Ekin Keser, Kendimden Bir Şeyler Aradım adlı sergisinde varoluşunu buluntu fotoğraflar, belgeler ve çeşitli nesneler aracılığıyla yeniden kurguluyor. Başkalarına ait anı ve belgelerden kestiği yaşanmışlıklar, onun için bir aynaya dönüşüyor. İnsanın salt gerçeklikte birbirine ne kadar benzediğini keşfederken duyularını karakalem, kolaj ve enstalasyon gibi araçlar aracılığıyla eserlerine aktarıyor sanatçı. Kendimden Bir Şeyler Aradım, 13 Mayıs’a kadar Mixer’de ziyarete açık.

İşlerine dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı Ekin Keser.

İnsanların senin ve / veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şey?

‘Ben’i tanırlarsa eserlerimi okurlar, eserlerime baktıklarında ise beni görürler.

Tanımadığın insanların geçmişinde bulduklarınla kendi varoluş öykünü yeniden inşa etme süreci sana neler hissettirdi, neler keşfettirdi? 

Anılar çok değerlidir benim için. Elimizde bir tek anılar kalır. Verdiğim değer, hayat görüşüm, her bireyin eşitlenmesi üzerinedir. Bu olduğu gibi sanatıma da yansıyor tabii ki. Benim anılarım biricikse, başkalarınınkiler de öyledir. Tam bu noktada birleşmek, tek bir konu üzerinde ama farklı disiplinlerin bir arada olması, dayanışmayı ve çeşitliliğin önemini tekrardan hatırlattı. Keşfettiğim noktalara gelecek olursam, dönemin fotoğraf kültüründen tutun moda, ırk, coğrafi konumların etkileri, cinsiyetin fotoğrafa etkileri vb konuların üzerine düşünmeye itti. Bu sayede “Kendimden Bir Şeyler Aradım Sadece” serisi bana uçsuz bucaksız bir deneyim alanı keşfetme ve yaratma heyecanı veriyor. 

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?

Sadece heykellerden oluşan bir kişisel sergi projesi için hazırlık yapıyorum. Şu an farklı projeler üzerinde de çalışıyorum ayrıca. Bu sürece eşlik eden, depremde yok olan ve yalnız bırakılan bölgelere çocuklar ve doğa için projeler geliştiriyorum.

Giriş görseli: Islak, 2023