3 soruda Sabo ve “Time Machine” sergisi
İşlerinde fantastik ve kurgusal bir dünya yaratarak bütünlüklü bir anlatı sunan Sabo’nun, Versus Art Project’teki ikinci kişisel sergisi 3 Haziran – 10 Temmuz aralığında ziyarete açılacak. Time Machine başlıklı sergi; zaman kavramına bütünsel bakıyor, zaman kipleri arasında bağlantılar kurmayı başarıyor ve ortaya bir ironi çıkarıyor.
3 soruda Sabo’nun Time Machine sergisinin ardındakileri kurcaladık.
İşlerinde dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir.
Genelde kurgu hikâyeler yaratıp işlerimi o hikâyeler ile eş zamanlı üretmeyi tercih ediyorum. Tüm bu süreç ile benim de yaparken oldukça keyif aldığım, araştırması bol, çok yönlü işler ve seriler ortaya çıkıyor. İnsanlar ve hikâyeleriyle, geçmişteki birtakım anılarla ve zaman kavramıyla oynamayı seviyorum.
İnsanların senin ve/veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şey.
İşlerimdeki ya da serilerimdeki her bir parçanın kendine has birtakım hikâyeleri oluyor. Bu hikâyeler çoğu zaman bana ait anılar ya da düşüncelerden şekilleniyor. Tüm bunları işlerimin içerisine gizlemeyi seviyorum. Zaman zaman bu hikâyeleri paylaşıyor zaman zaman da saklı tutuyorum.
İzleyicinin iş ile iletişime geçtiğinde kendine ait bir anı, bir detay yakalaması bence bu gizli hikâyelerin önemini vurguluyor. Araladığı kapıdan içeriye girince bir paylaşım başlıyor ve başka hikâyeler yazılıyor.
“İlham” mutlak gerekli mi, yoksa bir söylenti mi?
Bence ilham filmlerde ya da kitaplarda bize anlatılan şeklinden çok farklı. Zaten hep bildiğimiz ama az kişinin kullanmak için elini uzattığı bir yakınlıkta. Zamanla bunu kullanmayı öğreniyor insan. Ürettikçe gideceğin yolda sana rehber oluyor ve işleri kolaylaştırıyor. Ama her şey gibi onu da düzenli beslemek, öldürmemek gerek.