Denizin ortasında bir ada: Brek

Röportaj: İlayda Güler - Kolaj: Aslı Kurban

Nefeslerinin yavaş, ışıklarının sönük olduğu günlerden, aklındaki kuyulardan, cebindeki sorulardan bahseden, düşlerinin içinden seslenen Brek; zihninin kapılarını açan sözleri ve kurguladığı dingin sonik atmosferlerle dinleyenlerini yoğun his bulutlarında kaybolmaya davet ediyor her şarkısında. Geride kalan seneyi 2021’in sonlarında yayımladığı MUTSUZLAR albümünün yankıları ve dinleyicilerini “Hayır hayır haaayır” nidalarıyla kendisine eşlik ettiren “Tasmam Ellerinde”nin yaydığı büyüyle tamamlayan müzisyene, hakkında merak ettiklerimizi sorduk.

Bu aralar kafasını en çok meşgul eden duyguyu, denizin hayatındaki yerini, grubu Apartmanlar’la çıktığı yolculuğu, müziğinin kişiselliğine dair tespitlerini, yaklaşmakta olan albümünü ve dahasını anlattı Brek. 

Geçtiğimiz bir senede yaşadığın, müziğinin bugününe ya da geleceğine bir biçimde ilham verdiğini düşündüğün bir karşılaşmayı anlatabilir misin?

Büyükada’dan taşınmaya karar verip yıllardır çalışmakta ve müzik üretmekte olduğum stüdyonun tam karşısında bir ev buldum; üç metre kadar var arada. Harika bir tesadüf oldu. İstediğim saatte gidip davul çalabiliyorum ya da ses yalıtımlı odaya girip, ışıkları kapatıp kendi kendime susabiliyorum.

Son dönemdeki hâkim duygun ne sence, kafanı en çok meşgul eden konulardan bahseder misin?

Son senemi şekillendiren hâkim duygunun “merak” olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın etkisiyle ve belki biraz da global bir COVID şokunun getirdiği tecrübeyle insanların ve özellikle genç kuşağın tüketim alışkanlıkları, dili, üretimlerinin önceki kuşaklardan farklı bir yolda geliştiğini düşünüyorum. Özellikle pop müzik anlatısının evrildiği şekli ve oluşan yeni jargonu merakla takip etmeye, onunla beslenmeye ve onu sindirmeye, onu anlamaya çalışıyorum. Anlatılarımın güncel kalmasını çok önemsiyorum.

“Tasmam Ellerinde”nin kapağı ve klibi nasıl şekillendi? Deniz senin için ne ifade ediyor?

Kendimi bir ada gibi hissediyorum ben. Belki gerçekten bir adada büyüdüğüm için çok farklı düzlemlerde, çok farklı yansıması var benim için denizin. Çok fazla anıya gebe, bütün geçmişimi, bütün duygularımı deniz üzerinden, onu ve onunla alakalı / ona dokunan simgeleri kullanarak anlatabilirim.

Öte yandan Deniz hem annemin hem de en yakın dostumun ismi. Deniz’den kaçış yok benim için. 

“Tasmam Ellerinde”nin kapağı tamamen Hakan Öktem üretimi. Denizde ya da bir plajda bulunmaması gerektiği hâlde orada olan objelerin olduğu birkaç referans atmıştım Hakan’a, başka da hiçbir şey söylemedim. Klip çekmeyecekken son anda basit bir fikirle şarkıya eşlik etmesek mi dedik Wiseslang ekibi ile ve sonucu biliyorsunuz zaten.

Yakın zamanda yayımlanan Sıcak Kafa dizisinde şarkılarını duyuyoruz. Süreç nasıl gelişti, dizinin hikâyesiyle kendi şarkılarının duygusu arasında nasıl bir paralellik kuruyorsun?

Benim için çok heyecanlı bir gelişme oldu bu. İki sene kadar önce bu projeden bana bahsedildi ve yapım ekibinin benim şarkılarımın da bu projede yer almasını istediği bilgisi iletildi tarafıma. Çok çok heyecanlandım, yapımı çok uzun süren bir dizi olduğu için de sabretmek ve beklemek güç oldu. 

