Fanlarını canını istediğini yapabildikleri bir dünyanın içine çekmeyi başaran King Gizzard & The Lizard Wizard, popüler müziğin son yıllarda haklı bir şekilde adı en sık anılan topluluklarından. Grubun son albümü Polygondwanaland ile ortaya attığı müzik yayın deneyi Türkiye’de Tantana Records’dan karşılık buldu. Tantana Records’un sınırlı sayıda yayınladığı Polygondwanaland plaklarının içinde Bant Mag.’dan da bir hediye var: Her şarkıya bir illüstrasyon! 


Alın, bu albümle istediğinizi yapın
Geçtiğimiz Kasım ayında “Bu albüm beleş. Yani bildiğiniz ‘beleş’.” mesajıyla gelen Polygondwanaland albümü, grup tarafından albümü basmak isteyen bağımsız oluşumlarla karşılıksız bir şekilde paylaşıldı. Bu teşvik çok yerinde bir hamleydi. Albümün dijital, plak ve CD için hazırlanmış olan kayıt kopyaları ücretsiz bir şekilde erişime açıldı ve albümün kapak tasarımında yer alan tüm detaylar da herkesin kendine özel kapağı tasarlayabilmesi için paylaşıldı. Kısa süre geçmeden kendi versiyonlarını yayınlayan plak şirketlerini takip etmek ve keyfini çıkarmak da gruba ve dinleyicilerine kaldı tabii ki! Albümün Tantana Records tarafından sınırlı sayıda yayınlanan, Bant Mag. sayfalarını da güzelleştiren on sanatçıdan on illüstrasyona yer veren ve beyaz ve kırmızı olmak üzere iki farklı plağa basılan Türkiye edisyonu, grubun bilet tükenme rekoru kıran 13-14-15 Mart’taki Salon İKSV konserlerinin bir kutlaması niteliği de taşımakta. 

Image

Özgü Aydar – Crumbling Castle

Image

Mert Tugen – Polygondwanaland

Albümün an itibariyle otuzdan fazla edisyonu var
Polygondwanaland albümü, birçok bağımsız plak şirketinin kendine has baskılarıyla yavaştan dünyayı gezmeye başladı bile. Türkiye’den Tantana Records, İtalya’dan Taxi Driver Records, İngiltere’den Blood Music ve Fuzz Kill, Kanada’dan Kingfisher Bluez, New York’tan Hagakura Records, Avustralya’dan Salty Dog gibi birçok plak şirketinin bağımsız olarak bastığı Polygondwanaland’in şu an otuzdan fazla edisyonu olduğu biliniyor. Bu arada, Dynamo Tapes (New York), Twintoe Records (Berlin) gibi albümü kaset formatında yayınlayanlar da var. İngiltere’den Loud and Quiet isimli label albümü 100 adetle sınırlı kaset formatında basarak satışından elde ettiği geliri mülteci krizine yönelik çalışmalarına katkı sunmak için helprefugees.org’a bağışladı.

Image

Burak Şentürk – The Castle In The Air

Gizemli dinozor heykeli
Grubun hemen hemen her albümünde olduğu gibi, Polygondwanaland’in de kapak tasarımı en az parçalar kadar dikkat çekici. Kapak tasarımındaki dinozor detayının hikâyesi 1800’lü yıllara dayanıyor. Crystal Palace’ta Prens Albert’in şerefine verilecek olan bir sergi için yapılan dinozor heykeli, 1851’de ilk kez görücüye çıkmış. Albümde paleontolojinin yeni yeni gelişmeye başladığı dönemde yapılmış bu heykelin bir illüstrasyonu karşımızda.

Image

Selin Çınar – Deserted Dunes Welcome Weary Feet

Kapak tasarımlarının arkasındaki isim: Jason Galea
Grubun bugüne dek yayınlanan tüm albümlerinin kapağı Jason Galea’nın elinden çıkma. Özellikle geçtiğimiz yıl yayınlanan King Gizzard & The Lizard Wizard albümlerinde olağanüstü işler çıkaran Galea’nın birlikte çalıştığı isimler arasında The Parrots, Mac Demarco, The Growlers, GUM, The Murlocs gibi isimler yer alıyor. Kaykaycı olduğu günlerde Ambrose Smith’le takılırken Smith’in grubu The Murlocs’a yaptığı videoyla King Gizzard & The Lizard Wizard ekibinin radarına giren Galea, grubun çoğu klibinin de yaratıcısı.

