Ağaçkakan'dan yeni albüm öncesi iştah açıcı: ''FERNWEH''

Yerli hip hop sahnesindeki favorilerimizden biri olan Ağaçkakan, hazırlıklarını sürdürdüğü yeni albümünün öncesinde sürpriz bir EP yayınladı. FERNWEH isimli beş şarkılık EP’yi masaya yatırıyoruz!

Ağaçkakan – FERNWEH (EP)

Soundcloud ve Bandcamp gibi dijital platformlardan sunulan yeni Ağaçkakan EP’si FERNWEH, baştan sona dinlemesi keyifli ve dinleyiciyi farklı düşünce maratonlarının içine sokabilen bir kayıt. Beş şarkılık EP’de Ağaçkakan’ın hem kendi albümlerinden hem roadside.picnic’ten bildiğimiz kendine özgü hip-hop’ında ne kadar hakim bir konuma geldiği ilk baştan göze çarpıyor. Şarkı yazımının yanı sıra, prodüksiyonun da kimi şarkıların vermek istediği dokunun oluşmasında ustalıkla kullanıldığını vurgulamak gerek. FERNWEH‘teki tüm şarkıların farklı prodüktörler eşliğinde hayat bulduğunu düşününce, bir önceki cümlede bahsettiğim detay daha da etkileyici hale geliyor.

Albümün açılış şarkısı olan ”Teneke Trampet”, şarkı bittiğinde bile söylemeye devam edebileceğiniz nakaratıyla kolaylıkla akılda kalıyor. Parçanın altyapıları da yerini bilirmişçesine çok fazla ön plana çıkmıyor ve Ağaçkakan’ın söylemek istediklerinin kulağımıza doğrudan iletilmesine şans veriyor. ”Gece Geceyi” kısa olsa da çok fazla şey anlatan bir şarkı. Hem kendine söylenen ya da dayatılan şeyleri hem kendi reaksiyonlarını şarkıda içiçe geçiren Ağaçkakan, akıcı ve anlaşılır söyleyişiyle kısa sürede aslında çok şey anlatıyor.

fernweh

FERNWEH ‘te yer alan şarkılardan ilk yayınlanmış olanı ”Bozbulanık”, benim EP’deki favorim şarkı oldu. Ağaçkakan’ın önceki işlerinden aşina olabileceğiniz edebi göndermeler ve topluma ait düşüncelerle rahatsız edici, kalabalık bir ütopyadan bahsediyor şarkı. Bundan bahsederken de anlatıcı olarak yalnızca vokaller kullanılmıyor demek mümkün. Şarkıda altyapılar her geçen saniye yoğunlaşarak büyüyor ve belli bir noktada vokalin bile önüne geçiyor. Ama bu kesinlikle olumsuz bir detay olarak değil, tam tersine usta işi bir prodüksiyon müdahalesi olarak öne çıkıyor.

Albümün kalanında da düzenlemesi DOOM parçalarını anımsatan ”Nazdrovya” ile başlayan agresif bir hissiyat yayılıyor. Özellikle ilk iki şarkıda çok fazla göze çarpmayan bu kızgınlık, şarkı sözlerinden kullanılan seslere kadar her şeyde kendini gösteriyor. Bangır bangır davulların ardından, piyano eşliğinde duyduğumuz Ağaçkakan sözleri de bu kızgınlığın adresinin neresi olduğunu epey açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Yine benzer hisleri barındıran ”Dünyadan Şüpheliyim”le sona eren EP’nin Ağaçkakan’ın hazırladığı albümünde yer vermediği şarkılardan oluştuğunu düşününce, albüm için heyecanlanmamak elde değil.

Yazı: Cem Kayıran