Uzumaki, Rez Ball ve bu hafta başka ne izlesek?

2024-09-28 11:30:00 2024-09-28 11:30:00

Yazı: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde yıllardır beklenen manga uyarlaması Uzumaki, Sydney Freeland – Sterlin Harjo ikilisinden iç ısıtan spor draması Rez Ball, büyülü Tarsem Singh anlatısı The Fall ve çok daha fazlası yer alıyor.

Uzumaki (Adult Swim, 28 Eylül)

Nedir: Junji Ito’nun 1998-1999 yılları arasında yayımlanan gerilim dozu had safhada kült manga serisinden uyarlanan anime serisi. İki genç karakterin, uğursuz bir kasabadaki lanet kaynağının dünyayı hipnoz eden bir sarmal olduğunu keşfetmesi ve ortadan kaldırmaya çalışmasını konu ediniyor.

Neye benzer: Studio Deen’in Netflix kataloğundan göz kırpan Junji Ito Maniac: Japanese Tales of the Macabre isimli korku antolojisi, yazarın tekinsiz hayal alemine dalış davetiyesi mahiyetinde.

Kimler var: En çok Mushishi filmleriyle tanınan Hiroshi Nagahama’nın yönetmenliğini üstlendiği serinin müzikleri son yıllarda Hereditary ve The Menu gibi gerilim dozu yüksek yapımlar için de besteler yapan saksafoncu Colin Stetson imzalı.

Rez Ball (Netflix, 27 Eylül)

Nedir: New York Times yazarı Michael Powell’ın gerçek olaylara dayanan spor romanı Canyon Dreams: A Basketball Season on the Navajo Nation’ı temel alan; dram, mizah ve rekabet ruhunu bir potada eriten basketbol temalı seyirliği ile yazar-yönetmen Sydney Freeland, şampiyonluğa uzanmaya çalışan bir lise basketbol takımının ilham verici öyküsü vesilesiyle Amerikan yerlisi köklerine dönüyor. Hem en yakın arkadaşı hem de takımın yıldız ismi olan Nataanii’nin (Kusem Goodwind) trajik ölümünün ardından derinden sarsılan Chuska Warriors kaptanı Jimmy Holiday (Kauchani Bratt) ve takımını zafere taşıma inancı merkezde.

Neye benzer: Freeland’in yönetmen olarak katkıda bulunduğu, Sterlin Harjo’nun Tarantino klasiği Reservoir Dogs’a selam çaktığı ve 5 Emmy adaylığı bulunan gençlik dizisi Reservation Dogs; Oklahoma kırsalında yaşamaya, aileye, dostluğa ve aidiyete dair tesirli bir anlatı sunuyor.

Kimler var: Kendisi de bir Navaho olan yönetmenin, “feel-good” türünün hakkını veren incelikli filmine yapımcı olarak katkıda bulunanlar arasında LeBron James de var.

BUNLAR DA VAR!

Gözden kaçmasın

Grotesquerie (Peacock, 26 Eylül)

Havaların serinlemeye başlayıp battaniye eşlikli gecelerin uzaması ile göbek adı “gerilim” yönetmen-yapımcı Ryan Murphy mevsimine giriş yapmış bulunuyoruz. Geçtiğimiz hafta ekran macerasına başlayan Monsters: The Lyle and Erik Menendez Story’nin peşinden izleyicisini bekletmiyor, yeni suç-gizem dramasını ortamlara salıyor Murphy. Farklı dünya görüşlerine rağmen bir dizi korkunç suçun peşine el ele düşüp devamında kendi şeytanlarının yoluna dümen kıran Dedektif Lois Tryon ve gazeteci rahibe Megan’ı izleyen dizinin oyuncu kadrosunda Murphy’nin önceki projelerinden tanıdık yüzlerle reality şov, Saturday Night Live sunuculuğu gibi ekran önü işlerle haşır neşir; bir süredir müzik magazini gündemine malzeme veren Amerikan futbolu oyuncusu Travis Kelce var.

The Fall (MUBI, 27 Eylül)

Valeri Petrov’un kaleme aldığı Bulgaristan menşeli Yo ho ho’ya dayanan Tarsem Singh harikası The Fall, 1920’ler Los Angeles’ında farklı talihsiz “düşüşler” yaşamış Roy Walker (Lee Pace) ile 5 yaşındaki Alexandria’nın (Catinca Untaru) kesişen yollarının çıktığı sürreel, masalsı diyarlara tek yön bilet. Hakiki düşüş eylemi ile başlayıp izleyicisine gerek mental gerekse simgesel düşüşleri tecrübe ettirerek ilerleyen, hiçbir özel efektin kullanılmadığı; her sahnenin, vermesi gereken hissiyatı sağlayacak mekânda kayda alınabilmesi için çekimleri tam dört yılda, 18 farklı ülke gezilerek tamamlanan bu fantastik görsel şölen, anlatısının yanında nüanslı oyunculuklarıyla da finali sonrası bir müddet koltuktan kaldırmayan cinsten.

Wolfs (Apple TV+, 27 Eylül)

Jon Watts imzalı mizah çeşnili suç-gerilim draması Wolfs, aynı göreve tayin edilen birbirine rakip iki profesyonel iş bitiricinin egolarını ve kişisel tercihlerini bir kenara bırakıp birlikte hareket etmek zorunda kalışı ekseninde şekilleniyor. Aralarındaki kimya yadsınamaz bir gerçek olan “yalnız kurt”lara George Clooney ile Brad Pitt hayat verirken başrolde kendilerine Amy Ryan ve Austin Abrams eşlik ediyor.

Megalopolis (Vizyon, 27 Eylül)

Prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan Francis Ford Coppola’nın tutku projesi; mimar Cesar Catilina’nın, tahrip gücü yüksek bir felaketin ardından New York’u ütopik bir biçimde yeniden inşa etme tutkusunun üzerine gidiyor. Fütüristik bir metropol zemininde, Catilina’nın vizyonunun doğurduğu siyasi ve kişisel kargaşa üzerinden hırs, güç ve insan ruhunun dayanıklılığı temaları inceleniyor. Filmin künyesi yıldızlar geçidi: Adam Driver, Giancarlo Esposito, Nathalie Emmanuel, Aubrey Plaza, Shia LaBeouf, Laurence Fishburne…

Melikşah Altuntaş’ın Megalopolis hakkındaki hisleri buradan okunabilir.