Image

Tarık Töre – Inner Cell

Image

Sadi Güran – Loyalty

2012’den bu yana tam 13 albüm
2010’da bir araya gelen King Gizzard & The Lizard Wizard, çıkış albümü 12 Bar Bruise’u 2012’de yayınlamıştı. 2016’ya gelene kadar her yıl ikişer albüm yayınlayan Avustralyalı topluluk, 2017 yılına üst üste beş albüm yayınlayarak damgasını vurdu. Dönüp baktığımızda bu rekora en çok yaklaşan grup, 1963-1965 yılları arasında altı albüm yayınlayan The Beatles’dan başkası değil. Grup, Polygondwanaland hariç tüm albümlerini Flightless Records etiketiyle yayınladı. Müzik yaparak hayatı idame ettirmenin bir ayrıcalık olduğunu düşünüyor ve bu yüzden çalışkan ve üretken olmaya inanıyorlar.

Image

Sedat Girgin – Horology

Grubun temelleri organik bir şekilde atılmış
Böylesine kalabalık ve ahenkli bir grubun nasıl bir araya geldiği sorusunun yanıtı epey ilginç. Solist Stu McKenzie, verdiği bir röportajda bu sürecin fazlasıyla doğal bir şekilde geliştiğini anlatıyor: “Eskiden her biri farklı bir isimle olmak üzere partilerde çalardık. Her şarkının bir akoru ve bir sözü olurdu. Bir noktada bunlar üzerine çalışmaya koyulduk ve her şey o zaman başladı. Birkaç şarkımız olduktan sonra bir EP ve sonrasında da albüm kaydettik ama o sıralarda hâlâ grubun kadrosu kesinleşmiş değildi. İnsanlar istediği gibi gruba girebiliyor ve gruptan çıkabiliyordu. Her şey çok doğal ve organik bir şekilde ilerledi ve üçüncü albüme dek grubun evrimi devam etti.”

Image

Tolga Tarhan – Tetrachromacy

“Ölene kadar her yıl yeni bir enstrüman öğreneceğim!”
Grubun kurucu üyesi Stu MacKenzie’nin Türkiye’ye yaptığı bir ziyaret esnasında keşfettiği bağlama, Avustralyalı topluluğun müzikal perspektifini büyük bir değişime soktu. Verdiği bir röportajda “Ölene kadar her yıl yeni bir enstrüman öğreneceğim” açıklaması yapan MacKenzie, bilindiği üzere yakın zamanda bir arkadaşıyla birlikte yaptığı mikrotonal gitarla King Gizzard & The Lizard Wizard’ın ses getiren albümlerinin temelini oluşturmuştu. Teremin ve zurna gibi enstrümanları da çalmayı öğrenen MacKenzie’nin öğreneceği sıradaki enstrüman acaba ne olacak?

Image

Türksen Kızıl – Searching

Kendi festivalin gibisi yok: Gizzfest 
2015 tarihli Quarters albümü şerefine grup kendi festivali “Gizzfest”i duyurmuştu. Birkaç gün arayla Melbourne, Perth, Adelaide, Sydney, Brisbane şehirlerinde gerçekleşen festivalin hem küratörü hem de headliner’ı olan Avustralyalı topluluk, geçtiğimiz üç yıldan bu yana Pond, The Murlocs, White Fence, Mild High Club, The Babe Rainbow gibi isimler başta olmak üzere birçok Avustralyalı grubu da sahnesinde ağırladı.

Image

Cem Dinlenmiş – The Fourth Colour 

*İlk İstanbul konserlerinin biletleri saatler içinde tükenen ve üç gece üst üste Salon İKSV’de ziyafet yaşatan King Gizzard & The Lizard Wizard’ın buralara gelmesi biraz sürdü ama bundan sonra arayı çok açmayacaklar gibi görünüyor. Yıl boyunca turnede olması muhtemel olan grup, 5 Ağustos’ta İKSV’nin Gezgin Salon konserleri kapsamında Küçükçiftlik Park sahnesinde. 

  1. İnsanın dünyadaki izlerinin peşinde: Kacper Kowalski

    Kacper Kowalski fotoğraf çekmek için uçmuyor, uçabilmek için fotoğraf çekiyor. Onu diğer hava fotoğrafçılarından ayıran ve ödüllere boğan da galiba tam olarak bu. Yere bastığında aile fotoğrafı dışında ne çekeceğini bilmediğini söylerken, irtifa kazandığında bize dünyayı bambaşka gösteriyor.

