Bir kayıptan geriye kalan leke: Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı

Yazı: Yağmur Ruken Kahraman - Fotoğraf: Salih Üstündağ

Ferdi Çetin imzalı metni Ayşe Lebriz Berkem, Kayhan Berkin, Nergis Öztürk ve Okan Urun‘un performanslarıyla canlanan; Tünel’in istasyon binası Metrohan mekânına özgü performatif enstalasyon olarak tasarlanmış Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı, 3 Kasım’da 27. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında prömiyerini yaptı.

Konu nedir?

Geleneksel anlatı çerçevesinden taşan oyun, anne kız ilişkisi üzerinden geçmişe açılan bir öyküyü merkezine alıyor; izleğini bir kadının parçalı anlatısı etrafında örüyor. 

İlk intiba?

Bir kayıp, o kayıptan geriye kalan hayaletler, sesler, leke ya da anılar… Sunduğu parçalı anlatıyla, akademik ve şiirsel olanı kol kola geçiren diliyle mekâna özgü tasarlanan oyun, geleneksel anlatıdan başka türlü olana dair buruk, bir o kadar da neşeli bir karşılaşma alanı yaratıyor diyebilirim. 

En çok neyi sevdin?

Oyunun kendini ciddiye almaktan kaçındığı ve anlatının çerçevesiyle oynadığı anları.

En çok hangi âna yükseldin?  

Anıl Aslan’ın sesiyle böldüğü ya da tamamladığı oyunsu her âna. 

Ambiyans / ortam / mekân / kurgu / dekor için neler söyleyebilirsin?

Metrohan mekânına özgü oyun, minimal dekor tasarımıyla seyircisini bir yazarın çalışma odasına davet ediyor. Dekor, ışık ve ses tasarımındaki incelik, anlatının katmanları arasındaki oyunsu geçişleri pratik kılmakla birlikte mekânın dokusundaki tekinsiz hissi de koruyor.

Oyunculuk için neler söyleyebilirsin?

Bir rüyanın hayaletleri de diyebileceğimiz karakterlerin, hem anlatının katmanları arasında hem de mekândaki yolculuğunu katmerleyen detay; birbiriyle olan karşılaşmalarının tadını çıkaran oyuncuların nefis performansları şüphesiz.

Kimler sever?

Geleneksel anlatı dilinden / biçiminden sıkılanlar; başka türlüsünü, parçalı bir rüyayı bir kayıptan artakalan hayaletler eşliğinde deneyimlemeyi merak edenler.

Yazara / yönetmene bir soru soracak olsan ne olurdu?

Mekân, oyunun hazırlık sürecine hangi noktada dâhil oldu ve sürece / anlatıya etkisi nasıl oldu? Oyunun merkezinde yer aldığı üzere sahiden kaybettiniz mi? Öyleyse bu oyunun çıkması, böylece bu kaybı kelimelerle ifade edebilmeniz size ne yaptı?

Poster: Sadi Güran