Arşivden: Türkiye’den 6 illüzyon sanatçısı ve hikâyeleri

Sahne sanatlarının en eski dallarından biri olan illüzyon, Türkiye’de de her biri nevi şahsına münhasır önemli isimlerin devam ettirdiği bir gelenek. Burada yetişmiş altı illüzyon sanatçısının hikâyesine uzanalım. 

Yazı: Yetkin Nural – İllüstrasyon: Sadi Güran

Zorlu PSM Mag. No: 03 – Mayıs 2016

ZATİ SUNGUR

Listemizdeki en eski illüzyon sanatçısı olan Zati Sungur, 1898 doğumlu. Gezmeye olan ilgisi nedeniyle Denizcilik Makine Mektebi’ne yazılan ve 1916’da Almanya denizaltı filosunda staj yapmaya giden Sungur, ilkokuldan beri meraklı olduğu illüzyon sanatını arkadaş arasında yapılan ufak numaralardan sahneye taşıma fırsatını Almanya’nın Köln kentindeki kabarelerde buldu. Bu gösterilerinden birinde Alman sihirbaz Alois Kessler’le tanışan ve onun da yardımıyla şovunu Berlin Wintergerten Tiyatrosu’na taşıyan Sungur, daha sona tanıştığı bir grup illüzyonistle önce Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da, daha sonra ise Birinci Dünya Savaşı’ndan kaçmak amacıyla gittiği Güney Amerika’da kapsamlı turneler düzenledi. 1936 senesinde Türkiye’ye dönen ve Türkiye’nin hemen her yerini hepsi birbirinden farklı dört şovuyla gezen Zati Sungur dünyayı olduğu gibi kendi ülkesini de büyüledi. 1965 yılında son gösterilerini yaptı ve genç illüzyonistler yetiştirmek amacıyla Üniversal Sihirbazlık ve İllüzyon Hünerleri Stüdyosu’nu kurduktan ve kendi ürettiği 541 farklı numaranın yer aldığı Sihirbazlık ve İllüzyon Hünerleri Kataloğu isimli kitabını yayınladıktan sonra aktif sahne hayatına son verdi. 1984 senesinde hayata veda etti.

SERMET ERKİN

1957 yılında Kocaeli’nde doğan Sermet Erkin, ilkokul çağında ailesiyle beraber İstanbul’a taşındı. Kiracısı oldukları evin sahibinin Zati Sungur olması sayesinde genç yaşta illüzyon sanatıyla tanışan Erkin, aynı zamanda Türkiye’nin ilk büyük illüzyon sanatçısı Sungur’un ilk ve tek öğrencisi. İllüzyonun yanı sıra tüm sahne sanatlarına ilgi duyan Erkin, 1977 senesine kadar İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk yaptı.

Hem Türkiye’de hem de dünyada pek çok gösteri gerçekleştiren Sermet Erkin, bir dönem kendi tiyatro kumpanyasıyla da oyunlar sergiledi. Aynı zamanda çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazan Erkin, doksanlarda çocuk olanların sevgiyle hatırlayacağı Bando Çocuk Dergisi ’nin de genel yayın yönetmenliğini yapmıştı.

KUBİLAY QB TUNÇER

1969 Balıkesir doğumlu Kubilay Tunçer günümüzde aktif olarak devam ettirdiği illüzyon sanatının önemli Türkiye temsilcilerinden bir tanesi. Sihir alanındaki başarısını prestijli Merlin Ödülü’yle tescilleyen Tunçer, illüzyon kariyerinin yanı sıra senaristlik, yönetmenlik, oyunculuk ve yazarlık alanlarında faaliyet gösteriyor. Türkiye’de çocuk programcılığının belki en başarılı ve sevilen örneği olan Susam Sokağı’nın senaristlerinden biri olan Kubilay Tunçer, Lale Mansur’la kurdukları Açık Tiyatro’nun ilk oyunu Olağan Mucizeler ile Afife Jale En İyi Oyun Yazarı Ödülü’nü kazandı. ODTÜ Psikoloji bölümü mezunu Kubilay Tunçer, sahne, ekran ve beyazperde ekseninin haricinde akademisyen olarak dersler veriyor ve çeşitli konularda danışmanlık yapıyor.

İLKAY ÖZDEMİR

Hem listemizin en genç ismi, hem de Türkiye’nin ilk kadın sihirbazı İlkay Özdemir, 1981 Amasya doğumlu. İllüzyon ve sihir sanatına üniversitede okurken yarı zamanlı olarak çalıştığı psikiyatri kliniğinde tanıştığı Selim Başarır sayesinde başladı. Kısa sürede kurguladığı gösterilerle takdir toplayan Özdemir 2004 yılında Sofya’da gerçekleştirdiği, Yüzüklerin Efendisi filminden ilham alarak yarattığı Alevler ve Kuşlar gösterisiyle Balkan Şampiyonası’nı kazandı. Aynı gösteri IMS (International Magicians Society / Uluslararası Sihirbazlar Birliği) başkanı Tony Hassini’nin de ilgisini çekti ve Özdemir’e şampiyonluğun yanı sıra 2011 yılında Merlin Ödülü’nü getirdi.

LÜTFİ DEMİRTOK – ABRAKADABRA

Abrakadabra ismiyle tanınan 1924 doğumlu Lütfi Demirtok, Türkiye’ye sihri ve illüzyonu sevdiren isimlerden biriydi. ATV’de Abrakadabra isimli şovuyla sanatını geniş kitlelere yayan Demirtok, aynı zamanda ünlü modacı Dilek Hanif ve yazar Oya Demirtok’un babaları. 1965 yılında Dünya Sihirbazlar Kralı seçilen Abrakadabra, en son 2001 yılında TRT’de yayınlanan Üzgünüm Leyla isimli dizide bir illüzyonisti canlandırmıştı.

MEHMET ERTUĞRUL IŞINBARK – MANDRAKE

1940 İstanbul doğumlu Mehmet Ertuğrul Işınbark, sihirle ilk defa ilkokulda, okula gösteri için gelen bir sihirbaz sayesinde tanışmış. Sınıf arkadaşları yapılan numaralara şaşırırken, o gösterinin arkasındaki hile ve el çabukluklarını fark ettiği için çok etkilenmemiş. Okulda gördüğü numaraları evde deneyerek, okula gelen sihirbazdan daha iyi yapmaya başlamış ve bu yeni hünerlerini okulda arkadaşlarına ve öğretmenlerine gösterince ciddi bir ilgi görmüş. Hemen arkasından terzi teyzesinin Zati Sungur’un bir fotoğrafına bakarak diktiği kostüm, 12 yaşında Zeki Müren’in menajeri Fethi Pehlivan’la yapılan beş yıllık bir sözleşme, altmışlarda gazinolarda Mandrake olarak sahne almasıyla beraber yeni bir isim ve bambaşka bir ün kazanmış Işınbark. 1965 yılında Türkiye Sihirbazlar Şampiyonu seçilen Mandrake, 1979 yılında Türkiye’nin ilk ve tek illüzyon okulunun, 1985 yılında ise İllüzyonistler Derneği’nin kurulmasını sağlamış.