Müzik, filmlere dokununca: Bir Yaz Gecesi Festivali

İstanbul Boğazı’nın kıyısında bulunan Beykoz Kundura’nın geçmişi yaklaşık 200 yıl öncesine dayanan tarihi atmosferinde, ziyaretçilerine müzik ve sinemaya dair yeni deneyimler sunmak amacıyla bu yıl altıncısı düzenlenen Bir Yaz Gecesi Festivali, 29 Temmuz’da başlıyor. 14 Ağustos’a kadar cumadan pazara devam edecek organizasyonda, müzikleri Henry Mancini külliyatından çıkmış dört adet Blake Edwards yapımının yanı sıra, canlı müzik eşliğinde üç sessiz film de gösterilecek. Biletler tam burada.

82 yıllık arayla müzik ve sinema deneylerini buluşturan bir Berlin öyküsü

Festivalin sessiz film programındaki konuklardan biri, İzlandalı deneysel müzik kolektifi Múm. Yumuşacık vokaller ve türlü elektronik numaraları harmanlayan işleriyle 1997’den bu yana üretimlerini sürdüren grup, 1930 Almanya yapımı Menschen am Sonntag (Pazar Günü İnsanları)’a özel olarak tasarladığı besteleri sahneye taşıyacak. 7 Ağustos Cuma akşamı Múm’un performansıyla eşlik edeceği bu klasikleşmiş film, “belgesel ile kurmaca sinemayı, anonim ile kişisel olanı yan yana getiren benzersiz bir deneme” sözleriyle tarif ediliyor. 

Büyük Buhran ve Nazi iktidarı henüz ortada yokken, 1929 yılının Berlin’ini incelikli görüntülerle belgeleyen; hayatı kutlamaya davet eden neşeli tavrıyla birbirinden farklı nesilleri etkilemeye devam eden Menschen am Sonntag, bir avuç şehir sakinin bir pazar günü kırsala doğru yaptığı yolculuğu odağına alıyor. Yönetmenliğini Robert Siodmak ve Edgar G. Ulmer ikilisinin üstlendiği, senaryosunda ise Oscarlı yönetmen Billy Wilder’ın parmağı bulunan yapım profesyonel olmayan oyuncular kullanması, hikâye anlatıcılığına getirdiği gelişigüzel yaklaşım, duygusal dolaysızlığı ve neredeyse antropolojik bakışıyla bugün hâlâ tazeliğini koruyor.

Sessiz film etkinliklerinde Türkiye’den tınılar duymak da mümkün. Sürpriz isimler yakında festivalin web sitesinden açıklanacak.

The Party (1968)
Mancini – Edwards ortaklığından müzikleriyle iz bırakmış dört film

Unutulmaz film müziklerinin yaratıcısı, dört Oscar ve dokuz Grammy ödüllü Amerikalı besteci ve prodüktör Henry Mancini’nin bestelediği dört Blake Edwards yapımı da restore edilmiş kopyalarıyla Türkiye’de ilk kez Bir Yaz Gecesi Festivali’nde gösterilecek. 

Peter Sellers’ın sakar polis müfettişi Jacques Clouseau’yu canlandırdığı Pembe Panter serisinin hafızalara kazınmasını sağlayan en büyük etkenlerden bir de Mancini’nin unutulmaz tema müziğiydi şüphesiz. İlk iki film, The Pink Panther (Pembe Panter) ve A Shot in the Dark (Karanlıkta Bir Çığlık), Beykoz Kundura’da izlenebilecek.

Audrey Hepburn’ün ışıltısı ve ikonikleşmiş “Moon River” şarkısı ile bir romantik komedi klasiğine dönüşen Breakfast at Tiffany’s (Tiffany’de Kahvaltı)’in yanı sıra Edwards, Mancini ve Sellers üçlüsünü Pembe Panter’siz buluşturan ilk ve tek iş olmak dışında tüm zamanların en iyi komedi yapımlarından biri olarak da anılan The Party (Tatlı Budala) da programa dâhil.