Bir oyun karakteri varoluş krizine girerse: “Out of Bounds”

“Hayal gücüm, kendi engellerimle sınırlı”.

Genç yönetmen Franz Impler, güzel sanatlar akademisinin bitirme projesini, bir yıl önce kendi kendine öğrendiği 3D animasyon stiliyle kurgulamaya karar veriyor. Çocukluğunun iki önemli hobisi olan tenis ve video oyununu temalarını buluşturarak, kimlik bunalımını atlatmak için farklı oyunları dolaşmaya başlayan bir tenisçi avatarı yaratıyor ve kendi deyimiyle “burada olmamam gerek hissinin” sürücü koltuğunda oturduğu bir kısaya imza atıyor. 

Karşımızda bir video oyunu varken olan biteni oyuncu değil de seyirci olarak takip ettiğimiz için, yaratmak istediği hissi akıllıca seyirciye aktardığını söyleyebiliriz. Ayrıca suni ütopya estetiği, baş döndürücü bir görüş açısı kurgusu, mekanik dış ses ve Impler’ın hazırladığı müzikler birleşince, bu klostrofobik gerçekliğe kapılmak kolaylaşıyor.

Yazı: Cansu Çubukçu