Benzemez Dijital Sana: Muhsin Akgün yanıtlıyor

Analog fotoğrafa adanmış Benzemez Dijital Sana sergisinin 15 katılımcısına sorduk: Sergideki fotoğraf(lar)ını nasıl anlarda, nerede ve ne hislerle çektiler? Analog fotoğrafçılık ve hissiyatı günümüz dijital dünyasında onlar için nasıl bir ayrışma taşıyor? Fotoğraf makinesinin arkasında olmak ne ifade ettiriyor? İç dünyaları fotoğrafladığı dış dünyalara nasıl yansıyor? Son zamanlarda kendileriyle ilgili keşfettikleri bir şey oldu mu? Önümüzdeki günlere dair paylaşabilecekleri ne gibi havadisler var? 

Muhsin Akgün yanıtlıyor
“Çektiğim fotoğraftan ziyade, yıllar sonra kullandığım analog makine ile mücadele ettiğimi hatırlıyorum.”

“Çektiğim fotoğraftan ziyade, yıllar sonra kullandığım analog makine ile mücadele ettiğimi hatırlıyorum. O kadar hızlanmışız ki bu makineler çok yavaş geliyor artık. Pozlama, netlik vs. derken fotoğrafları kaçırmışımdır ki dijital makinemi halen manuel ayarlarda kullanmama rağmen. Romantik bir durum olmadı yani bende, dijitalden devam!”

Benzemez Dijital Sana’yı İstanbul’un köklü fotoğraf stüdyolarından Tunç Fotoğrafçılık iş birliğiyle hazırladık. Serginin sanatçı seçkisi, fotoğraf sanatçıları Aylin Güngör ve Ayşegül Karacan tarafından belirlendi. Her sanatçıya Tunç Fotoğrafçılık’ın yeni ürünü olan NEVO filmden 2 adet verildi ve fotoğraflar bu filmlerle, sadece analog kameralarla çekildi. İçerik konusunda herkes tamamen serbestti. Benzemez Dijital Sana’yı buraya tıklayarak gezebilirsiniz.