanrıları öldürmeye yemin etmesiyle nam salmış Gorr the God Butcher var. Boş zamanlarında, evreni kurtarmayı sürdüren Guardians of the Galaxy’ye yardım eden, bir yandan aldığı fazla kiloları vermek üzere egzersiz yapan ve sık sık sadık dostu Korg ile vakit geçiren Thor, karşılaştığı yeni tehdit karşısında yalnız değil. Ne var ki en büyük destek, hiç beklemediği birinden geliyor.

İzlemeden önce bilmemiz gerekenler

Kimi seyirciler, kısa süre önce Türkiye pazarına giriş yapan Disney+’ın Marvel dizilerini izlemedikleri için, Doctor Strange: Multiverse of Madness’ın anlatısına hâkim olmakta zorlanmışlardı. Thor: Love and Thunder özelinde bu durum için endişelenmenize gerek yok, Marvel sinematik evreninin önceki filmlerine hâkim olmak yeterli.

İlk intiba?

Thor: Love and Thunder’ın fragmanları yayımlanınca, beklentilerini düşürdüklerinden ve filmin belki de Thor: Ragnarok’un başarısını yakalayamayacağından bahseden birçok hayran yorumu internet âleminde dolanmaktaydı. Birkaç dakikalık tanıtım materyalleri ile algıları şekillendirmek, günümüzde sık düşülen bir hata.

Zira filmi gayet sevdiğimi ve tam da beklediğimi bulduğumu söyleyebilirim: Taika Waititi’nin absürtlükleri ile bezeli, onun kendine özgü tarzıyla harmanlanmış bir başka Thor macerası. Thor: Love and Thunder’ın hanesine yazdırdığı en büyük artılardan biri, kült mertebesindeki rock parçalarını işitirken, yer verilen bu şarkılara yaraşır bir tempoda, akıcı bir seyir deneyiminin önümüze seriliyor olması. Sinematik evren içinde bir gelenek hâline gelmiş Marvel mizahının, Taika Waititi’nin dokunuşlarıyla çok daha işlevsel bir forma kavuştuğunu da düşünüyorum.

Natalie Portman’ı Mighty Thor olarak göreceğimizi biliyorduk da uzunca aradan sonra dönüşünün Mjolnir eşliğinde olacağını kim bilirdi? Yaş aldıkça yüzüne sinen olgunluk, belirginleşen izleri makyaj ile yok edilmeye çalışılmamış. Pek donanımlı Doktor Jane Foster’ı daha farklı bir aurada, bilge tavırlarda izliyoruz.

Senaryoda genel olarak çizgi romana oldukça sadık kalınmış; olay örgüsü ve bulunan çözümler, karakterlerin motivasyonları gayet net aktarılmış.

En çok neyi sevdin?

Sevdiğim birçok kısım vardı ve aralarından seçim yapmak kolay değil ancak bir sıralama yapabilirim.

Taika Waititi, tanrılar ve onlara yüklenmiş insani özelliklerle kimi politik mesajlar verme niyetinde bu kez. Tüm medeniyetler onlardan medet umar ve bir yandan da hayatta kalma savaşı verirken; tanrılaştırılmış figürlerin sefa içinde, fütursuzca yaşamlar sürmesi detayını çok sevdim. 

Mitolojik farklara dikkat edilmesi; örneğin Yunan Tanrıları ve İskandinav Tanrıları için ölüm olgusunun farklı biçimlerde işlenmesi çok hoştu. 

Sinematografi yer yer alıştığımız Marvel görselliğine yaklaşsa da bazı kısımların neo noir hissiyatı taşıması amaçlanmış, bence iyi de yapılmış.

En az neyi sevdin?

Filmin karakter galerisi pek geniş ve kurulan anlatı, bir sinema filminin süresinden fazlasına ihtiyaç duyuyor gibi hissettirdi bana. Bazı durumlar biraz oldu-bittiye getirilmiş gibi. Süreyi daha uzun tutmak ya da kimi karakterleri bir Disney+ dizisiyle önden tanıtmak etkili olur muydu, bilemiyorum.

En çok hangi sahneye yükseldin? 

Kahramanlarımızın kaçak girdiği tanrılar toplantısı. Thor’un büyük bir Zeus hayranı olarak heyecanla toplantıya girip, kısa sürede gerçeklerle yüzleşmesi… 

Modunu nasıl etkiledi?

İyi vakit geçirmek için ideal bir Marvel filmi. Sıkı hayranlardan gelen sert yorumlara fazla takılmayın ve eğlenmeye bakın!

Karakterlere dair neler söyleyebilirsin?

Yazının bu kısmına kadar Valkyrie’den hiç bahsetmemişken onunla başlamalı. Eternals ile LGBTİ+ temsiliyetinde ilk ciddi adımları atan Marvel, Doctor Strange in the Multiverse of Madness’ta da kuir bir baş karaktere yer vermişti. Thor: Love and Thunder’da ise karakterlerin cinsel yönelimlerinden bahsettiğine tanık oluyoruz. Sene 2022 olmuşken bu yeterli bir temsiliyet mi, tartışılır elbette. Valkyrie her şeyden öte izlemesi çok eğlenceli bir karakter, keşke öyküsü daha fazla anlatılsa diye düşünüyorum. Kendisini Sif ile görmek güzel olabilirdi. 

Thor, başta da belirttiğim gibi mental olarak zor bir dönemden geçip emekliye ayrıldığını söylese de içten içe macera aramaktan vazgeçmiyor. 

Jane Foster/Mighty Thor her ne kadar çizgi romanlarda müthiş bir kahraman olarak yer edinse de çok heyecanlandığım bu karakter hakkında beklediğimi bulamadığımı söyleyebilirim.

Kimler sever?

Taika Waititi sinemasını ve Marvel sinematik evreniyle gönül bağı bulunanların seveceğini düşünüyorum. Bolca espriye ve biraz ciddiyetsizliğe hazır olun yeter!

Formu dolduran: Banu Balcı