Akrebin yolu: Higuita

Yazı: Utkan Çınar

Futbol dünyasında eşi benzeri görülmemiş, ayrıksı bir yetenek… Kolombiyalı kaleci Rene Higuita’nın hayatını anlatan Luis Ara imzalı Higuita: The Way of the Scorpion, Netflix’te izlenebilir.

Bu yazı, henüz Higuita belgeselini izlememiş olanlar için bazı sürprizleri bozabilir.

Ne hakkında?

Özellikle 90’larda kaleci deyince akla gelen ilk isimlerden Kolombiyalı Rene Higuita’nın hayatı.

Zaman dilimi ve mekân

Higuita’nın hayatını ama daha çok 90’ların ilk yarısını izliyoruz. Mekân 90’ların hem spor hem toplumda hareketli Kolombiya’sı.

İzlemeden önce bilmemiz gerekenler

Rene Higuita, 90’ların başında milli takımdaki performansları ve Wembley’de yaptığı o, ki sanırım tarihin en cesur kurtarışlarından biridir, “akrep vuruşu” ile hatırlanırken; ayağına hâkim ve çılgın oyun stiliyle kendinden sonra gelen, Güney Amerikalı eksantrik ve golcü kaleciler ekibine (Meksikalı Campos, Paraguaylı Chilavert, Brezilyalı 103 gollü Rogerio Ceni) yol açmıştı. Günümüzün modern futbolunda çokça aranan “ayağı iyi”, libero kaleci tipinin de “abartılı” öncülerinden olduğunu söylemeli. 90’ların ilk yarısında, Pablo Escobar’ın gölgesindeki kaotik Kolombiya’nın önemli karakterlerinden.

Belgesel nasıl yöntemler/malzemeler kullanıyor? 

Genel geçer olduklarını söyleyebiliriz. Konuşan kafalar; Higuita’nın ailesi, takım arkadaşları. Arşiv görüntüleri biraz pikselli de olsa zengin ve eğlenceli. Canlandırma da bolca kullanılmış. Amaca hizmet ediyorlar ama o kadar dramatizasyon ister miydi, tartışılır.

En çok neyi sevdin?

O dönemleri hatırlayan biri olarak Campos, Maturana, Valderrama (ne yetenekti ama) gibi efsaneleri keyifleri yerinde görmek güzeldi. Ayrıca 1989 Copa Libertadores finali penaltı vuruşları da oldukça eğlenceliydi. 

En az neyi sevdin?

Kullanılan müzikler biraz fazla ve sıradan. Bir de montajı biraz problemli buldum. Başlarda girdiğimiz kaçırılma hikâyesi aniden kesiliyor. Sonradan geri döneceğimizi bilsek de biraz manasız olmuş. Sanırım bu da belgeselin kısalığıyla alakalı. Futbol dışı olaylar daha geniş verilebilir, günümüzden daha fazla sporcudan (mesela onu örnek alan sonraki kuşak kaleciler), teknik direktörden fikir alınabilirmiş sanki. Ayrıca Lakabı “El Loco” olan Kolombiyalı bir kaleci için daha oyunlu, afacan bir dil kullanılabilirmiş.

Modunu nasıl etkiledi?

1990 Dünya Kupası hatırladığım ilk kupa olduğu için o dönemlere dönmek keyifliydi. O zaman sokakta futbol oynayan ufaklıklar olarak, istemeden kaleye geçenlerin Higuita olmak istemesi ve topla herkesi çalımlamaya kalkması her mahallede yaşanmış anılardır. 

Kimler sever?

Özellikle dönemin futbol nostaljisini sevenler için kaçmaz diyebiliriz. Futbol ilgisi olmayan, özellikle Narcos hayranı izleyici için de ilgi çekici anlar barındırıyor. 

Bunu seven şunları da sever 

Güney Amerika futbolunun sesini uzaktan duyduğumuz ateşli hâlini tecrübe etmek için 2021 tarihli harika Atletico Mineiro belgeseli Strive, Strive, Strive’ı şiddetle tavsiye edelim. Belgeselde konusu nedense geçmeyen, Higuita’nın takım arkadaşı Andres Escobar’ın cinayet hikâyesi ESPN’nin 30 for 30 serisinden, harika The Two Escobars’ta daha detaylıca inceleniyor. Asif Kapadia’nın Diego Maradona’sı ve yukarıda bahsini geçirdiğimiz Narcos serisi de akla gelenler. Ayrıca bir okuma önerisi olarak da Jonathan Wilson’ın, yaşamında kalecilik de yapmış Albert Camus’den esinlenerek isimlendirdiği, kalecilerin tarihini anlatan pek keyifli Yabancı’yı da futbolla ilgilenen ilgilenmeyen herkese gönül rahatlığıyla önerebiliriz. 

Soru işaretleri / varsa açtığı tartışmalar…

Tabii konular Higuita ve onun tanıdıklarının ağzından anlatıldığı için bazı gri alanlar belki fazla tek taraflı. Yukarıda bahsettiğim gibi daha fazla ayrıntı ihtiyacı hissediliyor. Yakın zamandaki Beckham gibi süjenin de dâhil olduğu bir çok belgeselin tek taraflılığı her zaman bir sorun. Şüpheciliği elden bırakmamak gerekiyor. Kokainden ceza almasına, Pablo Escobar ile arkadaşlığına, estetik ameliyatlarına değinilmemesi tercih tabi ama bir eksiklik de yaratıyor. Daha objektif bir yapım çok daha ilgi çekici olabilirdi.