  2. “İnsanlar gülümsüyorsa, bu güçlü bir şey”: TOLGA KARAÇELİK ve BARTU KÜÇÜKÇAĞLAYAN

    Yönetmen Tolga Karaçelik ve Sundance'den En İyi Film ödülünü kaptıktan sonra 30 Mart'ta gösterime girecek olan son filmi Kelebekler’in başrol oyuncusu Bartu Küçükçağlayan, kebapçıdan metroya, polis kordonundan stadyuma uzanan mekânlarda, bir yandan gasp edilip, diğer yandan itiş kakış içerisinde girdikleri stadyumda, kâh maçı (Galatasaray-Antalyaspor) değerlendirip kâh cinsiyetçi küfürlerden utanarak, ödüllü filmlerini ve nasıl hayatta kaldıklarını konuşuyor.

  3. Alın, bu albümle istediğinizi yapın: Polygondwanaland

    Fanlarını canını istediğini yapabildikleri bir dünyanın içine çekmeyi başaran King Gizzard & The Lizard Wizard’ın son albümü Türkiye’de Tantana Records tarafından yayınlandı. Sınırlı sayıdaki plakların içinde Bant Mag.’dan da bir hediye var: Her şarkıya bir illüstrasyon!

  4. A’dan Z’ye: Maynard James Keenan

    Solist Maynard James Keenan büyük haberlerle döndü. On dört yıllık aranın ardından gelen A Perfect Circle albümü Eat The Elephant için gün sayarken artık resmen bir şaka konusu haline gelen yeni Tool albümü de ufukta göründü. Onlarca yıllık bekleyiş nihayet sonlanmak üzere anlayacağınız!

  5. Grammy zaferi, “Sleep Well Beast” ve geçmiş deneyimler: The National

    Birlikte büyüyerek 18 yıl devirmiş ve artık orta yaşlarına gelmiş The National üyeleri bir yandan kariyerinin ilklerini yaşamayı sürdürüyor: yapım süreci bu denli keyifli geçen bir albüm ve bir Grammy ödülü! Üstelik grubun basçısı Scott Devendorf’la sohbetimiz hâlâ söyleyecek pek çok sözleri olduğunu gösteriyor.

  6. Hiçbir yerde olmayan konfor: Harmondia

    İlk Harmondia konseri öncesinde, Berke Can Özcan ve Burak Irmak'ı "evinde" ziyaret ettik.

  7. Şarkı Şarkı: Ahmet Ali Arslan – “Günaşığı” albümü

    Sevme normalleri, çocukluk izleri ve karışık isyan hali Ahmet Ali Arslan’ın ilk albümüne nasıl renkler verdi?

  8. Beyaz perdenin devrimi: Kadın sinemacıların gücü

    Ödül sezonunda adını sıkça duyduğumuz iki yönetmen Greta Gerwig Lady Bird, Dee Rees ise Mudbound ile Türkiye sinemalarında arzı endam etmişken, 21. yüzyılın adından söz ettiren kadınları ve nefis filmlerini anımsamanın tam zamanı!

  9. A yüzü B yüzü: Three Billboards Outside Ebbing, Missouri

    Ödül sezonunun tartışmalı filmlerinden Three Billboards Outside Ebbing, Missouri, Binnaz Saktanber ve Melikşah Altuntaş’ı da iki ayrı kutba ayırdı. Acaba erkekliğe fazlaca hayran McDonagh ancak erkeklik arketipine bulanan karakterleri güçlü ve akıllı görüyor olabilir mi? Yoksa film gücünü tam da böylesine bıçak sırtı bir hikâyeyi anlatırken izleyicisi ile arasına didaktik bir sınır çizmeyi reddetmesinden mi alıyor?  

  10. 1990’lar İstanbulunda punk ve “Arada”: Mu Tunç

    Mu Tunç’un ilk uzun metrajı, zaman ve mekân değişir de büyük kentle hesaplaşmamız biter mi, diye soruyor.

  11. Dünyadan kaçarken bedene sıkışmak: Kendimi Paketledim

    Serkan Çalışkan’ın otobiyografik bir kurgu ile oluşturduğu ve 7 Nisan’da Bant Mag Havuz’da açılacak olan yeni sergisi Kendimi Paketledim, “kimlik, aidiyet, resmiyet, temsiliyet” gibi kavramlardan kaçarken, bu kaçışı kendi bedenine saklanarak gerçekleştirmek üzerine düşünüyor ve günümüz dünyasında olup bitenlere karşı varoluşsal bir felç geçiren herkesin sıkıştığı kutular içinde dönüştüğü halleri arıyor.

  12. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler