Akiko Yano ve 45 yıl sonra ilk kez sınırları aşan To Ki Me Ki

Yazı: Burcu Teker

Genç yaşta piyano çalarak başladığı yolculuğunda, sıra dışı vizyonu ve yeteneğiyle yükselişi pek de gecikmeyen Japonya popüler müziğinin kahramanlarından biri Akiko Yano. Kendine has vokallerinden karmaşık piyano düzenlemelerine varan kapsamlı diskografisi, deneyselliğe korkusuz yaklaşımının vücut bulmuş hâli. “Müzikte beni gerçekten gaza getiren bir korkusuzluk hissi var.” diyor karakteristik melodilerinden bahsederken.

To Ki Me Ki uzunçalarını, müzik janrlarını karıştıran büyüleyici bir işitsel deneyim olarak tanımlamak mümkün. 1978 yılında New York’ta kaydedilen bu koleksiyon, Yano’nun geleneksel Japon tınılarını çağdaş Batı müziği yorumuyla birleştirme konusundaki benzerine az rastlanan yeteneğinin kanıtı niteliğinde. Fransa merkezli plak şirketi Wewantsounds tarafından 24 Kasım’da yeniden ve Japonya dışında ilk kez yayımlanacak albümün detaylarına geçmeden önce, verdiği bir röportajda “Sanat benim kanımda, asla yok olmayacak.” diyen müzisyenin serüvenini ve bu albümün nasıl bir dönemde hayat bulduğunu biraz konuşmakta fayda var. 

İkinci Dünya Savaşı patlak verince piyanist olma hayali suya düşen annesinin yönlendirmesiyle, üç yaşında piyanoya başlamış Akiko Yano. Caza olan tutkusunu keşfetmesi de yakın zamanlara denk geliyor. Onun adına bazı şeylere en başından karar verilmiş gibi görünse de bu sevimli kız çocuğundaki sanatçı kumaşı salt çalışmayla oluşacak türden değil. 15’inde profesyonel bir müzisyen olmak için eğitimine ara vermesi, 17’sinde caz sahnesine dâhil olup Tin Pan Alley ile konserler vermesiyle sonuçlanmış. Kimilerince “devrimci” sayılabilecek bakış açısıyla sınırları zorlama konusunda oldukça cesur olan müzisyenin, onu çağdaşlarından ayıran en büyük gücünü kullanıp geleneksel Japon melodilerine caz doğaçlamaları, elektronik pop tınıları eklemeye başlayışı da aynı zamanlar. Ve hâliyle, dönemin ikonik elektronik müzik üçlüsü Yellow Magic Orchestra’nın (YMO) dikkatini çekmesi de şaşırtmıyor.

70’lerin sonlarında YMO’dan Ryuichi Sakamoto ile hem flört ediyor hem de müzisyen kimliğiyle turnelerine katılıp birlikte çalıyor Akiko Yano. Sanatsal çalışma ortamlarını ilişkilerinin önüne koyan ikilinin birbirine katkısı yadsınamaz bir gerçek. İlk evliliğinden bir çocuğu varken “anne-sanatçı” dengesini oturtabilmişse de Sakamoto’yla olan evliliğinden dünyaya gelen ikinci çocuğuyla birlikte erkek egemen müzik sektöründeki evrensel problemlerin sonucundan kaçamıyor Yano. Uluslararası müzik yolculuğu hep hayali ama buna ne zaman ne de fırsat yaratabiliyor; gelen tüm teklifleri elinin tersiyle itmek zorunda kalıyor. Buna, gidişatını değiştireceğini düşündüğü, Annie Lennox ile çalışma fırsatı da dâhil.

Japonya’da hit olup ona ün getiren 1976 tarihli ilk uzunçaları Japanese Girl’ün ardından Los Angeles’tan Londra’ya dünyanın birçok yerinde kayıt yapan Akiko Yano; takvimler 1978’i gösterdiğinde New York’ta, kimi hayranlarınca “çoğu kişinin bilmediği en başarılı albümü” olarak adlandırılan To Ki Me Ki’yi kaydediyor fakat bu eklektik zevkler bütünü de uzak diyarlardaki dinleyicilerinin evlerine girebilme şansı yakalayamıyor. Ta ki bugüne kadar…

30’a yakın albümün ardından To Ki Me Ki nihayet sınırların dışına taşıyor; ilk kez Japonya dışında yayımlanıyor. Wewantsounds; içinde Will Lee, David Spinozza, Rick Marotta ve Hideki Matsutake’nin yer aldığı, Yano’nun 1979 Dünya turnesi için YMO’ya katılmadan hemen önce kaydettiği üçüncü uzunçalarıyla birlikte Akiko Yano reissue serisine devam ediyor. Daha önce Japanese Girl, Tadaima, Gohan Ga Dekitayo gibi albümleri de yeniden basan plak şirketi son çalışmaları için oldukça heyecanlı. Mitsuo Koike tarafından Tokyo’da yeniden düzenlenen albümün yeni plak baskıları, Tsutomu Murakami’nin orijinal sanat eserlerini ve Paul Bowler’ın inceleme notlarını da içerecek. Ön dinleme için burayı takip edebilirsiniz. Albümden dinlemeye açılan kayıtlardan “Two On The Stage” de hemen aşağıda.

Akiko Yano’nun YMO macerasından ve çığır açan albüm Tadaima’yı kaydetmesinden hemen önceki kilit iş olarak görülmesiyle önem arz eden ve müziğin sınırları aşma yetisine bir güzelleme olarak orada duran To Ki Me Ki, bir şarkı koleksiyonundan çok daha fazlası elbet. İlk dinlendiği anda etkisi altına alan parçaların ardı ardına sıralandığı, ileri görüşlü bir sanatçının rehberliğinde tatmin edici bir müzikal deneyim olduğu söylenebilir. İster Yano’nun çalışmalarının uzun süredir hayranı olun, ister sound’uyla ilk kez tanışın; To Ki Me Ki üzerinden 45 yıl geçse de yenilikçi duyuluyor.