Tekirdağ’da 2002’den bu yana faaliyette olan Barbare Bağları’nın hayata geçirdiği Barbare Studio, ilk sergisini ziyarete açıyor. T. Melis Golar’ın küratörlüğünü üstlendiği Yer Duygusu adını taşıyan karma sergi, 14 Eylül’den itibaren Barbare Bağları’nda görülebilir. 

Sanatçıları üzüm bağlarında işler üretmeye davet eden sergi, kutsal sayılan bereketiyle gelen, şenliklerle kutlanan bağbozumu sırasında gerçekleşiyor. Sergi; şarap üretiminde kullanılan, şarabın kendine özgü karakterini veren toprak, iklim ve çevre gibi faktörlerin birleşimi anlamına gelen Fransızcadaki “terroir” kelimesinden referansla Yer Duygusu adını alıyor. Bu tanım aynı zamanda insanın doğa ile bağının şiirsel bir temsili. Etimolojik olarak insanı yeri hisseden ve yaşayan bir varlık olarak nitelendirmesi, insan-doğa ilişkisinin tüm mesafelere rağmen devam ettiğini, insanın doğa ile olan bağlarını henüz hâlâ koparmadığını vurguluyor.

Yer Duygusu, Barbare Studio’nun misafir sanatçı ve küratör programının ilk bölümü aynı zamanda. Programın küratör konuğu üç yıl boyunca T. Melis Golar olacak. Sanatçıların Barbare Bağları’nın sunduklarına istinaden araştırmaları, verdikleri yanıtlar ve oluşturdukları üretimler neticesinde eklemlenen ve birbirinden öğrenen bir yapı sunacak ve her sergi bir sonraki serginin başlığına ilham olacak. Sonuç yerine süreç odaklı ilerleyen ve bir metnin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini andıran seri, üç yılın sonunda deneyim, araştırma ve bulgularla elde edilmiş bir küratöryel perspektif ve arşiv sunacak. Bu uzun soluklu yaklaşım araziye, coğrafyaya ve tarihe uzun vadede hâkim olmayı ve farklı konular üzerinden mekânın yeni okumalarını sunmayı hedefliyor.

Yer Duygusu sergisinde yer alan sanatçılar: 

Dilşad Aladağ, Valentina Bacci, Serra Bilgincan, Dilan Bozer, Didem Erk, Berkay Kahvecioğlu, Murat Kahya, Milo Kester, Lalin Mercan, Rhian Harris Mussi, Sam Nicholson, Büşra Özdemir, Furkan Öztekin, Arthur Rabut, Eda Şarman, Cengiz Tekin, Murat Yıldız.

Yer Duygusu sergisi, Trakya’nın topraklarını anlamak, mitolojik, biyolojik, topografik ve dilbilimsel ilişkileri kurmak, yeniden yorumlamak ve yeri duyumsamak adına 13 Kasım tarihine dek ziyaretçilerini bekliyor.