Andor, Étoile ve bu hafta başka ne izlesek?
Yazı: Burcu Teker
Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde final sezonuyla Tony Gilroy imzalı Star Wars spin-off’u Andor, Amy Sherman-Palladino – Daniel Palladino çiftinden çiçeği burnunda komedi Étoile, Sundance’den ödülle ayrılan Alireza Hatemi filmi The Things You Kill ve çok daha fazlası yer alıyor.

Andor – 2. sezon (Disney+, 23 Nisan)
Nedir: Death Star’ın planlarının çalınmasını sağlayan intihar timinden Cassian Andor’un öyküsünü keşfe çıkan yapım ikinci ve final sezonuyla Disney+ kütüphanesine giriş yaptı. İmparatorluk’a karşı filizlenen isyana halkın ve gezegenlerin nasıl dâhil olduğunu işleyen dizide; tehlike ve entrikalarla dolu bir devirde gerçekleştirebileceği değişiklikleri keşfeden Cassian Andor’un nasıl bir kahramana evrildiğine tanık oluyoruz. Star Wars evreninin belki de en dramatik, en trajik finallerinden birini önümüze getirirken altını çizdiği esas mesaj da şüphesiz kanun ve düzen adıyla yürütülen tüm baskı ve zulme direnirken istikrarlı umudun mücadeleyi her daim diri tutup zafere götüreceği.
Neye benzer: Dış güçlerce istila ve işgal edilmiş Los Angeles’ta zorba yönetimi devirerek Dünya’nın kontrolünü yeniden ele geçirmek üzere direniş başlatan insanları özne edinen Colony, alternatif bir bilim kurgu casus gerilimi.
Kimler var: Rogue One senarist takımından Tony Gilroy’un baş sorumlu olduğu projede Diego Luna bir kez daha aynı karaktere hayat veriyor. Adria Arjona, Denise Gough, Genevieve O’Reilly, Stellan Skarsgård, Fiona Shaw, Kyle Soller ve Forest Whitaker’ın şekillendirdiği oyuncu kadrosuna yeni sezonda Ben Mendelsohn, Laura Marcus, Jonathan Coy, Tuncay Güneş gibi isimler dâhil olmuş. K-2SO’ya sesi ile hayat veren isim ise Alan Tudyk’ten başkası değil.

Étoile (Prime Video, 24 Nisan)
Nedir: The Marvelous Mrs. Maisel, Gilmore Girls gibi şahaneliklerin ardındaki yaratıcı zihinler Palladino çifti spot ışıklarını bu kez dans sahnesine doğrulttu. Zayıflayan bilet satışlarını canlandırarak seçkin ve köklü kurumlarının itibarını kurtarmak New York ve Paris bale topluluklarının direktörlerine düştüğünde, ikili çareyi en yetenekli dansçılarını zorunlu değişim programına tabi tutmakta buluyor. Gidişatı değiştirmesi ümit edilen bu hamle bilet satışlarını beklenen düzeyde arttırır mı bilinmez ama eğlenceli dinamikler, değişken halet-i ruhiyeler, hırs ve tutkuyla bezeli sahne sanatlarının delişmen dünyasına tüpsüz daldırıyor.
Neye benzer: Yaratıcıları arasında yine Amy Sherman-Palladino’nun yer aldığı Bunheads.
Kimler var: Başrolleri, The Marvelous Mrs. Maisel’da Midge’imizi ilk keşfedenlerden, uzantılı “hikâye”si Lenny Bruce’a hayat veren Luke Kirby ile kariyerini ağırlıklı olarak beyaz perdede inşa etmiş bol ödüllü oyuncu ve müzisyen Charlotte Gainsbourg paylaşıyor. Kadrosu çoğunlukla gerçek hayattaki bale profesyonellerinden oluşan yapıma adını veren “étoile”leri canlandıran oyuncular Lou de Laâge ile Ivan du Pontavice, rollerine hazırlanmak için bir yıl boyunca bale ve pilates dersleri almış.
BUNLAR DA VAR

