Ethnique Punch ve Gramafonia’nın hayallerini süsleyen düetler

Bağımsız hip hop sahnesinin deneysel sularında yüzen iki MC, Ethnique Punch ve Gramafonia’nın güçlerini birleştirdiği “Asparagas” parçası, ekim ayının son günlerinde Tamar Records ve GRGDN Music ortaklığıyla yayımlandı. Bu ortaklığın üçüncü halkası da prodüksiyona el atan Levni oldu.

“Asparagas”tan hareketle Ethnique Punch ve Gramafonia’ya hayallerini süsleyen düetleri sorduk. İkilinin Moğollar’dan MF Doom’a, Grace Slick’ten Bergen’e uzanan ilham haritasını takip etmek için de iyi bir fırsat.

Ethnique Punch anlatıyor:

Moğollar

“Moğollar, ülkenin müzik tarihinde ve aynı zamanda duygusal hafızamda çok önemli bir yere sahip. 70’li yılların Anadolu Rock hareketi içinde lokomotif olan ve halen sevilerek dinlenilen, unutulmaz işlerde imzaları var. Akranlarım ve birkaç üst jenerasyon dâhil, hem Yeşilçam hem Anadolu Rock akımı etkisiyle Moğollar’a ufak yaşlardan beri aşinadır diye tahmin ediyorum. Müzikal kodlarında folklorü, geleneği yenilikçi bir biçimde işleyerek mevcut ve gelecek nesillere ilham oldular. Bu yüzden, üstadlarla bir parça kaydetmek hep hayalimdedir. Bu parça da Moğollar ve Silüetler tarafından bir Pir Sultan Abdal yorumu.”

Goran Bregovic

“Çocukken, Çingeneler Zamanı filmini izlediğimde duydum ilk kez Goran Bregovic’in müziğini. Daha sonra internet ve erişim çoğalınca epey vakit geçirdim albümleriyle. Balkan kültürünü, yaşantısını fazlasıyla yansıtır etrafına. Dolayısıyla müzikle haşır neşir olmaya başladığımdan beri çalışmayı hayal ettiğim üstadlardan biri oldu Bregovic. Bu da yine Çingeneler Zamanı film müziklerinden çok sevdiğim bir parça.”

Taksim Trio

“Lise yıllarında karşılaştım ilk kez, o zamandan beri büyük hayranlık duyarım Taksim Trio’ya. Gerek kendi besteleriyle, gerek besteleri yorumlayışlarıyla, gerek sahne performanslarıyla ufkumu çok açan hem de mest eden bir üçlü. O yüzden eskiden beri çok imrenirim Taksim Trio ile çalışmaya. Üstadları Almanya ve Hollanda’da dinleme ve tanışıp vakit geçirme fırsatım oldu, benim için çok büyük bir heyecandı kendileriyle vakit geçirmek. Hatta daha sonra Hüsnü Şenlendirici ile birkaç kayıt da yaptık Bergama’da misafir olup. Bir gün, üçüyle de müzik yapma şansım olur umarım.”

Grace Slick

“Yine lise yıllarında, Jefferson Airplane vesilesiyle duydum ilk kez Grace Slick’i. Tabii kendisi büyük bir ikon 70’lerde, ben anca 2000’lerin ortalarında denk gelebildim. O günden bugüne hep etkilenirim sesinden ve bir şekilde, bir parçamda kendisini konuk etmeyi veya konuk olmayı çok isterdim. Dreams albümü, zamanı için oldukça güçlü bi kayıt, hâlâ başa sarıp sarıp dinlenebilir. Bu parça da yine aynı albümden.”

Kronos Quartet

“Kronos Quartet, çok ilginç bir grup. Uzun yıllardır klasik müzikle etnik, caz, elektronik, deneysel ve daha pek çok tarzı harmanlayıp, hem de kıtalararası gezerek kaydettikleri upuzun bir diskografileri var. Hem yaptıkları albümlerden hem de müzik yapma biçimlerinden çok feyz aldığımı söyleyebilirim. Bu parça da, Kronos Quartet’in Asha Bhosle ile kaydettiği seçme Bollywood şarkılarındaki bir R. D. Burman bestesi.”

Gramafonia anlatıyor:

J Dilla

“Bizim müzik kültürümüzde her nesil ve her tarzda müzik yapan insanların benimsediği bir prodüktördür Dilla. Tek başına müzikte devrimdir ve çok değerlidir. O hayatta iken onunla çalışmak isterdim, hattâ stüdyoya giderken ona donut almak, yüzündeki o tebessümü görmek isterdim, çünkü donut onun vazgeçilmeziydi. Q Tip’in garajındaki stüdyosunda beat yapmaya başlamış, her ırktan insanı hâlâ etkileyebilen müthiş bir prodüktör. R.I.P. Jay Dee.”

Shabazz The Disciple

“Wu jenerasyonundan çıkmış, benim gözümde şüphesiz en değerli MC’lerden bir tanesidir Shabazz. 90’lar jenerasyonu için ‘Crime Saga’ kulaklardan hâlâ eksilmeyen bir şarkı, GZA’in yönetmenliğini üstlendiği klibi izlemenizi tavsiye ederim. Bu şarkıda kendisine eşlik etmek isterdim, siyah bereli sert abilerin arasında o atmosferi yaşamak müthiş olurdu.”

MF DOOM

“Müziği her şeyi ile karakteristik bir forma dönüştürmüş, bu herkesin harcı değil. Hâlâ sıkılmadan dinlediğim ve beni şaşırtmayı başaran güzel bir abimiz. İç dünyası, bilinçaltı söylemleri ve kullandığı sound muazzam. Birlikte çalışırken çok eğlenirdik eminim.”

Adrian Younge

“Hani bazı anlar olur bir şarkı dinlerken ‘Kesin bunun imzası vardır’ dersiniz ya, işte Adrian Younge benim için öyle bir müzisyen. Gaslamp Killer’a, Ghostface Killah’ya, PHryme’a ve daha nicelerine prodüksiyon yapmış, ışık tutmuş, ‘sound’ dediğimiz olayın yegâne mimarlarından. Müziklerini dinlerken o kirli havayı, greni hâlâ hissettiğim ve çok saygı duyduğum bu müzik emekçisiyle çalışmayı, aynı havayı solumayı, plak koleksiyonuna dalmayı çok isterdim.”

Bergen

“Arabeskin kraliçesi. Bu listede ismini geçirdim, çünkü beni gerçekten çok etkileyen müthiş bir sanatçı. Nasıl sitem edilir, insan kalınır, hayatla mücadele edilir bunu çok iyi öğrenmiş Bergen ablamız. Hâlâ Adana’da sanayilerde dinlenilir, anılır. O hayatta iken, o’na ulaşıp birlikte bir şarkı yapmak isterdim, bizim oralar kokan.”