Evcilik Günleri: Polat Canpolat ve maske tasarımları

Polat Canpolat: “Sahne tasarımcıyım ve aynı zamanda maske tasarımları yapıyorum. Kıyamet sonrası kurgularını her zaman sevmişimdir. İşlerimde de retrofütüristik estetiği çok kullanıyorum. Salgınla birlikte hepimiz maske takmak zorunda kaldık ve artık yüz mimiklerimiz okunamaz oldu. Maskenin bir anlatım biçimi olarak kullanılması gerekliliği ortaya çıktı. Zaten bu amaçla maskeler üzerine çok fazla proje ve sergi de düzenlendi. Özellikle salgın dönemi işlerimden örnekleri sizlerle paylaşmak istedim. 

Maskelerin ayrı metinleri olmasına karşın, ortak yanları temanın salgın olması. Bu tema üzerine yazar arkadaşım Ayşegül Bostancı Bektaş’ın yazdığı sergi yazısını da aşağıda gönderiyorum:

‘Düştük, sertçe yere çarptık, sersemledik, ayıldık. Cennetimizin rahatlığı uzaklarda kaldı. Anılarımızı sildik, gölgelerimizi gördük, kurmaca gerçeğimizle yüzleştik. İnsanlığımıza inanmayı bıraktık. Artık insan bile değiliz. Bedenlerimizi aldılar, yüzümüzü bir başkasına dönüştürdüler. Ellerimizle kazdığımız mağaralarımıza sinmiş, karanlıkta sonun, sonumuzun gelmesini bekliyoruz. Kimimiz gülüyor, kimimiz somurtuyor, kimimiz uyuyor, kimimiz hala kazıyor; bazılarımız ürkek, bazılarımız telaşlı ya da umursamaz. Bize ait olmayan duygularla, bize ait olmayan bir dünyadayız. Önümüze kurallar ve ekmek kırıntıları koyuyorlar, itaat etmemizi istiyorlar. Hep istiyorlar, hep izliyorlar. Onlar bizi izlerken başka yerlere baktık, gözümüzü kapadık, kör taklidi yaptık, kulaklarımızı tıkadık. Korkmak, şikâyet etmek, yakarmak, bize anlattıkları masallar kadar anlamsız. Ne istediklerini biliyoruz, ne yapmaya çalıştıklarını da…

Şimdi tüm yıkıcılığımızı kullanarak bu gerçeği bitirme vakti. Sahnenin dışına çıkma, insan olduğumuzu hatırlama vakti. Bizi durduran tüm engelleri, kuralları atacağız kafamızdan. Kimse ne yapmamız gerektiğini söyleyemeyecek. Aklımızı uyandırmanın zamanı geldi, kalkıp canavarlarımızla dövüşeceğiz. Söndüreceğiz gözümüzün önünde parlayan o ampulü, evrenin tüm ışıklarıyla birlikte. Karanlıkta bir ateş yakacağız ve cehennem onun etrafında şekillenecek. Bize verdikleri yüzleri kapatacağız, maskelerimizi takarak geçeceğiz ateşlerin içinden.

‘Biz özgür olmaya mahkumuz.’

Saklayın yüzünüze yapıştırılmış tüm ifadeleri, onlar size ait değil. Maskelerinizi takın ve bu pis kokulu dünyada son derin nefesinizi içinize çekin. Yok oluşu, yoktan var oluşu kutlamaya başlayın. Bu dünyayı cehenneme çevirerek kutlayın insanoğlunun cennetten ayrılışını. Artık günah yok, ayıp yok, vicdan yok. Onlar bizi yıkamayacak, biz onları yıkacağız, eserlerini yerle bir edeceğiz ve baştan yaratacağız. Kendi hazırladığımız son, beklemeye zorladıkları sondan görkemli olacak.”

#EvcilikGünleri açık çağrımıza başvurmak için detaylara buradan ulaşabilirsiniz.