The Things You Kill / Öldürdüğün Şeyler (Vizyon, 25 Nisan)
Prömiyer yaptığı Sundance Film Festivali’nde İranlı sinemacı Alireza Hatemi’ye En İyi Yönetmen Ödülü getiren Öldürdüğün Şeyler, insan ruhunun ikircikli yanlarına, dip bucak köşelerine tanıklık ettiren cinsten. ABD’de ders veren profesör Ali (Ekin Koç), annesinin şüpheli ölümü üzerine hayatı darmaduman olup benlik anlayışını yitirmeye başladığında intikam peşine Reza adındaki bir bahçıvanla (Erkan Kolçak Köstendil) düşmeyi uygun görüyor. Hatemi, senaryosu ve rejisinden de sorumlu olduğu filmini David Lynch esintili arthouse yaklaşımına dayanan bir psikolojik gerilim olarak kurgulamış. Duygusal manipülasyonun önüne geçmek için müzik kullanımından uzak duran yönetmen verdiği röportajlarda Avrupa ve ABD’nin coğrafya kaynaklı oryantalist beklentisine meydan okumak, siyasetin ötesine geçen farklı hikâyeler de anlatabileceğini kanıtlamak istediğini ifade ediyor.

Büyük Kuşatma (MUBI, 26 Nisan)
Sinan Kesova’nın çeşitli ulusal festivallerden ödüllerle ayrılan ilk uzun metrajı, tanınmış bir akademisyen olan Berna Tuna’nın ölümü akabinde partneri Macit’in (Alp Öyken) verdiği içsel hesaplaşmanın kaydını tutuyor. Bu seküler, üst sınıf, matriarkal hanenin güç figürü bir anda yok olduğunda geriye yalnızca aidiyet duygusunu neye dayandıracağını kestiremeyen, yolunu kaybetmiş Macit kalıyor. Oğlu Alp’i (Yiğit Sertdemir) çevresinde tutmaya görece daha yakın olsa da kızı İpek’e (Dolunay Soysert) karşı takındığı dışlayıcı tavrının vicdan azabını maddi hamleler ile telafi etmeye çalıştıkça tümden boşluğa sürükleniyor; derin yalnızlığı ve ego savaşları arasında kendine bir yer edinmeye çabalıyor.

The End (Vizyon, 25 Nisan)
“Apokaliptik müzikal kara komedi” kulağa ne kadar karmaşık geliyorsa damakta bıraktığı tat da o denli umami olan yapım The End, başta The Act of Killing ile tanınan yönetmen Joshua Oppenheimer’ın son işi. Tilda Swinton, Michael Shannon, George MacKay gibi isimlerin künyesini şekillendirdiği izlence, çevresel bir felaketin insanlığı yok edişinin yıllar sonrasında, bir tuz madeninin derinliklerindeki paha biçilmez sanat eserleriyle donanmış, şatafatlı yeraltı sığınağında gelişiyor. Varoluşsal kasveti derinden hissettiren filmde gezegendeki son ailenin ikametine ortak oluyor, günün birinde sürpriz biçimde sığınağın kapısında beliren yabancı Girl (Moses Ingram) ile maden sakinlerinin izole yaşamlarında oluşan çatlağa tanıklık ediyoruz.

You – 5. sezon (Netflix, 24 Nisan)
Karanlık yüzünü şeytan tüyünün ardına gizlemekte usta, obsesif seri katil beye veda etmenin vakti gelmiş de geçiyordu. Joe (Penn Badgley) ilk sezonda onu tanıdığımızdan çok farklı bir noktada, her şeyin başladığı yer olan New York’a geri dönüp işleri bir müddet yolunda götürse de kim olduğu ile kim olmak istediği arasındaki uzlaşıyı sağlayamaması final sezonunun temel hatlarını oluşturuyor. Greg Berlanti – Sera Gamble’ın sekiz yıllık ortaklığı ekranlara veda ederken Badgley’e Charlotte Ritchie, Madeline Brewer, Anna Camp, Griffin Matthews gibi isimler eşlik etmiş.

GÖZDEN KAÇMASIN
*Brett Goldstein: The Second Best Night of Your Life (Max, 26 Nisan)
*Black Snow – 2. sezon (AMC+, 24 Nisan)
*Becoming Led Zeppelin (Apple TV+, 26 Nisan)
*Bullet Train Explosion (Netflix, 23 Nisan)

HÂLÂ İZLEMEDİYSENİZ
*Suzume (Prime Video, 14 Nisan)
*Light & Magic – 2. sezon (Disney+, 18 Nisan)
*Pangolin: Kulu’s Journey (Netflix, 21 Nisan)
*Pink Floyd: Live at Pompeii (Vizyon, 25 Nisan)
*Pulp Fiction (Vizyon, 25 Nisan)
*Interstellar (Vizyon, 25 Nisan)