Bruce Willis veda ederken: Akılda kalıcı 3 komedi performansı

Die Hard serisi, Moonlighting, The Sixth Sense, Pulp Fiction, Twelve Monkeys, Moonrise Kingdom, The Fifth Element, Looper, Sin City ve daha nicesi… 80’lerden bu yana sürdürdüğü ve nice unutulmaz yapım sığdırdığı filmografisiyle Hollywood’un simge isimlerinden olan Bruce Willis, kendisine afazi (beynin dil merkezini ve bir kişinin konuşmayı anlama veya ifade etme yeteneğini etkileyen bir bozukluk) teşhisi konulması nedeniyle oyunculuk kariyerini sonlandırdı. Haberi, eski partneri Demi Moore bir sosyal medya paylaşımı ile duyurdu.

Bruce Willis’in aile üyelerinin ağzından yayımlanan metinde kendisinin bazı sağlık sorunları yaşadığından, yakın zamanda bilişsel yeteneklerini etkileyen afazi teşhisi konduğundan ve bu nedenle onun için çok şey ifade eden kariyerinden uzaklaşacağından bahsediliyor. Zor zamanlardan geçtiklerini ve bu gelişmeyi oyuncunun hayranlarıyla paylaşma ihtiyacı hissettiklerinden bahseden yakınları, “Bruce’un her zaman söylediği gibi, ‘Yaşamaya bakın!’. Biz de tam olarak bunu yapmayı planlıyoruz.” diyor son olarak.

Son yıllarda kariyeri düşüşte olan Bruce Willis hakkında bir süredir hafıza kaybı sorunlarıyla boğuştuğu, repliklerini ezberlemekte zorlandığı ve çekimlerde kulaklıkla sufle aldığına dair haberler çıkmaktaydı. Geçtiğimiz yıl kötü eleştirilerle karşılanmış sekiz ayrı filmde yer aldığını, hatta bu nedenle Razzie Ödülleri’nde kendisine ayrı bir kategori açıldığını hesaba kattığımızda, gelen tüm teklifleri rahatsızlığı nedeniyle kabul ettiği iddiaları da anlam kazanmış oldu.

Bruce Willis adını andığımızda akla ilk olarak yüksek tansiyonlu aksiyon sahneleri gelse de uzun kariyeri boyunca farklı janrlarda da övgüler toplayan performanslar sergiledi pek tabii. Akılda kalıcı üç komedi performansını ve rollerine dair pek bilinmeyen bazı detayları anımsadık.

Death Becomes Her

1992 tarihli kara komedi, sinopsisini okuduğunuzda sıradan bir romantik komedi intibası yaratsa da yönetmen Robert Zemeckis’in yoğun görsel efekt kullanımı ve yer yer abartılı oyunculuklarla sürreel bir deneyime dönüşüyor. Meryl Streep ve Goldie Hawn tarafından canlandırılan, Broadway dünyasından iki kadın karakterin; güzellik, başarı ve zenginlik tutkusuyla harlanan rekabetinin tam ortasında konumlanan estetik cerrah Dr. Ernes Menville rolündeydi Bruce Willis. Kendisine epey büyük gelen gözlükleri ve filmografisinde nadir gördüğümüz bıyıklı imajıyla, Willis’in filmin hafızalara kazınmasında büyük payı olduğuna şüphe yok. Yapımcıların söz konusu karakter için ilk etapta Kevin Kline’la el sıkışmak üzere olduğu fakat stüdyoyla yaptığı pazarlıkların olumsuz sonuçlar verdiği biliniyor. Gerçi ikinci tercih de Bruce Willis değilmiş; önce Jeff Bridges, ardından Nick Nolte isimleri öne çıkmış.

Look Who’s Talking?

Look Who’s Talking (Bak Şu Konuşana) filmini ilk kez 90’larda, Türkiye televizyonlarında da sık sık döndürüldüğü dönemde dublajla izleyenlerdenseniz; bir Bruce Willis seçkisinde karşılaşmak şaşırtıcı gelebilir. Öykünün merkezindeki, çevresindeki tüm yetişkinlerden daha akıllı bebek baş karakter Mikey’nin orijinal sesi, Bruce Willis’in ta kendisi. Moonlighting dizisinin finalinden kısa bir süre sonra, Willis’in kadrosunda yer aldığı ilk büyük bütçeli filmlerden biri ve kendi filmografisi adına bir ilk aynı zamanda. Nitekim, kariyerinin ilk yıllarında kekemelikle mücadele eden oyuncunun, ilk profesyonel seslendirme performansı bebek Mikey ile olmuştu. Sonrasında hem serinin devam filmi hem de Rugrats, Beavis and Butt-head, Bruno the Kid gibi seriler için mikrofon başına geçti.

Friends

Friends’in en unutulmaz konuklarından biri. Diziye katılmasının hikâyesi de epey ilginç. Kendisini, Friends’in Chandler’ı Matthew Perry ikna etmiş. 2000 tarihli The Nine Yards filminin çekimlerinde Bruce Willis ile iddiaya giren Perry, kazanması durumunda yıldız oyuncunun seride rol almasını istemiş. Sonuç bildiğiniz gibi: Sert görünümlü ama içinde duygusal çıkmazlar yaşayan Paul Stevens rolüyle 6. sezona renk kattı Bruce Willis. Ross’un o dönem birlikte olduğu genç öğrencisi Elizabeth’in babası olarak geldi, Rachel’la flört ederek yerini sağlamlaştırdı. Dizinin izlerken utandıran ama katıla katıla güldüren sahneleri arasında başı çeken sekanslarla hafızalarda Paul Stevens.