“Black Widow” değerlendirmesi (2021, vizyon) #formdayız

Tür: Aksiyon, macera
Yönetmen: Cate Shortland
Yazar: Eric Pearson, Jac Schaeffer, Ned Benson
Oyuncular: Scarlett Johansson, Florence Pugh, Rachel Weisz, David Harbour, Ray Winstone, O-T Fagbenle, Rick Mason, Olga Kurylenko
Formu dolduran: Banu Üsküdarlı

Bu yazı, Black Widow’u henüz izlememişler için kimi sürprizleri bozabilir.

Zaman dilimi ve mekân

Film Captain America: Civil War’dan hemen sonrasını anlatıyor, dolayısıyla zaman dilimi için 2016 senesi diyebiliriz. Mekânlar ise ABD (Ohio), Norveç, Budapeşte, Fas ve İngiltere gibi birçok farklı ülkeden lokasyonlar…

Ne hakkında?

Black Widow, ajanımız Natasha Romanoff’un iç savaşta yaşananlardan dolayı kaçak duruma düşmesi ve devlet yetkililerinden saklanırken yolunun bir şekilde “ailesi” ile kesişmesi üzerine. Filmde Natasha’nın çocukluğunu keşfediyor, ailesi olarak benimsediği insanları tanıyor ve yok olduğunu sandığı Red Room’un hâlâ faaliyetlerini sürdürdüğünü öğreniyoruz. O andan itibaren de mücadelesi başlıyor.

İlk intiba?

Kaybettiğimiz bir Avenger’ın solo filmi -geç kalınmış olsa da- elbette güzel bir veda niteliğinde, hele de sinemada en son izleyebildiğimiz Marvel yapımı olan Spider Man: Far from Home’un üzerinden çok zaman geçmişken. Aksiyonu bol, aşina olduğumuz Marvel mizahınını kullanan, izlemesi zor olmayan bir seyirlik Black Widow

Fakat şunu da kabul etmeli ki kimi aksiyon sahneleri fazlasıyla abartılı; sky-diving yaptıkları sekans ve Taskmaster’ın Norveç’te Natasha’nın arabasına bomba attığı sahneler filmin kurduğu gerçekçilik duygusunu kısmen yok ediyor. “Nihayetinde karakterimiz bir Avenger.” deyip geçtik, rahmetlinin hatrına.

Derinlerde ne var?

Elbette aile bağları. Disney+’da bir süredir yayımlanan Marvel dizilerinde olduğu gibi Black Widow da baş karakterinin iç dünyasında ufak bir yolculuğa çıkartıyor; kimi zaman duygulandırıp kimi zaman tebessüm ettiriyor. Öz babasının ismini bile bilmeyen Natasha’nın bir anneye, babaya ve kız kardeşe sahip olduğunu görmek farklı hissettiyor. Natasha’nın bir ailesi vardı zaten, adı Avengers’tı. Bu filmde ikincisini ve beraber çıktıkları son yolculuğu izliyoruz.

Kimler sever? 

Tabii ki öncelikle Marvel sinematik evrenini takip edenlerin; etmese de aksiyon, ajan anlatısı ve bilim kurgu sevdalılarının hoşuna gidebilecek bir yapım.

İzlemeden önce bilmeniz gerekenler

Anlatının Captain America: Civil War’dan sonra, Avengers: Infinity War’dan önce geçtiğini bilmek, olay akışını kafanızda daha iyi oturtmanızı sağlayıp soru işaretlerini minimuma indirecektir. Hiç Marvel filmi izlemediyseniz de arkanıza yaslanıp keyfini çıkarabilirsiniz.

Karakterlere dair… 

Taskmaster! O ne güzel bir sürprizdi, Taskmaster’ın içinden bir kadın çıkması fikrini çok sevdim şahsen. Üstelik tamamen kostüm altındaki bir karakterden bahsediyoruz, dolayısıyla cinsiyeti çizgi roman evrenine olan sadakati bozmuyor. Filmin sonunda Antoni’nin verdiği kararı göz önüne aldığımızda, bir başka Taskmaster için işaret fişeği çakılmış bile olabilir bu arada.

Bir de Yelena… Neredeyse Natasha’dan daha çok Yelena’yı izledik diyebiliriz. Bunun elbette artıları olduğu kadar eksileri de vardı. Black Widow, Scarlett Johansson’ın evrendeki son filmi olduğundan, karakterin kendi solo filminde daha incelikli ve derinlikli işlenmesini ister miydik? Evet. Avengers ekibine nasıl katıldığını görebilirdik belki, ya da Red Room’dan kaçışını öğrensek güzel olabilirdi. Yine de Yelena, yeni MCU fazına geçiş yaparken sık göreceğimiz bir karakter olduğu için bir ön izlenim edinmemiz güzel oldu diye düşünüyorum.

Soru işaretleri… 

Finaldeki sahne, izleyen hemen herkesin kafasında soru işaretleri bırakmıştır. ‘’Hawkeye dizisi bu sahnenin üzerine mi kurulacak?’’, ‘’Valentina böyle bir düşmanlık kurarak ne yapmayı amaçlamaktadır?’’, ‘’Yelena ve Hawkeye bütün dizi boyunca dövüşecek mi? E bu çok saçma olmaz mı, sözlü iletişim denen bir şey var?’’ gibi sorular ve türevleri…

Hakkında konuşmak zevkli mi?

Marvel hayranları için kesinlikle evet. Uzun süre sonra bir Marvel filmini sinema salonunda deneyimlemek, -her ne kadar karakterin akıbeti belli olsa da- bir sürü teori üretmek, eskiye olan özlemimizi bir nebze yatıştırdı.