Organik bir kalıntı olarak “su”: Derinin Altında Su Var

Gülhatun Yıldırım’ın canlı performanslarının çıktılarının yer aldığı; Simge Burhanoğlu & Azra İşmen danışmanlığında Performistanbul tarafından düzenlenen Derinin Altında Su Var sergisi, 17-27 Nisan aralığında Bilsart’ta görülebilir.

Sergide 2023 yılında Almanya’da Ren Nehri’nde gerçekleşen Sonsuz ve Öteki, 2022 yılında İtalya’da Friuli-Venezia Giulia Bölgesi ve İsonzo Nehri’nde gerçekleşen Ay ve Güneş, Türkiye’de bir müzede gerçekleşen Polynya isimli performansları fotoğraf, video, defter, gibi dokümantasyon çeşitleri ile beraber, performansların baş elementi olan – su -, üç performansın ortak birleştirici noktası olarak organik bir kalıntı niteliğinde sergileniyor. Böylelikle suyun üç farklı hikâyesiyle performansların yolculuğuna tanıklık ediliyor: Doğadan, toplanan ve dönüşen. Dokümantasyonlar, performanslardaki görülen ve deneyimlenen eylemleri ortaya koyarken, su gözle görülmeyen ile elle tutulamayana işaret ediyor.  

Polynya performansının fotoğraf dokümantasyonuna performansta kullanılan büyük buz kütlesinden eritilerek elde edilmiş su eşlik ediyor, buradaki su kalıntısı dönüşen su  kategorisinde sergilenirken, Sonsuz ve Öteki’nin video dokümantasyonu ile beraber nehirden gelen su, doğadan alınan su kategorisinde izleyici ile buluşuyor. Ay ve Güneş’te ise sanatçının performans süresince tuttuğu defter günlüğünün yanında çevredeki insanlardan, mekanlardan alınan su, toplanan su kategorisinde sergide yer alıyor. 

Performanslardan geriye kalan ortak kalıntı su, taşıdığı hafıza ve yapısı üzerinden performans süreçlerinde kurulan ilişkileri temsil etmenin yanı sıra o sürecin ve mekânın fiziksel izlerini taşırken -bilimsel olarak ele alındığında bulunduğu coğrafyanın ve ortamın bakterilerini, moleküllerini ve benzeri partikülleri ile mikroorganizmaları içinde barındırırken- kaçınılmaz dönüşümün parçası olarak buharlaşıp son hâline bürünmeden varlığını ortaya koyuyor. 

Gülhatun Yıldırım, suyu farklı hâlleriyle ele alıyor; onu hayatın döngüsü gibi performans sürecinde işlerken aynı zamanda kendi bedenini, katılımcıları ve etkileşime geçtiği diğer her şeyi bu dönüşümün bir parçası hâline getirip bütünleştiriyor. Performanslarından geriye kalan su, sürecin izlerini kendi içinde taşımaya ve yaşatmaya devam ediyor.