Bant Mag. No:38'den // Surf ve rock’n’roll’un İspanya’ya göçü!

İspanya deyince akla ilk gelenin Barcelona, Messi, tapas veya Gaudi olmadığı bir dünya hayal etmenizi istiyorum. Kıskanılası festivallere ev sahipliği yapan şehirleriyle İspanya, aslında önümüzdeki yıllarda ismini duyacağımız birçok grubun da ana vatanı.

Avrupa’da müziğin iklimlere göre şekil değiştirdiğini varsayarsak, her bölgenin bir duruşu olduğunu –kabaca– kabul edebiliriz. Psikedelik müziğin, son birkaç yıldır Avrupa’da da boy göstermesine her ne kadar alışmaya başlasak da İspanya’da olaylar biraz farklı gelişiyor. Amerika’nın batısındaki surf ve rock’n’roll, saat farkını göze alıp, atlayıp İspanya’ya doğru göçe başlıyor. Göçün etkisinde kalan bazı isimleri bir süredir biz dinliyoruz. Siz de dinleyin istedik.

Yazı: Busen Dostgül – İllüstrasyon: Yağız Yılmaz

Hinds (eski Deers) Madridli, enerjisi tavan yapan dört genç kızdan meydana gelen Hinds’in sadece fotoğraflarına bile bakmanız dediklerimi anlamanıza yetecek. Yakın zamanda isimlerini “Deers”tan “Hinds”e değiştirmek zorunda kalan dörtlü, Madrid’in müzik anlamında kendilerine ilham verdiğini her fırsatta dile getiriyor. Bol gitarlı, hareketli ritimli şarkıları ve sizi 70’lere götüren vokalleriyle âdeta dinleyeni hemen içine alıyor. Cairo Records’dan yayınladıkları Demo isimli EP’leriniyse bir diğer Madridli grup olan The Parrots’tan arkadaşları Diego Garcia üstlenmiş. Açıkçası bu kızları sevmemek elde değil. Bandcamp

Parrots Diego, Dani ve Alex’in rock’n’roll yapmak için doğduğunu anlamanız için bir şarkılarını dinlemeniz yeterli olacaktır. Madrid’den çıkan enerji dolu grupları gördükçe insanın gerçekten şehirle ilgili fikirleri değişebiliyor. Bachelor Records’tan çıkan EP’lerine ve daha henüz koca bir albümleri olmamasına rağmen Avrupa’da küçük küçük bir sürü konser veren Parrots, yakında SXSW’de de boy gösterecek. Aslında size İspanya’da bir şeyler oluyor derken kastettiğim tamamen Parrots’ın yaptığı müzikti. Geleceklerini görür gibiyim ve sonuna kadar peşlerindeyim!

Bandcamp

parrots

Mourn Captured Tracks’in yeni gözdesi Mourn, PJ Harvey özleyenler için resmen ilaç gibi bir grup. Barcelonalı dörtlünün, kendileriyle aynı ismi taşıyan albümlerinde öne çıkan iddialı vokalleri şimdiden gelecek vaat eden gruplar arasında gösterilmeleri için yeterli oldu. Gruptaki elemanların en büyüklerinin 18 yaşında olduğunu düşünecek olursak, bu kadar etkileyici bir müziğe imza atmaları, kesinlikle yetenekli olduklarının en büyük göstergesi. İspanya kökenli grupların sahip çıktığı rock’n’roll ve gitarların bu kez biraz daha asi bir vokalle buluştuğunu görebiliyorsunuz. Canlı canlı izlemenizi, sorgusuz sualsiz tavsiye edeceğim gruplardan biri kesinlikle Mourn.

Resmi sayfa

Margarita Aslında dört yıllık bir aranın ardından geri döndükleri kendi isimlerini taşıyan albümleriyle yeniden ortaya çıkan bir diğer Madridli grup da Margarita. Dört yetenekli ağbinin İspanyolca şarkılar yazdığı grup, son dönemde duymaktan keyif aldığım yüksek tempolu gitarlara ve davullara da albümde bolca yer veriyor. Biraz daha punk’ı sahiplenen yapılarıyla yer yer Vampire Weekend’e benzetilseler de bağımsız müzik dinleyicileri için de yeni bir keşif olabilir. İspanyolların punk’a olan düşkünlüklerini göz ardı etmemeniz gerektiğini Margarita dinleyince eminim ki anlayacaksınız. Spotify

Yazının devamı için buraya tıklayarak Bant Mag. No:38’e ulaşabilirsiniz.