3 soruda: Seydi Murat Koç ve “Ertesi Gün” sergisi

Seydi Murat Koç’un İstanbul Teşvikiye’de konumlanan Ferda Art Platform’da 30 Nisan’a kadar görülebilen sergisi “Ertesi Gün”, hayvanların ve bitkilerin ipleri ele aldığı bir distopyadan modern kent manzaraları sunuyor. Doğa ve insanlık arasındaki varoluşsal mücadeleyi yorumlayan seride Seydi Murat Koç, çizim ve resim arasında güçlü bir teknik kuruyor. Endüstriyel görünümlü terk edilmiş şehirler anıtsal mezar taşları görünümünde sunulurken, Anadolu endemik çiçekleri figürleri de doğanın bu evrendeki hakimiyeti öne çıkarıyor. “Ertesi Gün”ün bir vurgusu da, bugüne eleştirel yaklaşırken her zaman bu günlerin de ertesi olduğunu izleyiciye hatırlatmak.

Seydi Murat Koç’a 3 soruda “Ertesi Gün” sergisini anlattırdık.

Bu sergiden önce bilmediğin bir bilgi?

Bu sergiden önce bilmediğim bilgi sorusuna cevap vermek benim için güç. Ancak sergiye hazırlanırken çok film ve dizi izledim, diyebilirim. Örneğin sergiye ismini veren “Ertesi Gün” filminden tutun, Walking Dead, The Road, I’m Legend gibi burada saymakla bitiremeyeceğim film veya dizinin kimini ilk kez kimini de ikinci hatta üçüncü kez izledim. Post apokaliptik filmler bilim kurgu içinde önemli bir yer tutuyor, bu filmler için yaratılan evrenler bana esin kaynağı oldu.

Bu sergiye hazırlanırken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?

Her sanatçı için çıkacak sonucun ne olacağı kaygı veren bir düşünce. Özellikle benim gibi daha deneysel, sürprizlere açık sanatçılar için riskler daha yüksek. İşlerin izleyiciye kavuşma vakti geldiğinde çıkan sonuca bakıp, “Ah bir saniye bu istediğim gibi olmadı.” demek gibi bir şansınız yok. Benim de tüm sanatçılar gibi aklımdan geçen düşünce “Acaba nasıl bir sonuç ortaya çıkacak?” sorusuydu.

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?

Tatil! “Ertesi Gün” serisini hazırlarken çok yoğun bir çalışma dönemi geçirdim. Akademisyen olduğum için hem verdiğim dersler hem de sanat çalışmalarımı birlikte ilerletiyorum. Bu uzun yıllardır böyle fakat bu sergiye hazırlık dönemi şimdiye kadar en uzun süreli yoğun çalışma dönemim oldu, diyebilirim. Yapmak istediğim ilk şey her ne kadar “tatil” olsa da serginin gördüğü ilgi beni hızla çalışmaya da motive etti. Sanırım ilk yapacağım şey atölyeme dönmek olacak.