Şarkılarımın yer aldığı sahneler harika gerçekten. Bir hikâyenin içinde çok güzel noktalara kodlanmış olmaları çok çok mutlu etti beni, gurur verici. Sevgili Mert Baykal‘a ve tüm ekibe de bu vesileyle teşekkür etmiş olayım. Öte yandan özellikle “Benim Rüyam”ı yazarken aklımda hâlihazırda distopik simgeler vardı; distopik bir rüyanın ürünüydü. Durum böyleyken, şarkıyı distopik bir dizinin kaotik bir sahnesinde görmek çok güzel. Şarkıyla alakalı benimkilere benzer hayallerin kurulabilmiş olması çok keyifli.

Apartmanlar’ın konserleri devam etmekte. Solo işlerinden oldukça farklılaşan bir müziği bir gruba dâhil olarak çalmak nasıl bir deneyim? Apartmanlar hayatının neresinde?

Apartmanlar, zehrimi kapkara şekilde akıtabildiğim özel bir çöplük benim için. Kaygısız, sorgusuz, sualsiz, bodoslama, pataküte. Bu durumu sağlayan en önemli faktör bunun bir grup olması. Günahı benim değil grubun boynuna:) Uzunca süredir Apartmanlar için bir şeyler üretememiş olsam da yakın zamanda o tarafa yeni bir şeyler akıtacağıma eminim. Konserler de harika geçiyor ve beni henüz doğmamış Apartmanlar şarkıları için motive ediyor.

Bu yıl çalışma pratiğin nasıl dönüştü? Sana heyecan veren müzikal keşifler neler oldu?

Evde elime gitarı alıp, koltuğa sırt üstü uzanıp, dümdüz akorlar basıp şarkılar yazmaya başladım bu sene; bu basitliği, bu çocuksuluğu -deyim yerindeyse ergenliği- çok özlemişim. 

Bir şarkının tamamlandığına ikna olmak senin için nasıl bir süreç?

Bence bir şarkının tamamlanmasına imkân yok. Kendi dünyamda, kendi şarkılarımla alakalı kesinlikle böyle düşünüyorum. Bir cümlenin ya da bir şarkının en mükemmel hâli ile ilgilenmiyorum sanırım; zaten nafile olur bana kalırsa. İfade edilmeye ve insanlarla buluşmaya hazır olduğuna ikna olmak bana kalırsa çok sezgisel, mantıklı başka bir açıklama gelmiyor aklıma çünkü.

Ürettiğin mekân sana dair ne söylüyor sence? Müzik yaptığın ortamın fotoğrafını paylaşır mısın?

Bence fazlasıyla kişisel şarkılar yazıyorum ve bu yüzden yaşadığım ev, çalıştığım oda, evden çıkınca kokladığım sokak ve gördüğüm yüzler dönemsel olarak anlatacağım şeylerin renk paletini kendi kendine kurguluyor; böyle olmasını seviyor ve istiyorum da. Hatta biraz manyakça olduğunu bilsem de perspektifim değişsin ve manipüle olayım diye defalarca evimi taşımışlığım vardır. 

Görüntüsünü, stilini sıkça değiştiren bir müzisyensin. Bu kararlar sadece kişisel tercihlere mi dayanıyor yoksa özellikle işlerinle de ilişkilendiriyor musun? Sahne personanı nasıl şekillendiriyorsun?

Sanırım tüm bunların temelinde hayatta hiçbir şeyden emin olmayışım var. Her şey bu denli muğlakken “ben” dediğim şeyin de çok akışkan olması sürpriz olmaz. İşim dediğim şeyi kişiliğimden ayırmam çok mümkün değil; çok kişisel bir iş yapıyorum. Bu yüzden iş nerede başlıyor ben nerede bitiyorum, çizgi nerede pek bilmiyorum.

Yeni yıla dair planlarından, hayallerinden bahsedebilir misin biraz?

Kayıtları tamamlamaya çok yaklaştığım bir albümüm var. Onu insanlarla paylaşmak için çok sabırsızlanıyorum. Bol gitarlı, hareketli, sahnede çalması çok keyifli olacak bir albüm bu. Tüm planlarım ve hayallerim bu albümle ilgili.

Pardon yalan söyledim. Sigarayı bırakmak ve daha fazla spor yapmak da planlarım dâhilinde.