5 unutulmaz performansıyla: Audrey Hepburn

Oynadığı filmlerle olduğu kadar stiliyle ve güzelliğiyle de bir ikon haline gelen Audrey Hepburn, 1929 yılında bugün dünyaya gelmişti. Ünlü oyuncuyu beş unutulmaz rolüyle anıyoruz.

Hazırlayan: Zeynep Naz İnansal

roman holiday


Princess Ann / Roman Holiday

Daha önce rol aldığı filmlerdeki başarılı performanslarına rağmen Audrey Hepburn’e şöhreti getiren film Roman Holiday oldu. Zamanın filmlerinin aksine stüdyo dışında, Roma sokaklarında çekilen film, Hepburn’e En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı dahil pek çok ödül kazandırdı. Alışık olduğumuz aşk hikayelerini tersyüz eden Roman Holiday, Roma’da tanışan bir prenses ve gazetecinin aşkını anlatıyor. Tüm resmi işlerinden sıkılıp şehri yalnız başına gezmeye karar veren Prenses Ann, karşılaştığı gazeteciyle imkansız bir aşk yaşamaya başlıyor. 24 yaşındaki Hepburn’ün doğal ve büyüleyici performansı ikilinin aşkını inanılır kılmayı başarıyor. Bunda tabii ki karşı taraftaki Gregory Peck’in de etkisi büyük.

sabrina

Sabrina Fairchild / Sabrina

funny face

Billy Wilder’ın yazıp yönettiği, yıllar boyu çokça filme ve diziye ilham kaynağı olan Sabrina, romantik komedi türünün ilk örneklerinden. Aşık olduğu adamdan karşılık alamayınca Paris’e giden Sabrina, baştan aşağı bir değişim süreci geçirip geri döner. Döndüğünde hem bir zamanlar aşık olduğu kişinin hem de onun kardeşinin onunla ilgilenmesi üzerine arada kalır. İki kardeş Sabrina’yı etkilemek için ne yapacağını şaşırmışken Sabrina, her davranışı tartıp karar vermeye çalışır. İki kardeş rolünde Humphrey Bogart ve William Holden’ı izlediğimiz film, heyecanlı ve zekice yazılmış bir komedi. Hepburn de diyalogdan çok mimikleriyle hislerini çözdüğümüz bu karakteri zarafetle canlandırmış.

Jo Stockton / Funny Face

Hepburn’ün filmlerinde sıkça rastladığımız gibi Funny Face de bir tür Cindirella hikayesi. Hepburn’ün dans yeteneğini de görme şansı bulduğumuz müzikalde oyuncuya Fred Astaire eşlik ediyor. New York’ta bir kitapçıda çalışan Jo, ünlü bir moda fotoğrafçısı tarafından keşfedilince Paris’te bir fotoğraf çekimine gitmesi gerekir ve ikilinin arasında tahmin edildiği üzere bir aşk doğar. Jo Stockton, entellektüel ve hafif içine kapanık bir karakter.

breakfast

Holly Golightly / Breakfast at Tiffany’s

Truman Capote’nin aynı adlı romanından uyarlanan Breakfast at Tiffany’s, Hepburn’ün kariyerinin en ikonik rolü. Film, Audrey Hepburn’ün siyah elbisesi, eldivenleri ve gözlükleriyle Tiffany’nin önünde kahvaltı etmesiyle açılıyor. Holly Golightly, Texas’lı kendini baştan yaratmış bir parti kızı. Partiden partiye koşturan, tek başına yaşayan ve beraber olduğu erkeklerden aldığı parayla geçinen bu kadın aslında oldukça yalnız ve kırılgan. Binaya yeni taşınan komşusuyla beraber tüm hayatını sorgulamaya başlıyor. Sinemada masum ve domestik kadın karakterlerle dolu bir dönemde Holly, bir devrim niteliğinde.

my fair lady

Eliza Doolittle / My Fair Lady

Broadway’de yıllarca oynanan klasik My Fair Lady’nin film uyarlamasında Julie Andrews’la akıllara kazınmış Eliza Doolittle rolünü Hepburn canlandırıyor. Arkadaşıyla iddiaya giren bir profesör, aksi ve huysuz bir çiçekçi kızı baştan yartıp sosyeteye takdim edebileceğini iddia eder. Bu klasik hikayenin sonunda porfesör kendi yarattığı kadına aşık olacaktır. Kendi yarattığı etkinin büyüsüne kapılıp Eliza’nın çabalarını göz ardı edince de onu başkasına kaptırır. Hepburn’ün Eliza’nın iki versiyonunu da başarıyla canlandırdığı My Fair Lady her şeyiyle bir klasik. Filmin sekiz dalda Oscar kazandığını da ekleyelim.