Z Raporu: Ahmet Kürşat Öçalan

Fenomen dizi Gibi’nin Ersoy’u olarak geniş kitlelerce tanınan Ahmet Kürşat Öçalan, oyuncu kimliğiyle kariyerine birçok dizi sığdırmış olsa da aynı zamanda bir senarist ve yapımcı. Hem yaratıcı ekibinde yer alıp hem de kamera önüne geçtiği Donadona, geçtiğimiz İstanbul Film Festivali’nin seçkisinde yer alan yapımlardandı. 

Ahmet Kürşat Öçalan yanıtlıyor: Hayatta yaptığın ilk iş? Küçükken bir idolün var mıydı? Yeniden yaşamak isteyeceğin bir gün? Buyrunuz Ahmet Kürşat Öçalan Z Raporu’na.

Hafızana kazınmış ilk dizi?

Bizimkiler, Süper Baba, İkinci Bahar çocukluk yıllarıma denk gelen diziler. Hâlâ arada açıp eski böümlerini izlerim. Hatta pandemi zamanında İkinci Bahar’ı yeniden bitirdim. Üniversite zamanlarımın unutulmaz dizisi ise elbette ki Lost!

Hafızana kazınmış ilk film?

Sinemada gittiğim ilk film Pocahontas’tı. 9-10 yaşlarındaydım. İstanbul’a geldiğimde halam götürmüştü. Muhtemelen küçük bir salonda izlemiştik zira halamın “Aslında çok daha büyük oluyor salonlar” dediğini ve büyük bir salonda izletemediği için filmi üzüldüğünü hatırlıyorum.:) Yine bir başka İstanbul seferimde de The Mummy’ye (Mumya) gitmiştim. Aynı dönemde The Matrix de vardı vizyonda ama iyi ki Mumya’ya gitmişim zira o yaşta ağır gelirmiş Matrix! Bir de üniversitede arkadaşlarla Saw (Testere) filmine gitmiştik ki o son sahnesindeki tepkilerimizi unutamam. Bir film sordunuz üç filmle gelmiş oldum.

Hayatta yaptığın ilk iş neydi? Anlatır mısın? 

İlkokuldayken arkadaşlarla toptancıya gidip sakız ve küçük çikolatalar alıp onları okulda satıyorduk. Eğlenceli oluyordu, teneffüste kantine çeviriyorduk sınıfı. Bunu çocukluk hobisi olarak göreceksek eğer anketörlük diyebilirim. Kısa bir dönem anketörlük yapmıştım.

Küçükken nasıl bir öğrenciydin?

Sorunsuz, sınavdan sınava çalışan, iyi bir öğrenciydim. 

Küçükken bir idolün var mıydı?

Aslında hiç öyle birilerinin fan’ı olmadım. Bir tek Zinedine Zidane ve Okocha’nın posterlerini astım odama. Etkilendiğim, sevdiğim elbetteki birileri oldu ama idol seviyesi bambaşka bir seviye.

Son zamanlarda en çok dinlediğin müzikler?

Şu sıralar Max Richter’i dinlemeye başladım.  Preisner ve Michael Nyman da bu ara dinlediğim isimler.

Son zamanlarda keşfettiğin harika grup/müzisyenler?

Ben müzik konusunda biraz muhafazakârım sanırım. Öyle çok yeni birilerini keşfedemiyorum. Günümüzün popüler müzikleri de bana göre değil açıkçası. Genelde enstrümental, soundtrack ve klasik müzik dinliyorum. Bir de bunlardan başka metal ve rock çok dinlerim. Orada da eskiden dinlediğim isimlerin dışına pek çıkmıyorum.

Ekranda görmeye bayıldığın biri?

The Office’i çok sevdiğim için Steve Carell diyeceğim. Jim Carrey’i izlemek de çok keyifli her zaman. Helena Bonham Carter diyeyim bir de. 

En çok söylediğin yalan?

“Önümüzdeki hafta içi haberleşelim mutlaka, görüşelim kesin.”  Bunu söylerken muhtemelen haberleşmeyeceğimizi ve görüşmeyeceğimizi biliyorum. Yine de çok yalan sayılmaz belki bu. Haberleşirsek görüşüyorum da çünkü!

Son zamanlarda keşfettiğin bir podcast?

Lise zamanlarında arkadaşlarım çok radyo dinlerlerdi, ben dinlemezdim. Hiç radyo alışkanlığım olmadığı için belki de podcaste çok alışamadım. Tavsiye duymak isterim yine de.

Yeniden yaşamak isteyeceğin bir gün/an?

Yakın tarihten örnek vereyim. Fenerbahçe basketbolda İstanbul’da Euroleague şampiyonu olmuştu. O gece ordaydım ve çok büyük bir andı benim için. 

Hiç yıldız haritanı okuttun mu?

Astrolojiden anlayan arkadaşlar doğum haritamla ilgili bir şeyler söyledi ama tam anlamıyla okuttum sayılmaz.

Bu aralar sana en iyi gelen şey?

Bu aralar set olmadığından düzenli olarak Fenerbahçe’nin Euroleague maçlarına gidiyorum. Takım da iyi başladı, güzel oluyor.