Formdayız: Azizler (2021, Netflix)

Tür: Absürt komedi, dram
Yönetmen: Yağmur Taylan, Durul Taylan
Yazar: Berkun Oya, Yağmur Taylan, Durul Taylan
Oyuncular: Engin Günaydın, Haluk Bilginer, Binnur Kaya
Formu dolduran: Merdan Çaba Geçer

Zaman dilimi ve mekân

Muhtemelen günümüz. İstanbul’dan büyük bir reklam ajansı, o ajanstan dört farklı karakterin ev ortamları. 

Ne hakkında?

Hayatındaki hiçbir şeyden memnun olmayan; yalnız kalmayı, kendisiyle daha fazla vakit geçirmeyi arzulayan Aziz’in, ailesinin ve iş arkadaşlarının öyküsü bu. Aziz’in karşısına beklenmediği bir fırsat çıkıyor ancak tehlikeli bir yalan söylemesi ve bu yalanı sürdürmesi gerekiyor. Öte yandan hayatının son demlerinde olan Erbil, ofislerindeki Vildan’dan hoşlanmakta; lakin vefat etmiş partneriyle bitmemiş bir hesaplaşması mevcut. 

İlk intiba?

Azizler hem oldukça iyi işleyen, yaratıcı fikirlerle hem de neden orada olduğunu anlamadığımız olaylar ve karakterlerle çevrili bir film. Bariz odak ve tempo problemleri dikkat dağıtmakta. Cesur denemeleri ve künyesinde yer alan isimler nedeniyle ilgiyi hak etse de, vaatlerinin hepsini yerine getiremeyen bir yapım var karşımızda.

Derinlerde ne var?

İletişim çağında iletişimsizlik; birbirlerini dinlemeyen, anlamayan, anlamaya da çalışmayan insanlar. Yaşamanın, ölümlü olmanın yükü ve bireysel yalnızlıklarımız hakkında da cümleler mevcut.

Taşıdığı kodlar

Kaufmanvari, neredeyse sürrealist bir dünyası olan Azizler; kara mizahı ve absürt komediyi sıklıkla kullanmakta.

Kimler sever?

Yerli sinemada yaratıcı denemelere hasret kalanlar, Charlie Kaufman sevdalıları ve mizahın absürt olanına gönül vermiş olanlar.

İzlemeden önce bilmeniz gerekenler

Pandemi sürecinden önce çekilen filmin esasında dijital bir platformda değil; geçtiğimiz ekim ayında, sinemalarda gösterilmesi bekleniyordu. Dolayısıyla Azizler’in genel izleyici kitlesine hitap etme gibi bir kaygısı bulunmamakta. 

Karakterlere dair…

Tekdüze yaşamından, ilişkisinden, çevresindeki tiplerden bunalan Aziz’in saplanıp kaldığı kısır döngüden çıkmak istemesi inandırıcı bir motivasyon. Lakin Azizler asıl gücünü Erbil’in (Bilginer) vefat etmiş eşiyle olan ilişkisinden, çatışmalarından alıyor.

Soru işaretleri…

Metinde bir odak problemi olduğunu söylemek mümkün; öyle ki filmin ikinci yarısında “Bu gerçekten Aziz’in öyküsü mü?” gibi sorular yöneltirken buluyorsunuz kendinizi. Sanki bir yerden sonra baş karakterine olan ilgisini kaybediyor; Erbil ile Kamuran’ın etkileşimleri, hatta yeğenin absürtlükleri daha dikkat çekici hâle geliyor.

Hakkında konuşturuyor mu?

Dayısına zorbalık eden, ev halkını tahakküm altına alan, “denyo” yeğen Caner hakkında geyik muhabbeti yapmak pek eğlenceli. Antipatiklik düzeyi Joffrey Baratheon standartlarına ulaşan, altı yaşında “lisan-ı münasip” gibi kelimeler kullanan bu karakter filmdeki en iyi şey zira. Öykünün bir kanadının nihayete erdiği, final bloğunda yer alan “Bir İhtimal Daha Var” sahnesi de “ne aşklar var be!” dedirtecek cinsten.

Reji

Özellikle Vavien nedeniyle seyircide büyük kredisi bulunan Taylan Kardeşler, hem verdikleri 11 yıllık ara, hem de künyedeki önemli isimlerin oluşturduğu beklenti dalgasıyla pek fazla ilgilenmemekte. Azizler’deki kimi reji tercihleri tartışmalı olsa da, sinema anlayışlarındaki kodları, önceki işlerinden aşina olduğumuz kimi dokunuşları fark etmemek mümkün değil.

Senaryo

Berkun Oya’nın kurmaya çalıştığı (ve yerli sinemada pek rastlamadığımız) gerçeküstü, absürt dünya takdire şayan fakat metnin sarkmadığını, bazı parçaların havada kalmadığını söylemek güç. Fatih Artman’ın asabi ve vurdumduymaz Cevdet’i gibi kimi yan karakterler daha detaylı ele alınabileceğini hissettiriyor. Yer yer kahkahayı patlatıyoruz, evet, ancak kimi espriler ne yazık ki hiç çalışmıyor.

Oyuncular

Nevrotik karakterlere çok yakışan Engin Günaydın’ın tanıdık oyunu her zamanki gibi pek eğlenceli. İddialı kadronun da görevini layıkıyla yerine getirdiğini söylemek mümkün. Fakat filmin asıl yıldızı, Bir Başkadır’da neredeyse hiç konuşmadan gözleriyle oynayan, burada ise susmak bilmeyen çocuk oyuncu Göktuğ Yıldırım. 

Teknik maharetler

Sanat yönetmeni Yaşar Kartoğlu’nun setleri ve Hey Douglas’ın imzası bulunan müzikler dikkat çekici.