Dünya dönüyor: Nigel isimli 433 kişiyi bir araya getiren parti, İrlanda’da kahkahalara boğan cenaze ve diğerleri

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler. 

İngiltere’de Nigel isimli 433 kişi “Nigel” temalı bir parti için bir araya geldi

İngiltere, Worcertershire’da bulunan Bretforton kasabasında, Fleece Inn isimli bir bar işleten Nigel Smith birkaç yıldır planladığı Nigel temalı partiyi gerçekleştirdi. Partiye Nigel ismini taşıyan 433 kişi ve onların yakınları katıldı. Partiyi 2016’da İngiltere’de hiçbir bebeğe Nigel isminin verilmediğini öğrendikten sonra planlamaya başlayan Nigel Smith, bu ismi tekrar popülerleştirmek için düzenlediği etkinliğin Facebook’ta viral olması sonrasında aralarında Texas’tan gelen bir Nigel’ın da bulunduğu 433 Nigel’ı ve onların yakınlarını ağırladı. Partide isminin Nigel olduğunu bir kimlikle kanıtlayan kişilere bedava bira ve Nigel rozetleri verildi. İsmi Nigel olmayanlar ise Nigel olmadıklarını gösteren birer rozet taktı. Partiye katılan Nigellara en yaşlı, en genç, en uzaktan gelen gibi farklı kategorilerde ödüller verildi. Partinin gelirleri ise İngiltere Kalp Sağlığı Kurumu’na bağışlandı.  

İrlanda’da kahkahalara boğan cenaze

İrlanda’nın Kilkenny şehrinde 12 Ekim günü gerçekleşen bir cenaze, sıra dışı bir şakayla kendine haberlerde yer buldu. Eski bir asker olan 62 yaşındaki Shay Bradley’nin cenazesine katılanlar, tabuttan yükselen “Beni buradan çıkarın, burası çok karanlık!” sesleriyle büyük bir şok yaşadı. Üç yıldır hastalıkla mücadele eden Bradley, kendi cenazesi için hazırladığı şakalı ses kaydında “Bu duyduğum rahibin sesi mi? Konuşan benim, Shay! Kutunun içindeyim!” cümleleriyle yakınlarını hayrete düşürdü. Bradley’nin bir şaka kurguladığının anlaşılmasından sonra gözyaşlarının yerini kahkahaların aldığı da cenazeden paylaşılan videoda görülüyor. Akıllara Cem Yılmaz’ın meşhur “Son şakasını yaptı” esprisini getiren Shay Bradley’nin girişimi, Neil Diamond’ın “Hello Again” parçasını seslendirmesiyle “özgün” bir vedaya dönüşmüş.

İtalya’nın Sardinia Adası’nda Google Maps ile yol bulmaya çalışan turistler mahsur kalıyor

İtalya’nın bir adasında bulunan Baunei kasabası, turistleri kasabada yön bulmak için Google Maps kullanmamaları konusunda uyarıyor. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde gizli, güzel manzaralı plajları bulmak için Google Maps uygulamasını kullanan ve bu şekilde kaybolan kişilerden gelen 144 acil arama sonrasında kasabanın etrafına “Google Maps’teki yol tariflerini takip etmeyin” yazılı tabelalar konuldu. Kasabanın valisi Salvatore Corrias özellikle küçük şehir arabalarını kullanan turistlerin Google Maps’i takip ederek girdikleri yollarda mahsur kaldıklarını, konuyla ilgili uyarı tabelalarını bu nedenle astıklarını söyledi. Yanlış yönlendirmeler ile ilgili Google ile iletişime geçen kasaba yetkilileri, şirketin hatalı yönlendirmeleri düzeltmesini beklerken, adayı ziyaret eden turistleri basılı haritaları kullanmaları yönünde uyarıyor. 

Hagibis Tayfunu felaketi, “Filipinler’in Village People”ını gündeme getirdi

Japonya, son yılların en şiddetli tayfunlarından biri olduğu söylenen Hagibis Tayfunu’nun açtığı yaraları sarmaya çalışıyor. En az 40 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtığını üzüntüyle öğrendiğimiz felakete dair haberleri takip ederken tuhaf bir paylaşıma denk geldik. Tayfunla aynı ismi taşıyan Filipinli eski bir disco grubu, seneler sonra büyük bir ilgiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Google istatistikleri, tayfuna dair aramaların artışının gruba dair aramaları da ciddi oranda etkilediğine işaret ediyor. Grubun kurucusu ve solisti Sonny Parsons, şu an 61 yaşında ve felaketle birlikte gruplarına karşı dünya çapında artan bir merak olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “İnsanlar bir anda böyle bir grup olduğunu hatırladı; kimileri dalga geçiyor, kimileri ise gayet ciddi.” Elbette tayfunun yol açtığı zarar ve hayatını kaybedenler, yaralananlar için de oldukça üzgün. Filipinler’in Village People’ı olarak tanınan Hagibis grubunun ve büyük tayfunun isminin kelime anlamının Filipincede “hız ve güce” tekabül ettiğini de ekleyelim. 

İngiltere’de yeni bir televizyon programı: “Vejetaryen ol ya da evcil hayvanını ye”

“Artık seks ya da uyuşturucu konuşulmuyor. Et yavaş yavaş yeni tabu halini alıyor.” Bu sözler medya analizleriyle tanınan organizasyon The Wit’in kurucusu Virginia Mouseler’e ait. Channel 4’da yayınlanacak Meat The Family isimli yeni reality programı, yarışmacılara “Köpeğinize sarılırken bir diğer hayvanı nasıl fırına koyabilirsiniz?” sorusunu yöneltiyor. Et yiyen dört ailenin katılacağı yarışma formatında her aile bir hayvan sahipleniyor ve büyümesine tanıklık ediyor. İlk sezonda göreceğimiz hayvanlar tavuk, inek, domuz ve kuzu olacak. Ailelere, yarışmanın sonunda üç haftadır beraber yaşadıkları bu hayvanları yemeyi mi yoksa barınağa göndermeyi mi tercih edecekleri sorulacak. İklim krizine dair bilinçlenme çağrılarında dünya genelinde et tüketiminin azalması konusunda birçok uyarı yapılıyor. İlk olarak Cannes’da düzenlenen MIPCOM’da “Yılın en suçlayıcı televizyon programı” olarak gösterilen Meat The Family’nin ilk sezonu 2020’nin ilk günlerinde yayınlanacak. Formatın uluslararası uyarlamalarının da çekileceği tahmin ediliyor.