Duygudurum: Decisive Pink - Ticket to Fame

Yazı: Seray Soylu

Pop’un köşe bucak kapılmış arazisini delip geçerek, deneysel elektronik tınılarıyla akıl tutulması yaşatan Angel Deradoorian ve Kate NV ikilisi, Decisive Pink adındaki ortak projelerinin uzun zamandır beklenen ilk göz ağrısı, yer yer kalp sanrısı, kendi tabirleriyle “uzay gemisi”, plak şirketi Fire Records’a göre ise “tüm dünyaya bir öpücük” olan Ticket to Fame uzunçalarını 9 Haziran’da dinlemeye açtı.

Zamanın art-pop ikonu Dirty Projectors’ın eski üyesi Deradoorian ve 80’lerin J-pop’unu 90’ların rave müziğiyle pişiren Kate NV, 2018’den beri birlikte çalışıyor aslında. Decisive Pink’te birbirlerinin işlerine karışsalar da prodüktörlük ve aranjörlük işleri Kate NV’de, şarkı sözleri ise Deradoorian’ın elinden çıkıyor. Köln’de bir stüdyoda başlayan Ticket to Fame kayıtları Los Angeles’a uzanıyor; kimi vokaller ise bir dolabın içinde kaydedilmiş. Kate’in dünden razı olduğu bu acayiplik, albümün temasının başka bir sekmesi gibi. Aslında tek bir tema yok, bir soru bulutu gibi dolanıyor. Hâliyle müzikal akış da bu uçuculukta. 

Popun deneysel, elektronik, retro-fütüristik sularında yüzen Ticket to Fame’in his haritasını çıkardık.

Albüm, yer yer 80’ler soundlarına dans müziğini serpiştirirerek sorduğu derin sorulara rağmen dünyayı umurumuzdan ayırıyor sanki. Mesela hem tanışma parçası hem de kronolojik açıdan albümün ilk çıktısı olan “Haffmilch Holiday”, Köln’deyken kahve sipariş edip etrafta dolanan, dans eden, yaşamayı unutmayı hatırlatan bir çiftten ilham alıyor. Alıştığı hiçbir şeyi yapmak istemeyen, en başa dönmek isteyen birinin çağrısı âdeta.

İlk şarkıda duyulan synth seslerinin altındaki melodiler, albüm boyunca devam ediyor. Bu absürt tınılar, elektronik müziğin ateşini yakan Stockhausen ve Varèse gibi bestecilerin müziğinden ilham alıyor gibi. Referansı bol bir albüm anlaşılan. “Potato Tomato”da birbirlerine farklı şekillerde “potato” ve “tomato” diyerek, George Gershwin’in “Let’s Call the Whole Thing Off”una göz kırpıyorlar. “Ode to Boy”, albümün en romantik parçası; aşkın şakaklardan terler akıtan gerilimiyle nabızları tutuşturuyor, hem de Beethoven’in 9. Senfonisi’nin melodisiyle.

“What Where”, John Cage’in sonatlarını andıran seslerle bezenmiş. Müzikal zenginliği, çatışmasından doğuyor aslında. Belirsizliklerle dolu bir zamanda nasıl iletişimler kurduğumuza ya da kuramadığımıza alaycı bir yerden odaklanıyor şarkı. Birbirimizi hiç anlamamak, dinlememek ya da dinleyememek, sadece kendi gürültümüzü duyduğumuz bir bedel ödetiyor belki de. 

“Voice Message” ise sözsüz, yalnızca seslerle kurulmuş çarpık bir iletişim örneği yine. Peki anlaşamadığımız bir düzlemde duyduklarımıza inanmak bizi neye dönüştürüyor? İnanmaktan ne anlıyoruz? “Destiny” tam bu noktada dinleyici için bir gözaltı. Deradoorian bilge, Kate meraklı bir tiplemede; diyalogun iki öznesi olarak yer alıyorlar. “Kaderin ne? Belki de çok geç. Desteyi karıştırmaya hazır mısın?” diyerek inançla yüzleşiyorlar. Sasha Kulak yönetmenliğinde çekilen klip de destelerle dolu. Hem alaycı hem tehditkâr. Ölüm ve şehvet kelimeleriyle sonlanan “Destiny”, üflemelilerden yayılan doğu melodileriyle albümün coğrafyasını karıştırıyor, sularını taşırıyor. Çünkü alaycılıkları herkese; dertleri düzenin kendisi. 

İkili, “Dopamine” ile ilk kez doğrudan bir güç mücadelesine değiniyor. Aşırılık ve tüketicilik hakkında çarpık isteklerle alay ediyor, bu suni kendini kaybetme hâline müziğiyle meydan okuyor. JJ Stratford imzalı video klip ise elden ele taşınan kolileri tekmelemeleriyle sonlanıyor; makineleşme temsiliyle düzenin sonunun ihtimaline odaklanıyor. “Dusk” son şarkı, yersiz yurtsuz bir ilahi gibi daha melankolik ve yorgun bir duygusu var. “Cosmic Dancer”da ritüel müziğinin bir anda dans formatıyla buluşması gibi, kaşları çattıran bir kombinasyona imza atıyorlar. 

İsmini, Wassily Kandinsky’nin aynı adlı tablosundan alan Decisive Pink, tıpkı esinleri gibi hep dolaylı, alaycı, trajikomik ve flu anlatılar kuruyor. Çağın acınası kopukluğunu ve sahte özgürlüğünü, deneysel popun göz kamaştıran renkleriyle süslüyor. Kabullenmiş kaderler için tekrar karılmış bir destenin sürpriz kartı Ticket to Fame, nereye gittiği belli olmayan bir yolculukta nerede oturduğunuza odaklanıyor.